Vergi ehliyeti ve temsil sorumluluğu |
14 Ağustos 2014 | |
Bilindiği gibi birçok iş ve işlemleri yapabilmek kişinin medeni haklardan yararlanma veya kullanma ehliyetine sahip olmayı gerektirir. Vergileme ile ilgili ödevlerin yerine getirilmesi ve hakların kullanılması bakımından aynı durumun varlığı önemli görülebilir. Vergi Usul Kanunu’muzda, kanunun 9. maddesinde vergilemede vergi ehliyetine ilişkin düzenleme yapılmıştır. Maddeye göre; ‘’Mükellefiyet ve vergi sorumluluğu için kanuni ehliyet şart değildir. Vergiyi doğuran olayın kanunlarla yasak edilmiş bulunması mükellefiyeti ve vergi sorumluluğunu kaldırmaz.’’ Ehliyet ve vergi ehliyeti Gerçekten de canlı doğmak kaydıyla cenin de Türk Medeni Kanunu’nun 582’nci maddesine göre mirasçı, dolayısıyla veraset ve intikal vergisi mükellefi olabilmektedir. Yine mirasçının mümeyyiz ve mahcur olup olmamasının mükellefiyet açısından bir önemi yoktur. Ancak bunlara düşen görevlerin kimler tarafından yerine getirileceği Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinde belirlenmiştir. Bununla birlikte kısıtlı olanların veya reşit olmayanların vergiyle il gili ödevlerinin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirilecek olmasına rağ men mükellef kendileri olacak ve vergiler de mükellefin kendi mal varlığından ödenecektir. Yasak faaliyetler Kanuni temsilcilerin sorumluluğu Vergilendirme ile ilgili ödevleri yerine getirmekle yükümlü olan temsilciler, vergi kanunlarına aykırı hareket etmeleri halinde, vergi aslı gecikme faizi gibi vergi aslına bağlı alacaklar ve cezalardan belli şartlarla sorumlu tutulurlar. Bu sorumluluk temsil edilenin küçük veya kısıtlı olmasıyla tüzel kişi olmasına göre aşağıda açıklanan bazı farklılıklar gösterir. Küçük ve kısıtlıların temsilinde sorumluluk Vergi aslından sorumluluk Ancak, yargı karalarında ve vergi idaresinin açıklamalarında kanun metnindeki bu değişikliğe rağmen kasıt unsuruna önem verilmektedir. Vergi aslına bağlı alacaklarda sorumluluk Öte yandan Vergi Usul Kanunu’nun 10’uncu madde hükmü içinde yapılacak değerlemede, vergi aslına bağlı alacaklarla ilgili sorumluluk, vergi aslı ile aynı planda düşünülmelidir. Gecikme faizi, zamanında ödenmeyen verginin bu süredeki nemasının karşılığı olarak alınmaktadır. Bu nema, temsil edilen mamelekinde kalmış olacağına göre, o mamelekten alınması da normal sayılmalıdır. Vergi cezasından sorumluluk ve rücu edememe Küçük ve kısıtlıların temsilinde vergi cezalan gibi, hapsi gerektiren ve ceza mahkemelerince hüküm olunacak diğer cezaların muhatabı da kanuni temsilcilerdir. Akif Akarca/Dr. Mehmet Şafak http://www.dunya.com/vergi-ehliyeti-ve-temsil-sorumlulugu-156838yy.htm -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|