T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR GRUP MÜDÜRLÜĞÜ
Sayı :B.07.1.GİB.4.16.16.01-GV-10-102-192 26/08/2011
Konu : Cep telefonu giderleri
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, otomatik ödeme talimatı ile banka aracılığıyla ödenen cep telefonu görüşme bedeline ilişkin banka dekontunda katma değer ve özel iletişim vergilerinin ayrı bir şekilde belirtilmediği ve özel ve iş görüşmelerinizin ayrılmasının da mümkün olmadığı belirtilerek, ödenen tutarın tamamının gider yazılıp yazılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde "Her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazançlar ticari kazançtır." hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanunun 40 ıncı maddesinde, safi kazancın tespitinde indirilecek giderler bentler halinde sayılmış olup, söz konusu maddenin (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilebilmesi için yapılan genel giderlerin matrahtan indirilebilmesi için giderle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında illiyet bağının bulunması, giderin keyfi olmaması, yani kazancın elde edilmesi için mecburi olarak yapılması, yapılan gider karşılığında gayri maddi bir kıymet iktisap edilmemiş olması gerekir.
Ayrıca, bu giderlerin tevsik edici belgelere dayanması (fatura, fatura yerine geçen vesikalar gibi) ve yasal kayıtlarda izlenmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun Özel İletişim Vergisi başlıklı 39 uncu maddesinde, "Bu vergi,... gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilmez ve hiçbir vergiden mahsup edilmez." hükmü yer almıştır. Özel iletişim vergisinin gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılıp yazılamayacağı hakkında yayımlanan 14/10/2005 tarihli ve 19 No.lu Kurumlar Vergisi Sirkülerinde de konuya ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
Öte yandan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun; "Vergi İndirimi" başlıklı 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında; "Mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak aşağıdaki vergileri indirebilirler." denilmiş, fıkranın (a) bendinde; kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Kanunun 34 üncü maddesinin birinci fıkrası ile yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katmadeğervergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan Kanunun 30 uncu maddesinin (d) bendinde, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisinin indiriminin mümkün bulunmadığı hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, cep telefonuna ilişkin haberleşme giderlerinin, cep telefonunun işletme aktifine kayıtlı olması, ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi ile açık ve doğrudan bir bağının bulunması, yapılan işin mahiyetine uygun olması ve iş hacmi ile mütenasip bulunması halinde ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün olup, faturada gösterilen katma değer vergisinin de indirim konusu yapılacağı tabiidir.
Ancak, cep telefonu haberleşme hizmetine ilişkin banka dekontuna istinaden Katma Değer Vergisi indiriminin yapılması mümkün bulunmamakta olup, işletmenin aktifine kayıtlı olmayıp, işletme sahibinin şahsına kayıtlı cep telefonuna ilişkin haberleşme ücretinin ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.
Öte yandan, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 39 uncu maddesi hükmü uyarınca; gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider olarak kaydı mümkün olmayan özel iletişim vergisinin hiç bir vergiden mahsup edilemeyeceği de tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
|