Skip to content

Özdoğrular

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Şükrü Kızılot - Üç ay beklese vergi rekortmeni olmayacaktı (02.04.08) PDF Yazdır e-Posta
02 Nisan 2008

BU yıl, Rahmi Koç’u da geride bırakarak Ankara Vergi Rekortmeni olan Kazım Türker’in öyküsü çok ilginç.

2008 y
ılında ödeyeceği 9 milyon 676 bin YTL Gelir Vergisi ile Ankara sıralamasında birinci, Türkiye sıralamasında ise, Aydın Doğan ve Hüsnü Özyeğin’den sonra üçüncü olan Kazım Türker, üç ay daha beklese, rekortmen olmayacaktı.

ÜÇ AY SONRA NE OLACAKTI?

Kaz
ım Türker’in 2007 yılında elde edip, 2008 yılında beyan ettiği kazancının ağırlıklı kısmı, Şanlıurfa Çimento Fabrikası hisse senetlerini satmasından kaynaklanıyor.

Yürürlükteki mevzuata göre, hisse senetleri, edinme tarihinden itibaren;

-
İki yıl içinde elden çıkartılırsa, bundan doğan kazanç "değer artış kazancı" olarak, gelir vergisine tabi tutuluyor.

-
İki yıl geçtikten sonra elden çıkartılırsa, bundan doğan kazanç, tutarı ne olursa olsun, gelir vergisine tabi tutulmuyor.

Kaz
ım Türker’in de Çimento Fabrikası hisse senetleri için iki yılın dolmasına, sadece "üç ay" kalmıştı. Üç ay daha bekleyip hisse senetlerini satsa, elde ettiği kazanç gelir vergisine tabi olmayacaktı.

B
İLMİYOR MUYDU?

Birkaç gün önce, Fenerbahçe-Beşiktaş maçını seyrederken, devre arasında merak edip sordum:

- Hisse senetlerinizi iki y
ıl geçtikten sonra satmanız halinde, 30 trilyon YTL’ye yakın kazancınız için 30 YTL dahi vergi ödemeyeceğinizi bilmiyor muydunuz?

- Bilmez olur muyum, Sevgili Hocam. İyi bir okuyucunuzum. Daha geçen yıl; bir bankanın hisse senetlerini satıp 2 milyar dolar kazanan kişinin, 2 dolar dahi vergi ödemediğini, İstanbul’da büyük bir alışveriş merkezinin hisse senetlerini satıp 600 milyon dolar kazanan kişinin de 6 dolar dahi vergi ödemediğini yazmıştınız. İstesem üç ay daha bekleyip, hisse senetlerini öyle satar, bir YTL dahi vergi ödemezdim. Bunu biliyorum ama madem kazandım, ülkeme de vergi ödeyeyim istedim.

Gerçekten pek al
ışık olmadığımız bir davranış...

Bu ülkede, milyar dolarlar kazan
ıp, yasadaki boşluktan yararlanmak suretiyle 1 dolar dahi vergi ödemeyen çok kişi var. Öte yandan, sahip olduğu servet bakımından "En zengin 100 Türk" listesine dahi giremeyen bir iş adamı, üç ay bekleyip vergi ödememe imkanı olduğu halde, "Hayır, madem kazanıyorum, vergimi de ödemeliyim" diyor ve ödediği vergi ile Rahmi Koç’u bile geride bırakıp, Ankara Vergi Rekortmeni, Türkiye genelinde de en çok vergi ödeyen üçüncü kişi oluyor...

DARISI D
İĞERLERİNE

Forbes Dergisi’nin Mart 2008 sayısında, "En Zengin 106 Türk"ün listesi yayınlandı.

En tepedekinin 4.3 milyar dolar, 106 s
ıradakinin ise 550 milyon dolar serveti vardı. Araştırdım, bunlardan hiç biri, servetinin zekatı yani kırkta biri kadar dahi vergi ödememişti. 106. sıradaki dahil, herhangi birisi ödemiş olsaydı, "Türkiye Vergi Rekortmeni" olurdu!..

Ku
şkusuz, gelir vergisi servet üzerinden alınmıyor. Faiz gibi, beyan dışı vs. gelirler de var. Ayrıca, servet başka kazanç başka, o da doğru.

Peki ama... Türkiye’deki en zengin 106 ki
şiden, 68’inin, en çok vergi ödeyen 100 kişi arasında yer almayışına, hatta bir kısmının gelir vergisi mükellefi bile olmayışına ne dersiniz?

Daha ötesi, asgari ücretten dahi gelir vergisi al
ınan bu ülkede, Anayasa’nın 73. maddesinde yer alan "Herkes mali gücüne göre vergi öder" hükmüne rağmen, milyar dolar ya da birkaç yüz milyon dolar kazananların, hiç vergi ödememesine ve bunun da yasalara uygun olmasına ne dersiniz?

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/8597996.asp?yazarid=82