Yenilen her yemek temsil ağırlama gideri olarak kabul edilebilir mi? |
09 Ocak 2015 | |
Günümüzde şirket yöneticilerinin ticari iş ilişkisi içerisinde bulundukları ya da şirkete fayda sağlayan kişilerle yemek yeme olayına sıkça rastlanılmaktadır. Bu şekilde yenen yemeklerin bedelleri gerek muhasebe gerekse vergi kanunlarımız bakımından temsil ve ağırlama gideri olarak değerlendirilmekte ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirilecek gider olarak dikkate alınmaktadır. Bazı durumlarda ise, işle ile ilgili olmayan yemek faturalarının da bu kapsamda değerlendirilerek gider olarak yazıldığı ve KDV’lerinin indirim konusu yapıldığı görülebilmektedir. Muhasebe birimlerinin gelen her yemek faturasının özel mi yoksa işle ilgili mi olduğunu bilmesine çoğunlukla olanak bulunmamaktadır. Peki, yemek giderinin temsil ve ağırlama gideri olarak dikkate alınmasında temel bir ölçüt ya da standart yok mu? Tek ölçüt, patron ve yöneticilerin ifadeleri mi? Yemek harcamalarının temsil ve ağırlama gideri kapsamında değerlendirilebilmesinde esas alınan ölçüt Vergi mevzuatımızda temsil ve ağırlama harcamalarının tanımı, kapsamı ve gider yazılması hususunda özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, temsil ve ağırlama harcamaları genel giderler arasında değerlendirilmektedir. Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler, Gelir Vergisi Kanunu’nda ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nda sayılan kanunen kabul edilmeyen giderler dışında kalan ticari organizasyona bağlı olarak yapılan giderlerdir ve bunlara işletme gideri de denilmektedir. Yapılan genel giderlerin kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için, ■ Söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması, Temsil ve ağırlama harcamaları ile kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi arasında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır. Ancak, suistimallere açık olması nedeniyle bu giderlerin ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgisini kurmak her zaman kolay olmayabilmektedir. Maliye Bakanlığı, yemek harcamalarının; ■ İşle ilgili olması, Öncelikle belirtmek gerekir ki, yemek yenilen yani temsil ve ağırlama harcamasının yapıldığı kişinin veya kişilerin firma ile ticari ilişkisi olması şarttır. Dolayısıyla bu giderlerin her şeyden önce işletme sahibi veya sahiplerinin şahsi ihtiyaçları ve zevklerini tatmine yönelik olmaması, temsil masraflarının kimin için ve ne münasebetle yapıldığının belli olması zorunludur. Bu nedenle, yemek harcamalarının herhangi bir vergi incelemesi sırasında, inceleme elemanına ibraz edilecek faturayla tevsik edilmesi ve bu faturalarda harcamaların kimlere nerede, ne zaman ve ne maksatla harcanmış olduğunun izah edilmesi gerekmektedir. İlliyet bağının ispatı mükellefe aittir. Öte yandan, temsil ve ağırlama gideri olarak değerlendirilen yemek bedeline ilişkin KDV genel esaslar çerçevesinde indirim konusu yapılabilmektedir. Ancak, şirket sahip ve yöneticilerinin şahsi ihtiyaçları ve zevklerini tatmine yönelik yemek giderlerinin gider yazılması ve KDV’sinin indirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Son söz olarak; Maliye Bakanlığı’nın yemek giderlerinin temsil ve ağırlama harcaması olarak değerlendirilebilmesi için, bu konunun suistimallere de açık olduğunu dikkate alarak daha somut ve anlaşılır şartlar belirlemesi ve bu konuda bir standart oluşturması gerekmektedir. Bu şekilde yapılacak bir belirleme, suistimalleri önlemesinin yanı sıra, mükellefleride rahatlatacaktır. Yılmaz Sezer http://www.kpmgvergi.com/Blog/Pages/FullBlog.aspx?article=387 Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti./Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz. |