Döviz kredisi kullananları bu ay kötü bir sürpriz bekliyor. Kur yükselince kredinin anaparası üzerinden KKDF hesaplanıyor. Bu da taksiti neredeyse ikiye katlıyor..

Merkez Bankası'nın döviz kredilerinde kur farkından kaynaklanan geliri ana para üzerinden istemesi nedeniyle döviz kredisi kulananları bu ay kötü bir sürpriz bekliyor. Şubat ayı sonuna göre euronun yüzde 11, doların ise yüzde 6.5 yükselmesi nedeniyle dövize endeksli otomobil ve ihtiyaç kredisi kullananların Türk Lirası bazında taksitleri aynı oranda arttı. Ancak onları asıl bekleyen Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu'ndan (KKDF) gelecek. Merkez Bankası'nın kestiği ve Maliye'ye ödediği KKDF, dövizli kredilerde kurun artması nedeniyle bankanın aynı oranda fazla para alması nedeniyle faiz geliri sayılıyor. Bu gelir üzerinden de yüzde 15 KKDF kesiliyor.

MALİYE BSMV'Yİ DÜZELTTİ
Ancak işin dramatik yönü otomobil ve ihtiyaç kredisi kullananların o günden sonra varolan anapara borçlarının tümü için KKDF farkı istenmesi. Önceki ay 50 bin euro otomobil kredisi alıp ilk taksidi ödeyen vatandaş, bu ay geri kalan 49 bin 147 euro üzerinden geçen aya göre yüzde 11 artan euro nedeniyle kur farkı gideri ödeyecek. Böylece geçen aya göre Türk Lirası cinsi borcu 9 bin 999 YTL arttığı için bunu banka için faiz sayan Merkez Bankası bu tutarın yüzde 15'i olan bin 499 YTL'yi bankadan kur farkı olarak isteyecek. Banka da bunu krediyi alan vatandaştan talep edecek. Böylece euronun geçen ay 1.80 YTL'den bu ay 2 YTL'ye çıkması nedeniyle normal taksidi 246 YTL artan vatandaş toplamda bin 745 YTL daha fazla taksit ödemek zorunda kalacak. Dolarla kredi alan vatandaşları da benzer bur durum bekliyor. Şubat sonunda toplam 2 bin 206 YTL kredi taksidi ödeyen vatandaş mart sonunda 3 bin 951 YTL taksit ödemek zorunda kalacak. Bankacılar durumun düzeltilmesi için Merkez Bankası'yla defalarca yazıştıklarını, ancak konunun bir çözüme ulaşmadığını belirtiyorlar. Geçen yıllarda yine aynı kredilerden yüzde 5 oranında alınan BSMV'de de aynı durum sözkonusuydu. Ancak Maliye Bakanlığı sadece taksit içindeki anaparanın kur farkı üzerinden KKDF kesintisi yapılması gerektiğini bankalara bildirdi ve BSMV'de bu durum ortadan kalktı. Böylece yandaki örneklerde anapara üzerinden kur farkı gideri ancak 8 YTL gibi küçük bir tutara karşılık geliyor.

Konutta bir sorun yok

BİREYSEL konut kredileri ise KKDF'den muaf tutuluyor. Tabii kur düştüğünde para kur farkı gideri olarak geri ödenmiyor. Diğer yandan müşteri dövize endeksli bireysel kredi borcunu erken kapatmak ya da ara ödeme yapmak istediğinde de kur farkından kaynaklanan KKDF ödemek zorunda. Tahsilat tarihindeki kurun kullandırım ve daha önceki taksit tarihlerindeki en yüksek kurdan düşük veya eşit olması durumundaysa kalan toplam anapara için kur farkından kaynaklanan KKDF ödenmiyor. İlgili resmi kurumlar, kur farkından doğan KKDF'nin ödenmemesi durumunda bankaları sorumlu tutuyor.

Her zirvede aynı yükle karşılaşacaklar

DÖVİZ kredisi kullananlar bundan sonraki kur yükselişlerinde de aynı sorunla karşı karşıyla kalacak. Örneğin nisan sonunda Euro 2.2 YTL olursa kredi kullanan aynı miktarda parayı yine fark olarak ödemek zorunda kalacak. Ancak örneğin nisan sonunda Euro tekrar 1.80 YTL'ye inip mayıs sonunda tekrar 2 YTL'ye çıkarsa bu külfetle karşılaşmayacak. Daha önceki yıllarda bu iniş çıkışlarda da yine aynı külfetlerle karşılaşılıyordu. Ancak, bankaların uğraşısı sonucu Merkez Bankası bundan geri adım attı. Kredilerin geri ödeme planlarındaki KKDF, kredi faizi üzerinden hesaplanarak taksit tutarına ekleniyor. Ancak, dövize endeksli kredilerde banka kayıtlarının YTL olarak tutulması zorunluluğu nedeniyle, kur farkından kaynaklanan tutara, KKDF tahakkuk ettiriliyor.

http://www.sabah.com.tr/haber,4611827B1ED64F9F95F2631E7EE44F56.html