Yurtdışındaki İlişkili Kişiden Temin Edilen Faizsiz Borçların Emsal Faiz Tutarı Üzerinden KDV Hesaplanıp Hesaplanmayacağı İle İlgili İlk Vergi Mahkemesi Kararlarının Değerlendirilmesi |
10 Temmuz 2014 | |
Hatırlanacağı üzere, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 7 Nisan 2014 tarihli özelgesinde; Konu İzmir Vergi Mahkemeleri nezdinde dava konusu yapılmış olup, bu sirkülerimizde söz konusu özelge ve özelgedeki görüş doğrultusunda yapılan tarhiyatlar yargı kararları çerçevesinde değerlendirilecektir. A. Birinci Karar Yukarıda yer verilen özelgenin yayınlanmasının hemen ardından yapılan bir vergi incelemesinde, yatırım finansmanında yurtdışındaki ilişkili kişilerden temin ettiği faizsiz borçları kullanan ve inceleme tarihi itibariyle bu borçları hiç geri ödememiş ama aynı zamanda sermayesine de ilave etmemiş olan mükellefin, söz konusu borçlarının emsal faizlerinin KDV’ye tabi olması gerektiği eleştirisiyle vergi ziyaı cezalı tarhiyat raporları düzenlenmiştir. Söz konusu tarhiyatlara ve cezalara karşı yargı yoluna giden şirketin İzmir Vergi Mahkemesi’nde görülen davası henüz sonuçlanmıştır. Mahkeme mükellefin gerekçelerini haklı görerek davasını kabul etmiş ve cezalı tarhiyatların iptal edilmesine hükmetmiştir. Mükellefin talebini kabul eden mahkeme kararında mahkemenin değindiği çarpıcı gerekçelerden bazıları şu şekildedir. 1) Öncelikle yurtdışından temin edilen kaynakların mahiyetinin tespiti gerektiği, 2) Olayda, yurtdışından temin edilen borçlar için hiçbir surette faiz ödenmediğinin veya tahakkuk ettirilmediğinin sabit olduğu, 3) Bu borçların geri ödenip ödenmediği ve sermaye olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği gibi hususların, bu kaynakların mahiyetinin tespitinde önemli olduğu, dolayısıyla borcun çok uzun süre şirkette kalması ve hiç geri ödeme yapılmamasının bu borcun artık sermayeye dönüştüğünü ve öz kaynağın bir parçası olduğunu göstermesi nedeniyle finansman hizmeti olmadığı, 4) Buna göre söz konusu borçlanma işleminin mahiyetinin bir finansman hizmeti olmaması nedeniyle de KDV’ye tabi olmasının mümkün bulunmadığı. B. İkinci Karar Diğer bir mükellefin ihtirazi kayıtla verdiği 2 no.lu KDV beyanına karşı açtığı davada da Mahkeme yine davacıyı haklı görerek davayı kabul etmiş ve ihtirazi kayıtlı beyannameye ilişkin tahakkukun iptaline hükmetmiştir. Ancak bu kez mahkemenin davayı kabul gerekçelerinde farklılıklar da söz konusudur. Bu ikinci kararda mahkemenin değindiği gerekçelerden bazıları ise şu şekildedir. 1) Öncelikle yurtdışından temin edilen kaynaklarının mahiyetinin tespiti gerektiği, 2) Olayda, yurtdışından temin edilen borçlar için hiçbir surette faiz ödenmediğinin veya tahakkuk ettirilmediğinin sabit olduğu, 3) Ortağın şirketten borç alıp vermesinin ve bunlar için faiz almamasının ekonomik gereklere uygun olduğu, 4) Bu nedenlerle ortaklarla ödünç para alış verişlerinin finansman hizmeti sayılmasının ve KDV’ye tabi tutulmasının hukuka uygun olmadığı. Yukarıda belirtilen vergi mahkemesi kararları, temel olarak, yurtdışından borç veren ortak ile Türkiye’deki mükellef arasındaki parasal işlemin gerçek mahiyetinin tespit edilmesi ve KDV olup olmayacağına buna göre karar verilmesi gerektiği esasları üzerine oturtulmuştur. Bu parasal ilişkinin gerçek mahiyeti tespit edilirken de söz konusu işlemler için faiz alınmıyor olmasının ve bunun gerekçelerinin önemli olduğunun vurgulandığı anlaşılmaktadır. Verginet -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|