Mahalli sanatçıların vergilendirilmesi |
02 Mayıs 2014 | |||||||
Mahalli sanatçıların vergilendirilmesi T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
İlgi (a) ve (b)’de kayıtlı özelge talep formu ve dilekçede, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nün … tarihli ve … sayılı yazısı uyarınca şahsınıza “Mahalli Sanatçı” ünvanı verildiği belirtilerek, söz konusu belgeye istinaden halk müziği kültürünün tanıtımı ve yaygınlaştırılması amacıyla kurs vermek üzere işyeri açmanız durumunda vergi muafiyetinden yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun serbest meslek kazançlarında istisna hükmünü düzenleyen 18′inci maddesinde; “Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır. …” hükmü yer almaktadır. Öte yandan, aynı Kanunun 37′nci maddesinde; her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazançların ticari kazanç olduğu, 46′ncı maddesinde; 47 ve 48′inci maddelerde yazılı şartlara topluca haiz olanların ticari kazançlarının basit usulde tespit olunacağı belirtilmiş olup, anılan maddelerde ise basit usule tabi olmanın genel ve özel şartları açıklanmıştır. Diğer taraftan, anılan Kanunun “Serbest meslek kazancının tarifi” başlıklı 65′inci maddesinde; ” Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır. …” hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 66′ncı maddesinde ise, serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenlerin serbest meslek erbabı olduğu, serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılmasının bu vasfı değiştirmeyeceği hükmüne yer verilmiştir. Yukarıda yer alan istisnanın uygulanabilmesi için elde edilen gelirin serbest meslek kazancı olması, ayrıca müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr ve mucitler veya bunların kanuni mirasçıları tarafından elde edilmiş olması ve kazancın bu kişilerin kitap, resim, heykel ve nota halindeki eserler ile ihtira beratlarının satılması veya bunlar üzerindeki mevcut hakların devir ve temlik edilmesi veya kiralanması karşılığında elde edilmiş olması gerekmekte olup yürüttüğünüz faaliyetin bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Öte yandan, serbest meslek faaliyetinde ana unsur, faaliyetin sermayeden çok kişisel çalışmaya, ilmi ya da mesleki bilgiye dayanmasıdır. Bu kapsamda, ticari bir organizasyon ve sermaye unsuru hakim olmaksızın, şahsi mesai veya mesleki bilgiye dayanarak halk müziği kültürünün tanıtımı ve yaygınlaştırılması amacıyla kendi nam ve hesabına yapılan kurs faaliyeti, serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirilmektedir. Ancak, öğretmen istihdam edilerek kurs verilmesi halinde ise, ticari bir organizasyon söz konusu olacağından elde edilecek kazancın ticari kazanç hükümlerine göre (basit usulde veya gerçek usulde) vergilendirilmesi gerekmektedir. Bu itibarla, şahsi mesaiye ve mesleki bilgiye dayanarak bir işverene bağlı olmaksızın bir işyeri açarak kursiyer öğrencilere halk müziği kültürünün tanıtımı ve yaygınlaştırılması amacıyla kurs verilmesi, serbest meslek faaliyeti kapsamında olup, elde edeceğiniz kazanç dolayısıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 210′uncu maddesi hükümlerine göre serbest meslek kazanç defteri tutmanız ve aynı Kanunun 236′ncı maddesi uyarınca iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenleyerek bir nüshasını müşteriye vermeniz gerekmektedir. Bilgi edinilmesini rica ederim. . (*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir. (**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir. (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
|