Vergi Yargısında Devrim! |
09 Temmuz 2014 | |
28 Haziran’da yayımlanan 6545 sayılı Kanun ile idari yargı sisteminde (vergi ve idare mahkemeleri) yeni bir yapılanmaya gidilmiştir. Söz konusu Kanun ile 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda (İYUK) devrim olarak niteleyebileceğimiz değişiklikler yapıldığını görüyoruz. Yapılan bu değişiklik ile idari yargı sistemindeki yeni yapılanmayı masaya yatıralım: Bölge İdare Mahkemeleri “İstinaf Mercii” Oluyor Eski sistemde vergi yargısı yapılanması şu şekildeydi:
6545 sayılı Kanun ile getirilen yeni modele göre; ilk derece yargılama makamı olan vergi mahkemelerinin kararlarına karşı doğrudan temyize başvurma imkânı ortadan kaldırılmış durumda. Bu mahkemelerin kararlarına karşı önce ilk derece mahkemesinin bulunduğu yargı çevresindeki “BİM”e istinaf başvurusunda bulunulması artık zorunlu olacak. Eski sistemde “itiraz” mercii olan “BİM”lerin yeni sistemle birlikte “istinaf mercii” olarak yapılandırıldığı anlaşılıyor. Diğer bir anlatımla, birçok vergi uyuşmazlığı için “temyiz yolundan” önce yeni bir kanun yolu daha oluşturulmuş oluyor. Yeni sistemde “BİM”lerin istinaf incelesi sırasında, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırıp işin esasına girerek yeni bir karar oluşturabileceğini de vurgulamak gerekiyor. Bu da eski sistem düşünülünce oldukça önemli bir değişiklik. 5 Bin TL’yi Geçmeyen Vergi Uyuşmazlıklarında İtiraz ve Temyiz Yolları Artık Kapalı Yeni sistemde, her vergi uyuşmazlığını “istinaf incelemesine” veya “temyize” konu etmek de artık mümkün değil. Bunu biraz açalım;
Karar Düzeltme Yolu Kaldırılıyor Danıştay tarafından temyiz sonucunda verilen vereceği kararlara karşı başvurulacak önemli bir kanun yolu olan “karar düzeltme” 6545 sayılı Kanun ile kaldırılmış durumda. Danıştay ve “BİM” lerin Yükü Hafifliyor, Ya Mükellefin? 6545 sayılı Kanun ile getirilen sistemin oldukça modern olduğu; Danıştay’ın ve “BİM” lerin iş yükünü de ciddi manada azaltacağı öngörülebilir. Ek olarak düşük rakamlı ihtilaflarla yargı mercilerinin boş yere meşgul edilmesinin de önü kapatılmış olacaktır. Böylece kamu kaynakları daha etkin ve adil kullanılabilecek. Diğer yandan, yargının mevcut elektronik altyapısı ve fiziki kaynakları dikkate alınırsa, 100 bin TL ve üstü davalar için getirilen 3 aşamalı yargılama modelinin yargılama sürelerini ve masraflarını ciddi manada artıracak olması kaçınılmazdır. Hâlihazırda çok uzun sürelere yayılan dava sürelerinin bu yeni sistemle birlikte daha da uzayabileceği ve mükelleflerin ihtilaflarını mahkeme önüne götürmelerinin zaman ve parasal maliyetinin bir kat daha artabileceği dikkatten kaçırılmamalıdır. Emrah Akın http://www.kpmgvergi.com/Blog/Pages/FullBlog.aspx?article=295 -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|