T.C.
KIRŞEHİR VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
|
|
|
Sayı
|
:
|
B.07.4.DEF.0.40.10.00-001-20
|
10/11/2011
|
Konu
|
:
|
Bireysel Emeklilik
|
|
|
|
|
|
|
İlgide kayıtlı özelge talep formu ile bir sigorta şirketi ile bireysel emeklilik dahilinde sözleşme yaparak emeklilik hakkı elde edebilmek için gerekli 10 yıllık süre için aylık yada yıllık ödeme yerine 39.000 TL tutarında toplam ödemede bulunduğunuzu, bu tutarın aylık net ücretinizin yüzde 10'luk kısmının vergi matrahından indirilmesi için ödeme belgelerini çalıştığınız kuruma verdiğinizi, ancak indirimle ilgili uygulama süresi hususunda tereddüde düşüldüğü, toplu ödeme tutarı olan 39.000 TL'nin tamamı sıfırlanana kadar (on yıllık süre içerisinde kalmak üzere) aylık ücrete esas vergi matrahından indirim yapılmasının mümkün olup olmadığı ve indirimin belirli bir süre ile sınırlı olup olmadığı hususunda Defterdarlığımızdan görüş talep edilmiştir.
Bilindiği gibi, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinin 3 üncü fıkrasında; sigortanın veya emeklilik sözleşmesinin Türkiye'de kain ve merkezi Türkiye'de bulunan bir sigorta veya emeklilik şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, sakatlık, hastalık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarının ücretin safi ve gerçek değerinin tespitinde indirim konusu yapılabileceği, bu suretle indirim konusu yapılacak prim, aidat ve katkı paylarının ödendiği ayda elde edilen ücretin % 10'unu (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta poliçeleri için ödenen primlerde, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 5'ini) ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Konu ile ilgili olarak, 09.02.1986 tarih ve 19014 sayılı resmi gazetede yayımlanan 147 seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "4. Ücret Matrahının Tayininde Nazara Alınacak Diğer İndirimler" başlıklı bölümünün şahıs sigorta primlerinin gayrisafi ücret tutarından indirilmesine ilişkin kısmında;
"Diğer taraftan, şahıs sigorta priminin birkaç aylık veya yıllık dönemler itibariyle defaten ödenmesi halinde, yapılan ödemenin bir aylık tutarı tespit edilip, her bir aya isabet eden miktarı o aylara ait hizmet erbabı hissesi olarak hesaplanan emekli aidatı veya sigorta primi tutarını aşmaması şartı ile ücretin gayri safi tutarından indirilebilecektir. Şu kadar ki, aylık olarak hesaplanan indirime konu prim tutarı, ödeme belgesinin işverene ibraz edildiği ayda dahil olmak üzere, ödemenin ilişkin olduğu müteakip aylarda ücretin matrahının tayininde nazara alınacaktır. Bu uygulamada, şahıs sigorta priminin bir kaç aylık veya yıllık dönemler itibariyle defaten ödenmesi halinde, yapılan prim ödemesinin tutarı, ait olduğu aylara bölünmeyip, ödeme belgesinin işverene ibraz edildiği tarihten sonraki primin ait olduğu aylara bölünmek suretiyle, indirime konu olabilecek aylık tutarı tespit edilecektir..." denilmiştir.
Diğer taraftan, 09.08.2005 tarihli ve 25901 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 256 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğin "Katkı Payı ve Primlerin İndirim Konusu Yapılacağı Dönem" başlıklı 3 üncü bölümünde "Katkı payı ve primlerin vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için, gelirin elde edildiği dönem ile ilişkili olması ve bu dönem sonuna kadar ödenmiş olması gerekmektedir.
Gelir vergisi uygulamasında vergilendirme dönemi takvim yılıdır. Bununla birlikte, tevkif yoluyla ödenen vergilerde, istihkak sahipleri ayrıca yıllık beyanname vermeye mecbur değillerse tevkifatın ilgili bulunduğu dönemler vergilendirme dönemi sayılmakta ve kesilen vergiler gelir vergisinin yerine geçmektedir. Buna göre, yıllık beyannamede indirim konusu yapılacak prim veya katkı payının, beyannamenin ilgili olduğu yıl ile ilişkili olması ve bu yılın sonuna kadar ödenmesi, ücretlere ilişkin indirimde ise ücretin ilgili olduğu ay ile ilişkili olması ve bu aylık dönemin sonuna kadar ödenmiş olması gerekmektedir." denilmiştir.
Bu açıklamalara göre, 10 yıllık sürede emeklilik hakkı elde edebilmek için aylık ya da yıllık ödeme yerine 39.000 TL tutarında yapılan toplam ödemenin öncelikle yıllık prim tutarının tespit edilmesi ve her yıla ait primlerin ilgili olduğu yıllarda aylık tutarlarının tespit edilerek genel esaslar çerçevesinde indirim konusu yapılması gerekmektedir. Ancak, her bir aya isabet eden miktarların o ayda elde edilen ücretin % 10'unu (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta poliçeleri için ödenen primlerde, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 5'ini) ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmaması gerekir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Defterdar
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
|