Gayrimenkul satış ve kira gelirlerinin vergilendirilmesi |
08 Mart 2015 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
2014 yılı içerisinde gayrimenkulünü (işyeri, konut veya arsa) satanlar, kira geliri elde edenler, menkul kıymet işlemleri yapanlar, doktor, avukat gibi serbest meslek erbabı ile gerçek usulde vergilendirilen esnaf için gelir vergisi beyan dönemi 1 Mart 2015 tarihinde başladı. Gerçek kişilerce bu faaliyetlerden elde edilen gelirlerin 25 Mart'a kadar gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekiyor. Esnaf ve serbest meslek erbabı tarafından kazanç olsa da olamasa da her yıl beyanname verilmesi gerekiyor. Diğerleri için aynı şey söz konusu değil. Örneğin gayrimenkulünü kiraya veren veya satan kişiler sadece kiraların tahsil edildiği veya satışın gerçekleştiği yıla ilişkin beyanname vermek zorundalar. Bu yazımızda; ticari faaliyet kapsamı dışında, konut veya işyerlerinden 2014 yılında elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi konusunu iki ana başlık (kira geliri ve satış kazancı) altında ele alacağız. I. Kira gelirlerinin vergilendirilmesi A. Vergileme esasları Kira gelirleri konut veya işyerinden elde edilebileceği gibi, her iki gayrimenkulden kira alan kişiler de bulunabilmektedir. Aşağıda bu gelirlerin ayrı ayrı veya birlikte elde edilmesi durumunda vergileme esaslarına özet olarak yer verilmektedir: 1. Konut kira gelirleri Konut olarak kiraya verilen gayrimenkullerden 2014 yılında elde edilen kira gelirinin 3.300 TL'si gelir vergisinden istisnadır. Bu tutardan daha az bir gelir elde edildiği durumda beyanname verilmez. Ancak istisna haddi üzerinde hasılat elde edilip beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi hallerinde, bu istisnadan yararlanılması mümkün değildir. Ayrıca ticari, zirai veya mesleki kazancını yıllık beyanname ile bildirmek mecburiyetinde olanlar da bu istisnadan faydalanamazlar. Diğer taraftan 2014 yılında 3.300 TL'lik istisna tutarını aşan konut kira geliri elde edenlerden, beyana tabi olup olmadığına bakılmaksızın, elde ettikleri gelirlerin (ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlar) gayri safi tutarları toplamı 97.000 TL'yi aşanların da bu istisnadan yararlanabilmesi mümkün değildir. İstisna hakkı olan mükellefler tarafından 2014 yılında istisna tutarını aşan konut kira geliri elde edilmesi durumunda, gayrisafi hasılattan önce istisna tutarı (3.300 TL) düşülmekte, daha sonra da giderler (gerçek veya götürü gider) indirilerek, üzerinden vergi hesaplanması gereken tutara (matrah) ulaşılmaktadır. Bu tutara 2014 yılında geçerli olan gelir vergisi tarifesinde gösterilen vergi oranları uygulanmak suretiyle, ödenecek gelir vergisi hesaplanmaktadır. 2. İşyeri kira gelirleri Gayrimenkullerin gerçek kişiler tarafından kiraya verilmesinden elde edilen gelirler, Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesi kapsamında tevkifat (vergi kesintisi - stopaj), kapsamındadır. Tevkifat, kiralamaya konu gayrimenkulün sahibinin gelir vergilerinde mahsup edilmek üzere, kira ödemesi aşamasında, kiracı tarafından yapılan vergi kesintisidir. Tevkifatın oranı % 20'dir ve kira bedelinin nakden veya hesaben (avans olarak ödemeler de dahil) ödendiği sırada yapılır. Yukarıda açıklandığı şekilde tevkifata tabi tutulmuş işyeri kira gelirleri için geçerli olan ve her yıl ayrıca belirlenen "beyan sınırı" söz konusudur. Bu sınır ilgili yıl gelir vergisi tarifesinin 2. gelir dilimidir. Buna göre 2014 yılında elde edilen işyeri kira gelirleri için beyan sınırı 27.000 TL olarak uygulanmaktadır. Buna göre 2014 yılında elde edilen tevkifata tabi tutulmuş işyeri kira gelirlerinin brüt tutarı 27.000 TL'nin altında ise bu gelirlerin beyan edilmesine gerek yoktur. Ancak söz konusu 27.000 TL'lik beyan sınırının hesabında, yukarıda belirtilen gelirlerin yanı sıra, beyana tabi diğer menkul sermaye iratlarının toplamının dikkate alınması gerektiği unutulmamalıdır. Brüt işyeri kira gelirinin beyan sınırını aşması durumunda, gelirin tamamının beyan edilmesi gerekmektedir. Söz konusu tutar üzerinden, geliri elde eden kişinin tercihi doğrultusunda götürü veya gerçek gider yöntemlerinden biri seçilerek giderler düşülecek ve vergi hesaplanması gereken tutara ulaşılacaktır. Bu tutar üzerinden gelir vergisi tarifesine göre hesaplanan gelir vergisinden, kiracı tarafından yıl içerisinde kesilen vergiler (tevkifat) mahsup edilebilmektedir. Diğer taraftan basit usulde vergilendirilen ticari kazanç sahibi mükelleflere işyeri olarak kiralanan gayrimenkulün kira bedeli üzerinden, bu mükellefler tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılmadığını da hatırlatmak isteriz. Bunun gibi vergi kesintisine ve istisna uygulamasına konu olmayan kira gelirlerinde beyan sınırı 1.400 TL olarak uygulanmaktadır. 2014 yılında bu tutarı aşan işyeri kira gelirlerinin (tevkifata tabi olmayan) tamamının beyan edilmesi gerekmektedir. 3. Hem işyeri hem de konut kirası olursa Hem konuttan hem de işyerinden kira alınması durumunda öncelikle konut kirasının beyan edilip edilmeyeceği kontrol edilmelidir. Buna göre, istisna uygulaması kapsamında olan mükelleflerin, 2014 yılında tahsil ettikleri konut kira bedelleri 3.300 TL'den fazla ise bu tutarı aşan gelirin beyan edilmesi gerekmektedir. İstisnayı aşan konut kira geliri ile tevkifata tabi tutulmuş olan işyeri kira gelirinin brüt tutarının toplamı 27.000 TL'lik beyan sınırını aşıyorsa, bu beyannameye işyeri kira gelirinin de dahil edilmesi gerekmektedir. Toplam 27.000 TL'den az ise sadece konut kira geliri beyan edilecek, işyeri kira geliri beyannameye dahil edilmeyecektir. İstisna uygulamasından yararlanabilecek olan mükelleflerce konuttan elde edilen kira gelirinin 3.300 TL'den az olması durumunda ise bu kez sadece işyerinden elde edilen tevkifata tabi tutulmuş kira gelirinin brüt tutarı 27.000 TL ile karşılaştırılacaktır. Bu tutardan daha az bir gelir elde edilmesi durumunda işyeri kira geliri de beyan edilmeyecek, 27.000 TL'den fazla olması durumunda ise sadece işyeri kira gelirinin tamamı beyan edilecektir. Yukarıdaki istisna veya beyan sınırını aşan kira gelirleri dolayısıyla beyanname verilmesi durumunda, geliri elde eden kişinin tercihi doğrultusunda götürü veya gerçek gider yöntemlerinden biri seçilerek safi irat bulunacak ve üzerinden gelir vergisi tarifesine göre vergi hesaplanacaktır. İşyeri kira gelirlerinin beyan edilmesi durumunda, beyanname üzerinde hesaplanan vergiden, kiracı tarafından yıl içerisinde kesilen vergiler (tevkifat) mahsup edilecektir. B. İndirilecek giderler Beyan edilen kira gelirinin tespitinde dikkate alınabilecek giderler iki farklı yöntemle tespit edilebilmektedir. Bunlar "götürü gider" ve "gerçek gider" yöntemleridir. Bu yöntemlerin seçimi konusunda mükellefler serbest bırakılmışlardır. Ortaya çıkacak vergi yükünü dikkate alarak belirtilen gider usulleri arasında serbestçe tercih yapabilirler. 1. Kolay yöntem; götürü gider Gider indiriminde birçok kişi tarafından götürü gider yöntemi kullanılmaktadır. Bu yöntemde kira bedelinin % 25'lik kısmı doğrudan gider olarak düşülebiliyor. Kazancın bir kısmı istisna ise (örneğin konut kira gelirlerinin 2014 yılı için 3.300 lirası gelir vergisinden istisnadır) kira tutarından önce istisna düşülerek, kalan gelir üzerinden yüzde 25 oranındaki götürü giderin indirilmesi gerekiyor. Örneğin 2014 yılında konut olarak kiraya verilen bir gayrimenkulden 12.000 lira kira alındığını varsayalım. Bu tutardan önce 3.300 liralık istisna düşülüyor, kalan 8.700 lira üzerinden de yüzde 25 oranında (2.175 lira) götürü gider indiriliyor. Ödenecek vergi ise istisna ve götürü gider sonrası beyan edilen 6.525 lira üzerinden gelir vergisi tarifesine göre hesaplanıyor. İşyerinden elde edilen kiralar için ise herhangi bir istisna tutar söz konusu olmadığından, alınan kiranın % 25'i götürü gider olarak düşülerek, kalan tutarın beyan edilmesi gerekiyor. Bu yöntemde, gerçekte herhangi bir giderin yapılıp yapılmamasının önemi olmadığı gibi, gider indirimi için belge temin edilmesine de ihtiyaç bulunmamaktadır. Ancak bu yöntemi kabul edenlerin, 2 yıl geçmedikçe gerçek gider yöntemine dönemedikleri de unutulmamalı. 2. Bilinmeyen yöntem; gerçek gider Gerçek gider yönteminde, kira gelirinden Gelir Vergisi Kanunu'nun 74. maddesinde sayılan ve belgeye dayandırılması gereken giderler indirilebilmektedir. Ancak beyannamede gerçek giderlerin konut kira gelirinden indirimi sırasında bir hesaplama yapılması gerekmektedir. Bu hesaplamanın nedeni konutlardan elde edilen kiranın belli bir tutarının (2014 yılı için 3.300 lira) gelir vergisinden istisna olmasıdır. Hasılatın 3.300 lirası üzerinden vergi hesaplanmadığı için giderlerin de sadece vergiye tabi olan kazanca isabet eden kısmının indirimine izin veriliyor. Bunun için öncelikle istisna dışı hasılatın, toplam hasılat içerisindeki oranının bulunması gerekiyor. Bulunan bu oranla, toplam giderlerin çarpılması suretiyle beyannamede kira gelirlerinden indirilebilecek gider tutarına ulaşılıyor. Örneğin 2014 yılında 20.000 lira konut kirası alan bir kişinin, o yıl yapmış olduğu ve yasaya göre indirilebilir nitelikte olan giderlerinin (gerçek gider) 12.000 lira olduğunu varsayalım. Bu durumda beyannamede kira gelirlerinden indirilebilecek gerçek gider tutarı aşağıdaki gibi hesaplanmaktadır:
Gerçek gider yönteminde indirilebilecek olan giderlere ilişkin bilgiler aşağıda dikkatinize sunulmaktadır: a. Kredi faizleri Kredi ile alınan gayrimenkul kiraya verildiyse, elde edilen kira gelirinden kredi için ödenen faizler düşülebiliyor. Hatta kredi faizleri kira gelirinden fazlaysa, bu tutar gider fazlası olarak da kabul ediliyor. Yani kira gelirinden indirilemeyen bu kısım beyan edilen diğer gelirlerden de düşülebiliyor. Örneğin yukarıdaki örnekteki konutun kredi kullanarak alındığını, 2014/Ocak-Aralık döneminde yapılmış olan 12.000 liralık masrafın da bu kredi dolayısıyla ödenmiş olan faiz olduğunu varsayalım. Bu gayrimenkul konut olduğundan kira bedelinden öncelikle 3.300 liralık istisna düşülecek ve yukarıdaki şekilde hesaplanan 10.020 liralık gider de indirildikten sonra kalan 6.680 lira üzerinden 1.002 lira vergi ödenecektir. Oysa aynı örnekte götürü gider yöntemine göre indirilebilecek gider [(20.000 - 3.300) x % 25=] 4.175 lira olacaktır. Buna göre istisna ve gider indirimi sonrası kalan 12.525 liralık matrah üzerinden 2014 gelir vergisi tarifesine göre 1.955 lira vergi hesaplanacaktır. b. Konut alış bedelinin yüzde 5'i Konut olarak kiraya verilen bir adet gayrimenkulün alış bedelinin % 5'i, alındığı yıldan itibaren 5 yıl süre ile gider olarak düşülebiliyor. Bu gider kalemi amortismana benzemekle birlikte, amortisman uygulamasından bağımsız olarak, ayrıca dikkate alınabiliyor. Örneğin 300.000 liraya alıp, yıllık 20.000 liraya kiraya verilen bir konuta ilişkin olarak, 300.000 liranın % 5'i olan 15.000 liranın, istisna dışı hasılata isabet eden kısmı olan 12.525 lira, beş yıl boyunca hasılattan indirilebilir. Ancak bu şekilde hesaplanan giderin elde edilen kira gelirini aşması durumunda, aşan kısmın diğer gelirlerden indirimi veya gelecek yıllara devretmesi mümkün değildir. c. Oturulan konutun kirası Bir diğer gerçek gider kalemi ise sahibi bulundukları konutları kiraya verenlerin kira ile oturdukları konut için ödedikleri kira bedelidir. Ödenen bu kiraların istisna dışındaki kazanca isabet eden kısmı, gerçek gider yöntemi kapsamında hasılattan indirilebiliyor. Ancak yukarıdaki gibi, bu giderin kira gelirini aşması durumunda, aşan kısmın diğer gelirlerden indirilmesi veya gelecek yıllara devretmesi mümkün değildir. d. Diğer gerçek giderler Kiraya verilen gayrimenkulle ilgili olmak şartıyla, kira gelirinin beyanında dikkate alınabilecek diğer bazı gerçek gider kalemlerine aşağıda yer almaktadır:
II. Gayrimenkul satış kazançları Satın alınan gayrimenkulün, gerçek kişiler tarafından ticari faaliyet kapsamı dışında satılmasından sağlanan kazançlar, "değer artış kazancı" olarak kabul ediliyor. Bu kazançlar normal şartlarda gelir vergisine tabi olmakla birlikte miras kalan ya da bağış olarak edinilen gayrimenkulün satılması halinde, kazanç kaç lira olursa olsun gelir vergisi ödenmesi söz konusu değildir. A. Elde tutma süresi ve vergilemeye etkisi Miras veya bağış dışında edinilen (satın alınan, inşa ettirilen vb.) gayrimenkullerin satılması durumunda kazanç üzerinden vergi ödenmemesi için gayrimenkulün en az 5 yıl süreyle elde tutulmuş olması gerekiyor. Başka bir ifadeyle, gayrimenkullerin 5 yıldan daha az bir süre elde tutulduktan sonra satılması durumunda, prensip olarak elde edilen kazanç üzerinden gelir vergisi ödenmesi gerekiyor. Beş yıllık süre gün olarak hesaplanıyor. Örneğin 10 Haziran 2009'da alınan bir gayrimenkulün satışından sağlanan kazançtan gelir vergisi ödenmemesi için en erken 11 Haziran 2014 tarihinde satılması gerekiyor. Bu tarih veya sonrasında satış yapılması durumunda 5 yıllık süre dolmuş olduğundan, satıştan elde edilen kazancın tutarı ne olursa olsun gelir vergisi ödenmiyor. Buna göre 2014 yılında satılan gayrimenkul;
gerekiyor. 2009 yılında alınmış olan gayrimenkullerin 2014 yılında satılması halinde ise 5 yıllık sürenin dolup dolmadığına, yani kazancın beyan edilip edilmeyeceğine, yukarıdaki örnekteki gibi alış ve satış tarihlerine gün olarak bakılarak karar verilmesi gerekiyor. B. Edinim tarihinin tespiti Gayrimenkulün alış tarihi, satış kazancı üzerinden vergi ödenip ödenmeyeceğini veya ne kadar vergi ödeneceğini etkiliyor. Satın alınan ya da kat karşılığı müteahhide verilen arsa nedeniyle edinilen gayrimenkullerin iktisap (edinim) tarihi, tapuya tescil tarihi olarak kabul ediliyor. Bazen gayrimenkulün tapuya tescilden önce, sahibinin fiilen kullanımına bırakıldığı durumlar da olabiliyor. Bu durumun tahsis belgesi, teslim tutanakları, su, elektrik, telefon, doğalgaz faturaları ve benzeri belgelerle kanıtlanması halinde, alış tarihi olarak fiilen kullanıma başlama tarihi kabul edilebiliyor. Kooperatiflerde ise gayrimenkulün ortağa tahsis edildiği tarih, alım tarihi olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla 5 yıllık sürenin hesaplanmasında bu tarihin esas alınması gerekiyor. Cins tashihi, bir taşınmaz malın cinsinin, yapısız iken yapılı veya yapılı iken yapısız hale; bağ, bahçe, tarla vb. iken arsa; arazi iken, bağ, bahçe vb. duruma dönüştürmek için paftasında ve tapu sicilinde yapılan işlem olarak tanımlanıyor. Arazi olarak alınan bir gayrimenkulün belediyelerce ifraz ve taksim işlemine tabi tutulduktan sonra satılması halinde, alım tarihi olarak arazinin alındığı tarih değil, belediyenin ifraz işlemi sonucu arsa vasfını kazanarak, cins tashihi yapıldığı tarihin esas alınması gerekiyor. Önce kat irtifakı daha sonra da kat mülkiyeti tapusunun alındığı durumda ise gayrimenkulün alım tarihi olarak kat irtifakı tapusunun tarihi dikkate alınıyor. C. Endeksleme Beş yıllık süre dolmadan satılan bir gayrimenkulden sağlanan ve beyan edilmesi gereken kazancın hesaplanması sırasında, enflasyonun etkisinin giderilmesi mümkün. Buna kısaca "endeksleme" denilmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından her ayın başında bir önceki ayın enflasyon oranının hesaplanmasında kullanılan yurt içi üretici fiyat endeksleri (Yİ-ÜFE) açıklanıyor. 2014 yılında satılan gayrimenkullerle ilgili endekslemede bu Yİ-ÜFE'lerin kullanılması gerekiyor. 2006-2014 dönemine ilişkin Yİ-ÜFE listesi yazımızın sonunda dikkatinize sunulmaktadır. Gayrimenkulün satıldığı aydan bir önceki ayın endeksi ile alındığı aydan bir önceki ayın endeksi arasındaki artış oranı hesaplanıyor. Alış bedeli bu oran kadar artırılmak suretiyle yeni bir maliyet bedeli belirleniyor. Bu şekilde bulunan yeni maliyet bedeli ile satış bedeli arasındaki farktan, varsa giderler de düşüldükten sonra kalan tutar, net kazanç olarak kabul ediliyor. Ancak bu uygulamadan yararlanılabilmesi için endeks farkının yüzde 10'dan fazla olması şart. Aksi halde kazancın, satış bedelinden ilk alış bedeli ve giderlerin düşülmesi suretiyle hesaplanması gerekiyor. Örneğin 28 Haziran 2010'da 150.000 liraya alınan bir gayrimenkul, 22 Mart 2014'te 230.000 liraya satıldıysa, kazanç 80.000 liradır. Ancak verginin bu tutar üzerinden ödenmesi söz konusu değil. Birkaç işlem daha yapılması gerekiyor. Önce endekslemeyle başlayalım: Mayıs 2010 endeksi (172,95) ile Şubat 2014 endeksi (232,27) arasında artış yüzde 34,3 oranında gerçekleşmiş. Bu oran yüzde 10'un üzerinde olduğundan endeksleme yapılabilecektir.(232,27/172,95=1,34,30=%34.30) Alış bedeli olan 150.000 lira bu oranda artırıldığında endekslenmiş alış bedeli olan 201.448 liraya ulaşılmaktadır. Vergisel açıdan kazanç da (230.000 – 201.448 =) 28.552 lira olarak hesaplanacaktır. D. İstisna uygulaması Bir gayrimenkulün 5 yıl içerisinde satılmasından sağlanan kazancın 2014 yılı için 9.700 lirası gelir vergisinden istisnadır. Endeksleme yapılması mümkünse endeksleme sonrası bulunan kazanç, mümkün değilse satış ve alış bedeli arasındaki fark 9.700 liradan az ise beyanname verilmiyor, dolayısıyla vergi ödenmiyor. Bu tutarı aşan bir kazanç elde edilmesi durumunda ise aşan kısmın gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilerek, vergisinin ödenmesi gerekiyor. Yukarıdaki örnekte bulunan 28.552 liralık kazanç, 2014 yılı için belirlenen 9.700 liralık istisnayı aştığı için aşan kısım, gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmeli. Buna göre üzerinden vergi hesaplanması gereken tutar yani matrah (28.552-9.700 =) 18.852 lira oluyor. Görüldüğü gibi satıştan elde edilen kazanç 80.000 lira olmasına rağmen, üzerinden vergi hesaplanması gereken kazanç 18.852 lira olarak hesaplandı. Bu tutarın vergisi ise 2014 yılı gelir vergisi tarifesine göre 3.220 TL olmaktadır. III. Beyannamede indirimler, verginin hesaplanması, beyan ve ödeme usulü A. Beyannamede indirimler Gelir vergisi matrahının tespitinde, yıllık gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden bazı indirimlerin yapılabilmektedir. Bu indirim hakkından, 2014 yılına ilişkin beyan edilen gelir ve kazancın türüne bakılmaksızın, gelir vergisi beyannamesi veren tüm mükellefler yararlanabilmektedirler. Söz konusu indirimlerden en önemlileri ve dolayısıyla en sık karşılaşılanları, ödenen özel sigorta primleri ile eğitim ve sağlık harcamalarıdır. Bunlar dışında, kamu kurumlarına, kamu yararına çalışan dernekler ve vergi muafiyeti tanınan vakıflara makbuz karşılığı yapılan bağışların bir kısmının (beyan edilen gelirin % 5'ine kadar) indirimi de mümkündür. Kamu kurumlarına bağışlanan okul, sağlık tesisi ve ibadethanelere ilişkin olarak yapılan harcamaların ise tamamı beyan edilen gelirden indirilebilmektedir. Aşağıda bu indirim kalemlerinden sadece özel sigorta primleri ve eğitim, sağlık harcamalarına ilişkin indirim konusunda özet açıklamalar yer verilmektedir. Bunlar ve bunlar dışındaki diğer indirim kalemleri Gelir Vergisi Kanunu'nun 89. maddesinde sıralanmaktadır. 1. Özel sigorta primleri Beyan edilen gelirin % 15'ini ve asgari ücretin yıllık tutarını (2014 yılında 13.230 TL) aşmamak şartıyla; mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortalarına ödenen primlerin % 50'si ile ölüm, kaza, hastalık, sağlık, engellilik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primleri, beyanname üzerinde, beyan edilen gelirden indirilebilmektedir. Ancak bu indirimin yapılabilmesi için aşağıdaki koşullara uyulması gerekmektedir:
2. Eğitim ve sağlık harcamaları Gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen gelirin % 10'unu aşmaması, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları da beyanname üzerinde, beyan edilen gelirden indirilebilmektedir. B. Gelir vergisi oranı Gelir vergisi artan oranlı bir vergidir. 2014 yılında elde edilen gelirlerle ilgili olarak beyanname verilmesi durumunda, verginin aşağıdaki gelir vergisi tarifesine göre hesaplanması gerekmektedir. (Ücret gelirleri hariç)
C. Beyan zamanı Gerçek kişiler elde ettikleri kira gelirini veya gayrimenkullerinin satışından sağladıkları kazançları, ertesi yılın Mart ayının 1-25. günleri arasında yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan etmek zorundadırlar. Buna göre 2014 yılında elde edilen söz konusu gelirlerin; 1 Mart 2015 tarihinden başlamak üzere, 25 Mart 2015 Çarşamba gününe kadar beyan edilmesi gerekmektedir. D. Beyannamenin verilme şekli Kira gelirlerine veya gayrimenkul satış kazancına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesi vergi dairesine gidilerek elden verilebilir. Bu beyannamelerin posta ile gönderilmesi de mümkün. Taahhütlü posta ile gönderilmesi halinde, beyanname verme tarihi olarak, beyannamenin postaya verildiği tarih kabul ediliyor. Adi postayla gönderilirse vergi dairesi kayıtlarına girdiği tarih, beyannamenin verilme tarihi olarak kabul ediliyor. Postadaki gecikmelerden kaynaklanacak sorunlarla karşılaşmamak için, yıllık gelir vergisi beyannamelerinin posta ile gönderilmesi isteniyorsa taahhütlü posta usulünün tercih edilmesinde yarar vardır. Kiradan başka beyana tabi geliri olmayan mükellefler ise "Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi"ni kullanarak da vergi dairesine gitmeden beyannamelerini verebilmektedirler. Kira geliri dışında ticari, zirai veya serbest meslek faaliyetlerinden ya da menkul kıymetlerden kazanç ve irat elde eden mükellefler, bu sistemden beyanname veremiyorlar. "Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi"; kira geliri elde eden mükellefler için Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından önceden hazırlanarak internet ortamında mükelleflerin onayına sunulan beyanname sistemidir. Bu beyannameler mükelleflerin tapu, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi, banka, PTT, TOKİ, inşaat, sigorta, elektrik, su ve doğalgaz şirketleri gibi kurumlardan alınan bilgileri kullanılarak sistem tarafından hazırlanmaktadır. 2014 yılına ilişkin kira gelirlerinin beyanı sırasında da kullanılabilecek olan sisteme;
giriş yapılabiliyor. Kira geliri yönünden ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis ettirecek olanlar da bu sistemden yararlanabiliyorlar. Bu kişiler tarafından internet vergi dairesinde hazırlanan kira beyannamesi elektronik ortamda onaylandığı anda, şahıs adına vergi dairesinde mükellefiyet tesisi ve vergi tahakkuk işlemleri otomatik olarak gerçekleştiriliyor. Bu sistem kullanılarak internet üzerinden beyanname onaylanıp gönderilmesi durumunda tekrar vergi dairesine gidilmesine gerek bulunmuyor. Sistemde mükellefin onayına sunulan bilgilerin eksik ya da hatalı olduğu tespit edildiğinde (örneğin tahsil edilen kira tutarı, kira tahsilatı yapılan ay sayısı vb.) düzeltme imkanı var. Bu durumda beyannamenin, mükellef tarafından gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra onaylanması gerekiyor. Her türlü vergi beyanında olduğu gibi, beyannamenin düzeltilen ve onaylanan şekli mükellefin beyanı olarak kabul ediliyor. E. Verginin ödenme zamanı Beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinin ilk taksitinin Mart ayının sonuna, ikinci taksitinin ise Temmuz ayının sonuna kadar olmak üzere iki eşit taksitte ödenmesi gerekir. Buna göre 2014 yılına ilişkin beyan edilen gelirler üzerinden hesaplanan gelir vergisinin;
kadar ödenmesi gerekmektedir. IV. Örnekler Örnek 1 (Konut ve işyeri kira geliri): Gerçek kişi (A)'nın 2014 yılında elde ettiği kira gelirleri, bu gelirler üzerinden ilgili kişi veya kurumlarca yapılan stopaj tutarları ve elde edilen net gelirlere ilişkin bilgilere aşağıda yer verilmiştir. Bu kişinin başka bir geliri ve kiraya ilişkin belgeli gideri bulunmamaktadır (götürü gider yöntemi kullanılacaktır).
Beyan sınırı ile karşılaştırma
İşyerinden elde edilen stopaj yoluyla vergilendirilmiş (brüt) kira tutarı, tek başına, 2014 yılında 27.000 TL olarak uygulanan beyan sınırının altında kalmaktadır. Ancak işyeri kira gelirinin beyannameye dahil edilip edilmeyeceğinin tespiti sırasında, stopaj yolu ile vergilendirilmiş olan işyeri kira geliri (brüt) ile istisna sonrası kalan konut kira gelirinin toplamının dikkate alınması gerekmektedir. Buna göre (11.100 + 20.000 =) 31.100 TL, 2014 yılı için belirlenen 27.000 TL'lik beyan sınırını aştığından, konut kira geliri dolayısıyla verilen beyannameye, işyeri kirası da dahil edilecektir. Gelirin beyanı ve ödenecek vergi hesabı
Örnek 2 (Konut kira geliri, özel sigorta primi ve okul ücretinin indirimi): (B) çalıştığı işyerinden 2014 yılında stopaj yoluyla vergilendirilmiş 54.000 TL brüt ücret geliri elde etmiştir. Ayrıca konut olarak aylık 2.800 TL'den kiraya verdiği gayrimenkulden de aynı yıl (2.800 x 12 =) 33.600 TL kira almıştır. Başka geliri olmayan (B) beyan sırasında götürü gider yöntemini kullanmaktadır. (B) aynı yıl Türkiye'deki bir özel okulda okuyan çocuğu için 20.000 TL okul ücreti ödemiştir. Özel okul kurumlar vergisi mükellefidir ve faturası alınmıştır. Ayrıca aynı yılda kendisi, eşi ve çocukları için 6.000 TL tutarında sağlık sigortası primi ödemiştir. Ödenen primler ücretin safi tutarının tespitinde indirim olarak dikkate alınmamıştır. Gelirlerin beyanına ilişkin açıklamalar
Beyannamede indirimler
Gelirin beyanı ve ödenecek vergi hesabı
TUİK Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) Listesi
M. Fatih Köprü/http://www.vergidegundem.com Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti./Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz. |