Vergi Kanunlarına Göre Hangi Karşılıklar Gider Yazılabilir? |
05 Mart 2015 | |
Karşılıklar, Vergi Usul Kanununun 288’ inci maddesinde “hasıl olan veya husulü beklenen fakat miktarı katiyetle kestirilmeyen ve teşebbüs için bir borç mahiyetini arz eden belli bazı zararları karşılamak maksadıyla hesaben ayrılan meblağlar” şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanıma göre, karşılık ayırmak için, gerçekleşen veya gerçekleşmesi beklenen ancak miktarı tam olarak tahmin edilemeyen ve işletme için zarar mahiyetinde olan bir durumun varlığı gerekmektedir. Tek düzen hesap planında yer alan karşılıklardan başlıcaları aşağıdaki gibidir: i. Menkul Kıymetler Değer Düşüklüğü Karşılığı Stok Değer Düşüklüğü Karşılığı: Vergi Usul Kanununun 278’ inci maddesine göre, Yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi haller neticesinde iktisadi kıymetlerinde önemli bir azalış vaki olan emtia ile maliyetlerin hesaplanması mutat olmayan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, deşe ve ıskartalar emsal bedeli ile değerlenir. Dolayısıyla, stoklarda yer alan mallar için karşılık ayrılması mümkündür. Ancak, karşılık giderinin ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi açısından maddede yer alan şartlara ek olarak, takdir komisyonu kararının da bulunması gerekmektedir. Bu nedenle, sel baskınında zarar gören mallar için takdir komisyonu kararı olmadan karşılık ayrılamaz. Şüpheli Alacaklar Karşılığı: VUK’ un 323’ üncü maddesinde, Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;
Şüpheli alacak sayılır. Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir. hükmü mevcuttur. Buna göre, yine maddede anılan şartların varlığı halinde ticari kazancın elde edilmesi ile ilgili olmak şartıyla dava/icra aşamasında bulunan veya dava takibine değmeyecek küçük alacaklar için karşılık ayrılması mümkündür. Stok değer düşüklüğü karşılığına benzer şekilde, anılan şartların oluşmaması halinde ayrılan şüpheli alacak karşılıkları, kurum kazancının tespitinde gider kabul edilemez. Örneğin, dava safhasında olmayan ya da icra takibine başlanmamış bir alacak için şüpheli alacaklar karşılığı ayrılsa bile ayrılan karşılık tutarı KKEG’ dir. Menkul Kıymetler Değer Düşüklüğü Karşılığı: Hisse senetleri, iştirakler, bağlı, ortaklar VUK’ un 279’ uncu maddesine göre alış bedeli ile değerlenir. Bu yüzden menkul kıymetlerin değerinde oluşacak artış ya da azalışlar ticari kazançla ilişkilendirilemez. Dolayısıyla, menkul kıymetler değer düşüklük karşılıkları kanunen kabul edilmeyen gider niteliğindedir. Kıdem Tazminatı Karşılığı: Aynı şekilde, kıdem tazminatı karşılıkları da vergi kanunlarına göre KKEG’ dir. Kıdem tazminatları sadece ödendiği dönemde gider olarak dikkate alınabilir. Dönem karı vergi ve yasal yükümlülükler karşılığı hesabı, Tek Düzen Hesap Planına göre prensip olarak 691-Dönem Karı Vergi ve Yasal Yükümlülükler Hesabı ile çalışmalıdır. Dolayısıyla, gider hesapları ile ilişkilendirilmesi mümkün değildir. Ancak bu hesabın giderleştirilmesi halinde Kanunen Kabul Edilmeyen Gider olacağı tabidir. Kurumlar Vergisi Kanununun 11’ inci maddesine göre, hesaplanan kurumlar vergisi kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınamaz. Maliyet Giderleri Karşılığı: Fatura gibi vesikaların temin edilememesi ve benzeri nedenlerle dönem sonlarında maliyet ve giderlerin tahakkuk ettirilmesi amacıyla kullanılır. Ticari kazancın tespitinde bu karşılığın giderleştirilmesi mümkündür. Ancak, fatura ve benzeri vesikaların daha sonra temin edilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, Kurumlar Vergisi Kanununun 8. maddesine göre, sigorta ve reasürans şirketleri, devam eden sigorta sözleşmelerine ilişkin olarak ayırdıkları teknik karşılıkları da giderleştirilir. Yöntem YMM Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti./Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.
|