Bu köşeden okurumuz Ali İhsan PINAR’ın TİBAŞ yani Türkiye İş Bankası A.Ş. Mensupları Emekli Sandığı Vakfı’ndan emekli olabilmesi için bu yazdığımız üçüncü yazı olacak ama gerçekten kurumlaşmış diye düşündüğüm veya bende o imajı olan yerlerin bile kurumsal olmadığını görmek gerçekten acı verici. İşte bu nedenle bugün TİBAŞ’ın nerelerde hata ettiğini bir kez daha yazacağım. 17 Ocak 2008 günü sadece TİBAŞ’a tabi olarak 15.12.1976-02.09.1985 tarihleri arasında yani 8 yıl, 8 ay, 17 günlük hizmeti olan okurumuza; ‘askerlik sürenizden sadece 16 ay kadar borçlanma yaparsanız hem işe girişiniz 16 ay geriye gider hem de 3600 günü tamamlarsınız ve 17.11.1952 doğumlu olduğunuzdan 55 yaşında TİBAŞ’tan emekli olursunuz’ demiştik. Arkasından da TİBAŞ’ın hatalı cevabı üzerine 16 Şubat 2008 günü “TİBAŞ kanunları karıştırmış olmalı” demiştik.
Teşvikli illerdeki işçiler de AGİ almalı
Alİ Bey, bizler Kahramanmaraş’ta özel sektörde çalışan işçileriz. Çalıştığımız firma bize birinci ayda asgari geçim indirimi ücretini maaşla birlikte ödedi. İkinci ayda yani şubatta birinci ayda ödediği asgari geçim indirimi ücretini maaşımızdan kesti, bundan sonra da vermeyeceğini beyan etti. Gerekçe olarak; Kahramanmaraş teşvik kapsamında olduğu için, teşvik yasasında da asgari geçim indiriminin olmadığını ileri sürüyorlar. Bu konuda bizleri aydınlatırsanız seviniriz. Mustafa Özdemir
Sayın okurum bu köşeden 14.02.2008 günü yayınlanan, “Teşvik bölgelerinde çalışan işçilere de AGİ ödenmelidir” başlıklı yazıda da belirttiğim üzere, AGİ uygulamasıyla işçiler teşvik bölgesi veya değil diye ayrıma tabi tutulmadığından, işçi ücretlerinden AGİ şartları kadar vergi kesintisi yapılmaması yani işçilere AGİ ödenmesi gerekir. Yani, AGİ uygulamasıyla işçinin Gelir Vergisi’nden mahsup edilen kısım, net ücretlere ilave edilip işçiye ödenmesi şarttır. İşveren size bu ödemeyi yapmıyor ve daha önce ödediklerini de geri alıyorsa defterdarlığa şikayet edebileceğiniz gibi mahkemelerde eda davası da açabilirsiniz.
SGK Müfettişleri Derneği’nde seçim var
Kısa adı SOSGÜM olan Sosyal Güvenlik Müfettişleri Derneği Başkanı Cevdet Ceylan’ın SGK’nın Tahsisler Dairesi Başkanı olarak görevlendirilmesinden sonra dernek yeni başkanını seçmek için olağanüstü toplantı kararı almış. Buna göre, olağanüstü genel kurul toplantısı, 05/04/2008 tarihinde saat 10.30’da SSK İşhanı B Blok kat 5 No:226 Kızılay/ Ankara adresinde yapılacak olup şayet çoğunluk sağlanamazsa ikinci toplantı 12.04.2008 tarihinde aynı yer ve saatte yapılacakmış. Bu arada duyumlarımıza göre de hem dernek yönetim kurulu üyesi hem de “Sosyal Güvenlik Dünyası” dergisinin genel yayın yönetmeni olan Mehmet UZUN başkanlık yarışında olacağını ifade etmiş.
1- Özel Banka-Borsa sandıkları 506’ya tabidir
AslInda tüm işçilerin işverenleri (yani kamuda memur olmayanlar) 506 sayılı Kanun’a tabi olarak SSK’ya prim ödemekle mükelleftirler ama aynı Kanun’un geçici 20’nci maddesine göre bazı özel banka ve borsalara çalışanları için kendileri emekli sandığı kurabilmektedirler. Ancak bu sandıklar çalışanları için en az 506 sayılı Kanun’da tanınan hakları sağlamakla mükelleftirler.
2- Kime toptan ödeme yapılır?
506 sayılı Kanun’un 64’üncü maddesine göre,
“Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrılan ve malullük ve yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanamıyan,
a) Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş bulunan sigortalıya,
b) 50 yaşını doldurmuş bulunan ve erken yaşlanmış olduğu tespit edilen
sigortalıya,
Kendisinin ve işverenlerinin ödediği, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin toplamı, yazılı isteği üzerine toptan ödeme şeklinde verilir.”
Bu arada madde metnindeki 58 ve 60 rakamları Ali İhsan Pınar’ın işten ayrıldığı yıllarda 50 ve 55 idi. Okurumuz 1985 yılında TİBAŞ’dan ayrıldığına göre o tarihte henüz 33 yaşında olduğundan TİBAŞ’ta birikmiş primlerinin geri ödenmesi yasal değildir, ödenemez. Şayet bu yasadışılığa rağmen ödenmiş ise bana göre hukukun yasakladığı işlem yok hükmündedir. Veyahut da sebepsiz zenginleşme olarak addedilebilir ama ihya işlemi gerektirmez.
3- İhyada 6 ay nereden çıktı?
Velev ki 33 yaşındaki sigortalıya toptan ödeme yapılmış olsun yine 506 sayılı Kanun’un ek 14’üncü maddesine göre ihya paranın ödendiği an başlar yani hizmetler canlanır, 6 aya falan gerek yoktur. Öte yandan TİBAŞ’ın, 2829 sayılı Kanun’daki altı ayı sadece TİBAŞ’ta hizmeti bulunan birisine uygulamaya kalkması ise hukuk katliamıdır. Zira, 2829 sayılı “Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun”un 1’inci maddesinde açık ve net olarak dile getirildiği gibi, “Bu Kanun’un amacı; çeşitli sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle ilgililerin sosyal güvenliklerinin sağlanması usul ve esaslarının düzenlenmesidir.” Ali İhsan Bey’in TİBAŞ’tan başka bir yerde çalışması veya prim ödemesi yok ki 2829 sayılı Kanun neden uygulansın?
4- Sonuç...
TİBAŞ yasaları karıştırmaya devam ediyor. Okurumuz Ali İhsan Pınar’ın 33 yaşında toptan ödeme alması yasal olarak mümkün değildir. Zira, 506 sayılı Kanun’a göre o tarihlerde erkekler ancak 55 yaşına gelirse toptan ödeme yapılıp primleri kendilerine ödenebilmekteydi. Bu nedenle ortadan ihya edilmesi gereken hizmet yok. Askerlik borçlanma bedeli yatırılır yatırılmaz emekli olması da gerekir. TİBAŞ, Ali İhsan Bey’i emekli etmemek için elinden geleni yapıyor ama bu ülkede hukuk var ve hukuku uygulayacak kurumlar da var. Son olarak TİBAŞ yetkililerine tavsiyem hukukçularını değiştirsinler.
Kısa...kısa...
Kazım Deveci-SSK’dan sahtekârlık yaparak emekli edildikleri ihbar ettiğiniz kişiler için SGK’da yapılan araştırmalarda yasadışı bir şey bulunmamış.
Ruhan Alişiroğlu-22.08.1959 doğum tarihiniz, 01.02.1977 sigorta başlangıcınız ve 05/02/1981 - 20/02/1984 arasında Emekli Sandığı, 05/07/1989-10/10/1994 arasındaki Bağ-Kur’dan sonra 1.5 senedir SSK sigortalılığınızla, toplamda 3600 günü tamamlamak ve Bağ-Kur’dan sonra SSK’ya en az 3.5 yıl yani 1260 gün prim ödemek şartıyla SSK’dan 60 yaşında emekli olursunuz. Veyahut da prim ödemeye devam eder de 5000 günü tamamlarsanız, yaşa bağlı olmadan 5000 günü tamamlar tamamlamaz emekli edilirsiniz. Bu arada 1977 yılından sonra ifa ettiğiniz askerliğinizi borçlanmanız menfaatinizedir.
Hanife Tokar-Eşi doğum yapan erkek işçilere 4857 sayılı İş Kanunu izin hakkı tanımamıştır. Bu nedenle eşi doğum yaptığı için izin isteyen işçisine izin vermeyen işveren yasal açıdan haklıdır ama ahlaken nedir bilemem.
Reformda uzlaşma konusu
Sosyal Güvenlik Reformu denilen, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu konusunda dün saat 15.00’te bu yazının hazırlanmasından önce Çalışma Bakanı Faruk Çelik ile Emek Platformu görüşme yapacaktı. Bu görüşmenin olumlu geçeceğini ve uzlaşmanın çıkacağını ümit ediyorum. Geçen hafta en son “Güncelleme Katsayısı” dışındaki maddelerde uzlaşma ışığı çok fazlaydı. Perşembe günü uzlaşma sonrası durumu yazmayı planlıyorum.
http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=112935,10,185 |