Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) küresel mali krizin derinleştiği bir ortamda ülke içi siyasi risklerin artmasını da dikkate alarak finansal sektör için bir dizi önlemi uygulamaya koyuyor. Bankaların sermaye yeterlilik oranını doğrudan etkileyen sorunlu krediler, yabancı bankalara YTL kredi açılarak yapılan özel nitelikli döviz işlemleri, sermaye benzeri kredi paketleri yakın izlemeye alındı. Hafta başında yapılan bakanlar kurulu toplantısında Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'den çıkan yabancı sermaye tutarını 2 milyar dolar olarak verirken BDDK'nın tespitleri son dönemde evine dönen küresel yatırım tutarının 6 milyar doları bulduğu yönünde. BDDK uzmanlarının piyasa aktörler ile konuşarak derlediği, resmi verilerle test ettiği bir başka gelişme ise portföy değiştiren yabancıların Türk piyasasında durmadığı yönünde. Yetkililer, "Kısa süre öncesine kadar bonodan veya hisse senedinden çıkan yabancı yatırımcı parasını ülkede tutuyor, şartlara göre yeni pozisyon alıyordu. Bu kez farklı bir seyir söz konusu. Portföy değiştiren hesabını yapıyor ve sermayeyi kaynak ülkeye transfer ediyor" bilgisini verdiler.

İşte BDDK'nın finans sektörü için alacağı önlemler:

1-Krediler sınıflandırılacak
BDDK ilk olarak, ticari kredilerde yeni sınıflandırmaya gidecek. Sorunlu krediler yakın izlemeye alınacak. Kredinin hangi tarihte açıldığı, faiz ve ana paradan ne kadar ödeme yapıldığı, kısa ve orta vadede yapılması gereken taksit ödemeleri banka bazında ve sektör toplamı olarak ayrı bir değerlendirmeye tabi tutulacak. İç ve dış risk algılaması nedeniyle öncü sinyalleri alan BDDK ayrıca, kredi türlerini ve teminatlarını da yeni esaslara bağlayacak.

2-Sermaye doğrudan olacak
Yabancı bankaların "sermaye benzeri kredi" uygulaması ile mali pozisyonlarını geçici olarak iyileştirdiğini gözleyen BDDK uzmanları, "Sermaye benzeri kredi 5 yıl vadeli açılıyor. İlk bakışta sermaye yeterliliğini iyileştiriyor. Ama kredinin geri dönüşü başladığında güçlü pozisyon değişiyor. Bu nedenle yabancı bankalardan sermaye benzeri kredi kadar doğrudan sermaye getirmeleri de isteniyor" dediler.

3-Kredi ile spekülasyon yok
Türk bankaları ile yabancı finans kuruluşları arasındaki özel anlaşmalara da dikkat çeken BDDK yöneticileri, "Örneğin bir Türk bankası, uluslararası bir finans kuruluşuna 5 yıl vadeli YTL bazlı kredi açıyor. Karşıdaki kuruluştan birkaç ay içinde belli miktarda döviz ödemesi yapmasını garanti altına alıyor. Yerli banka açık pozisyon sorununu çözüyor. Uluslararası kuruluş ise eldeki YTL varlığı ile spot piyasadan döviz topluyor. Merkez Bankası piyasada aktif rol almadığı için kur kademeli biçimde artıyor. Her iki taraf bu işten kazançlı çıkıyor. Ama dövizdeki oynaklık beklentileri olumsuz etkiliyor. Bu tür hareketler 15 gündür iyice arttı. İlgili bankaları uyardık" dediler.

Algı bozuldu, Türkiye'nin risk primi daha yükselir

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "Yaşanan akut bir kriz. Risk algılaması bozuldu. Siyasi istikrarsızlıklar sıkıntı yarattı, reformlar yapılmazsa riskimiz yüksek olur" dedi..

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, sermaye hareketlerinin daha fazla olduğu durumlarda ülkelerin, yatırımcıların negatif değerlendirmeleri ile karşı karşıya kaldığını belirterek, "Bugün finansal piyasalarda akut bir kriz yaşanmaktadır. Küreselleşmenin ortaya çıkmasından bu yana en akut kriz olarak adlandırılabilir bu'' dedi. Yılmaz, risk algılamalarındaki bozulmaların, kalkınmakta olan ülkelerin risk primlerini de artırdığını ifade ederek, bu ülkelere Türkiye'nin de dahil olduğunun altını çizdi. Şimdiye kadar Türkiye'nin risk primlerinde gerçekleşen artışların diğer kalkınmakta olan ülkelerdeki artışlarla uyumlu olduğunu kaydeden Yılmaz, "Her ne kadar son dönemlerde birtakım siyasi istikrarsızlıklar Türk piyasalarını büyük bir sıkıntıya soksa da ben Türkiye'nin risk priminin, önümüzdeki yıllarda makroekonomik koşullarda gelişme olmazsa ve kurumsal reformlar yapılmazsa daha da yüksek olmasını bekliyorum'' dedi. Yılmaz, şöyle konuştu: "Halen fiyat istikrarına ulaşma ve yüksek büyüme oranlarını sürdürülebilir hale getirme konusunda çalışmalar yapmamız gerekiyor. AB 15 ülkelerinin ortalamasına ulaşmamız için ekonomik yönetişimi daha iyileştirmemiz gerekiyor."

'Zor günlerdeyiz, hız kesmeyelim'

* Şu anda birtakım zor dönemlerden geçiyoruz hem içeride hem dışarıda, ama biz hiçbir şekide momentum kaybetmemeliyiz. Özellikle kurumsal kapasite oluşturma açısından hız kesmememiz gerek.

* Reformların takvim ve performans kriterleri ortaya konulmalı ve uygulamada da bu kriterlere bağlı kalmalıyız. Herhangi bir şekilde gecikme olursa halka bunun gerekçeleri anlatılmalı.

İlk yarıda küçülme olacak ikinci yarı büyüme başlar!

Bear Stearns benzeri olayın bir daha yaşanmayacağı tahmininde bulunan Fed Başkanı Ben Bernanke, "Yılın ikinci yarısından itibaren büyümeye başlayacağız" dedi..

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Ben Bernanke, Kongre'de Ortak Ekonomi Komitesi'ne yaptığı sunumda, ilk defa resesyon ihtimalini de dile getirerek "2008'in ilk yarısında GSYH'nin büyümeyeceği hatta hafif küçüleceği görülüyor" dedi. Bernanke, piyasaların Bear Stearns'ün batmasına izin veremeyecek kadar kırılgan olduğunu belirterek, "Bear Stearns benzeri durum bir daha tekrarlanmaz" dedi. Bernanke, ABD ekonomisinin yılın ilk yarısında küçülebileceğini ancak agresif faiz indirimlerinin büyümeyi destekleyeceğini, finans ve konut piyasalarındaki sorunların azalacağını söyledi. Bernanke, hükümetin, likiditeyi artırmayı hedefleyen 168 milyar dolarlık ekonomik destek paketi ile faiz indirimlerinin de etkisiyle, yılın ikinci yarısında ve gelecek yıl, ekonominin yeniden büyümeye geçebileceğini söyledi. Ekonomideki tüm gerekli ekonomik ve mali ayarlamaların gerçekleştirildiğini ifade eden Bernanke, bu nedenle, ABD ekonomisinin, yılın ikinci yarısından itibaren ekonomik büyümeye geri dönebileceğini vurguladı.

'STRES DAHA SÜRÜYOR'
Ekonomik görünüme ilişkin belirsizliklerin yüksek, risklerin aşağı yönlü olduğunu söyleyen Bernanke, faiz indirimlerinin ve likidite önlemlerinin büyümeyi desteklemeye ve riskleri azaltmaya yardımcı olacağını belirtti. Gereken finansal adımların şimdiye kadar atılmış olduğunu söyleyen Bernanke, enflasyonun endişe kaynağı olduğunu vurguladı. Bernanke, Fed'in aldığı önlemlerin piyasaların istikrar kazanmasına yardımcı olduğunu, ancak piyasalardaki "stresin önemli ölçüde" sürdüğünü belirtti.

ASYALILARA GÖRE KRİZ SONA ERDİ ABD Merkez Bankası’nın açıklamalarının ardından Asya borsaları açılışta yükselişlerle güne başladı ve Asyalı analistler "Krizde en kötü günler geride kaldı" yorumları yaparak diğer borsalara moral verdi.

ABD'nin 'Kartal' Fonu borsayı ayağa kaldırdı

Siyasi gerilimin azalması ve dışarıdaki havaya bir de ABD'li Lone Pine Capital'in alımları eklenince borsa moral buldu..

IMF, büyüme tahminini % 3.7'ye düşürdü

IMF, dünya ekonomisi için 2008 büyüme tahminini yüzde 4.1'den, yüzde 3.7'ye indirdi. Bloomberg'in, IMF'nin küresel ve bölgesel görünümünü ele alan bir görünüm raporuna dayandırdığı habere göre, dünya ekonomisinin durgunluğa girme olasılığı yüzde 25 olarak değerlendirildi. ABD'deki krizin Büyük Buhran'dan bu yana en kötü kriz olduğu nitelemesini de yapan IMF, küresel ekonomik büyüme hızı beklentisini ikinci kez düşürmüş oldu. Fon, geçen yılın temmuz ayında yaptığı açıklamada, dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 5.2 büyüyeceğini öngörmüş, ccak ayında ise beklentisini yüzde 4.1'e çekmişti.

http://www.sabah.com.tr/haber,D281DAC2D05B424BAA3F41A65A983C53.html