29 Kasım 2012 | |||||||
Dekont ekinde yer alan depolama ve gümrükleme giderlere ilişkin belgelerin yurt dışından mal sevkiyatı yapan firma adına düzenlenmesi ve nakliye hizmet bedeli ile birlikte yapılan giderlerin hizmet verilen firmaya fatura edilmesi durumunda şirkete intikal ettirilen fatura ve makbuzların kurum kazancının tespitinde gider yazılıp yazılmayacağı T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz yurt dışında bulunan müşterilerin nakliye hizmetini yaptığınız, gümrük işlerini yapan Gümrük Müşavirliği tarafından düzenlenen ve dekont ekinde yer alan depo kirası (ardiye), ayar evi sevk makbuzu, damga vergisi, mesai makbuzları, ihracatçılar birliğine ödenen makbuzlardan oluşan depolama ve gümrükleme giderlerinin tarafınızdan ödenmesine rağmen yapılan giderlere ilişkin belgelerin yurtdışından mal sevkiyatı yapan firma adına düzenlendiği, nakliye hizmet bedeli ile birlikte yapılan giderlerin hizmet verilen firmaya fatura edildiği belirtilerek Gümrük Müşavirliği tarafından dekont ekinde Şirketinize intikal ettirilen söz konusu fatura ve makbuzların kurum kazancınızın tespitinde gider yazılıp yazılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin, Kanunun 1 inci maddesinde yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca safi kurum kazancının tespit edilmesinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi yanında Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderleri indirim konusu yapılabilecektir. Gelir Vergisi Kanununun bilanço usulüne göre ticari kazancın tespiti ile ilgili 38 inci maddesinde ise; “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce: 1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir; 2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur. Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.” hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca ticari kazancın tespitine ilişkin Gelir Vergisi Kanununun 39 uncu maddesinin ikinci fıkrasında “Elde edilen hasılat, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları; giderler ise, tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade eder.”parantez içi hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu; 229 uncu maddesinde, faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu; 230 uncu maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde de, faturaya müşterinin adı, ticaret ünvanı, adresi varsa vergi dairesi ve hesap numarasının yazılmasının mecburi olduğu hükme bağlanmıştır. Anılan maddelerdeki müşteri tanımından, malı satın alan veya kendisine iş yapılan gerçek kişi veya tüzel kişi anlaşılmalıdır. Faturanın düzenlenmesinde fatura bedelinin kimin tarafından ödendiği hususu önemli olmayıp, fatura malı satın alan veya kendisine iş yapılan gerçek kişi veya tüzel kişi adına düzenlenmelidir. Ayrıca, ticari kazancın tespitinde dikkate alınacak giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için giderlerin tevsike esas belgelerle belgelendirilmesi ve bu belgelerin mükellef adına düzenlenmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun “Mükellef ve Vergi Sorumlusu” başlıklı 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, “Vergi kanunlarıyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna müteallik özel mukaveleler vergi dairelerini bağlamaz.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm ve açıklamalara göre, gümrükleme dahil bütün masrafları üstlenerek yapmış olduğunuz taşımacılık hizmeti karşılığında alınan bedellerin tamamı kurum kazancına dahil edilecek olup şirketiniz tarafından ödenen ancak hizmet verilen kişi ya da kurum adına düzenlenerek gümrük müşavirliğince dekont ekinde şirketinize intikal ettirilen belgelerde yer alan giderlerin şirketinizce kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir. Bilgi edinilmesini rica ederim. . (*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir. (**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir. (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
|