T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
|
|
|
Sayı
|
:
|
B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-GVK-65-6-408
|
13/06/2011
|
Konu
|
:
|
İnternet üzerinden pazarlama, marka ve patent vekillliği ve danışmanlık faaliyetinin nasıl vergilendirileceği hk.
|
|
|
|
|
|
|
İlgide kayıtlı dilekçenizin tetkikinden, internetten pazarlama, marka ve patent vekilliği hizmetleri ile danışmanlık hizmetleri faaliyetiyle iştigal ettiğiniz, faaliyetinizi aynı zamanda ikamet ettiğiniz adreste yürüttüğünüzü belirtilerek, kazancınızdan kira, su, elektrik, doğalgaz, telefon ve adsl giderlerinizin ne şekilde indirim konusu yapılacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrasında, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmış olup, aynı Kanunun 40 ıncı maddesinde safi ticari kazancın tespit edilmesi için indirilecek giderler sayılmış, aynı maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde de "Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler"in indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca, aynı Kanunun 65 inci maddesinde, "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır..." hükmü yer almaktadır.
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun serbest meslek erbabının tanımının yapıldığı 66 ncı maddesinde, serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa edenlerin serbest meslek erbabı olduğu ve serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görevle devamlı olarak uğraşılmasının bu vasfı değiştirmeyeceği hüküm altına alınmış olup, 68 inci maddesinde ise "serbest meslek kazancının tespitinde aşağıda yazılı giderler hasılattan indirilir:
1-Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler (ikametgahlarının bir kısmını işyeri olarak kullananlar, ikametgah için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İşyeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgahı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler.)..." hükmü yer almaktadır.
Bu hükümlere göre, kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin matrahtan indirilebilmesi için giderle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında illiyet bağının bulunması, giderin keyfi olmaması, yani kazancın elde edilmesi için mecburi olarak yapılması, yapılan gider karşılığında gayri maddi bir kıymet iktisap edilmemiş olması gerekir.
Ayrıca, bu giderlerin tevsik edici belgelere dayanması (fatura, fatura yerine geçen vesikalar gibi) ve yasal kayıtlarda izlenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 156 ncı maddesinde işyeri, "Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette iş yeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taşocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir." şeklinde açıklanmıştır.
Konu ile ilgili olarak yayımlanan 128 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, aynı zamanda hem işyeri hem ikametgah olarak kullanılan gayrimenkullerin vergi mevzuatımız açısından işyeri olarak kabul edileceği açıklamalarına yer verilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde kimlerin hangi ödemeler üzerinden tevkifat yapacakları belirtilmiş olup, anılan maddenin birinci fıkrasının 5/a bendinde ise 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu açıklamalar çerçevesinde, Türk Patent Enstitüsü nezdinde 5000 sayılı Türk Patent Enstitüsü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ve diğer sınai haklarla ilgili konularda, başvuru sahiplerini temsil etmek, danışmanlık yapmak ve sınai hakların korunması için Enstitü nezdinde gerekli girişimlerde bulunmak ve işlemleri yürütmekle ilgili faaliyetlerin bir işverene bağlı olmaksızın, sermayeden ziyade ilmi veya mesleki bilgiye dayanarak yapılması şartıyla marka ve patent vekilliği faaliyeti ile danışmanlık faaliyetinin serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirilerek bu kapsamda vergilendirilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, söz konusu faaliyetinizin yanında internet üzerinden yaptığınız pazarlama faaliyetinin ise ticari kazanç sayılarak ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirileceği tabiidir.
Buna göre, mesken olarak kullanmış olduğunuz ikametgahınızda internetten pazarlama, marka ve patent vekilliği ile danışmanlık faaliyetlerinde bulunmanız nedeniyle, söz konusu gayrimenkulün işyeri olarak kabul edilmesi gerektiğinden anılan gayrimenkul için ödediğiniz kira tutarlarının tamamı üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi gereğince gelir vergisi tevkifatı yapmanız ve kesilen vergileri de bağlı olduğunuz vergi dairesine muhtasar beyanname ile beyan etmeniz gerekmektedir.
Diğer taraftan, söz konusu ikametgahınızda yürüttüğünüz her iki faaliyetiniz ile ilgili olarak sadece bir kez indirim konusu yapacağınız giderlerinizin ne kadarlık kısmının serbest meslek kazancınızın tespitinde, ne kadarlık kısmının ticari kazancınızın tespitinde dikkate alacağınız hususunun, yaptığınız işlerin önem ve genişliği ile orantılı olarak tarafınızca ayrıma tabi tutulması gerekmektedir.
Bu açıklamalara göre, hem işyeri hem ikametgah olarak kullanılan yere ait kira ve diğer giderlerin işe ait olduğu ve işle ilgili olarak kullanıldığının ispat edilmesi halinde, ticari kazanca isabet eden kısmının tamamının, serbest meslek faaliyetine isabet eden kısmının ise kiranın tamamı ile giderlerin yarısını indirim konusu yapılması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
|