T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
|
|
|
Sayı
|
:
|
B.07.1.GİB.4.06.16.01-120[98-11/2]-992
|
14/11/2011
|
Konu
|
:
|
Mutlukent Aile Sağlığı Merkezi
|
|
|
|
|
|
|
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, 3'er aylık dönemler halinde muhtasar beyanname verdiğinizi belirterek yürütmeyi durdurma kararı ile beyan edilemeyen tevkifatların Ekim ayında vereceğiniz üç aylık muhtasar beyannameye dahil edilip, edilemeyeceğine ilişkin Başkanlığımız görüşünün istenildiği anlaşılmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde, "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar." hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 26/08/2010 tarih ve 27684 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 01/09/2010 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 275 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 2 nci bölümünde, "Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin son fıkrasının Maliye Bakanlığı'na verdiği yetkiye istinaden, aynı maddenin birinci fıkrasında tevkifat yapacaklar arasında sayılmayan aile hekimlerinin, aile hekimliği hizmetlerinin verilmesiyle ilgili olarak temizlik, sekreterlik, şoförlük gibi hizmetler için yanlarında çalıştıracakları hizmet erbabına yapılacak ücret ödemeleri, serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemeler ile işyerine ilişkin kira ödemeleri ve esnaf muaflığından yararlananlardan mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemelerden maddede belirtilen oranlarda tevkifat yapmaları uygun bulunmuştur. Birden çok aile hekiminin görev yaptığı aile sağlığı merkezlerinde ise bu yükümlülük yönetici olarak belirlenen aile hekimi tarafından yerine getirilecektir." açıklaması yapılmıştır.
02/08/2011 tarih ve 78 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinin 2 nci maddesinde, "Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu Kararı uyarınca aile hekimleri tarafından yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemelerin vergilendirilmesi hakkında 26/08/2010 tarihli ve 27684 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 275 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin uygulamasına devam edilecektir.
Diğer taraftan, söz konusu yürütmeyi durdurma kararı nedeniyle beyan edilmeyen tevkifat tutarlarının genel esaslar dahilinde Temmuz ayına ilişkin Ağustos ayında verilecek muhtasar beyannameye dahil edilmesi gerekmektedir." denilmiştir.
Gelir Vergisi Kanununun 98 inci maddesinin üçüncü fıkrasında ise zirai ürün bedelleri üzerinden tevkifat yapanlar hariç olmak üzere, çalıştırdıkları hizmet erbabı sayısı 10 ve daha az olanların, 94 üncü maddeye göre yapacakları tevkifatla ilgili muhtasar beyannamelerini, bağlı bulundukları vergi dairelerine önceden bildirmek şartıyla her ay yerine Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının yirmiüçüncü günü akşamına kadar verebilecekleri hükme bağlanmıştır.
Bu hüküm uyarınca zirai ürün bedelleri üzerinden tevkifat yapanlar hariç olmak üzere, çalıştırdıkları hizmet erbabı sayısı 10 ve daha az olanlar ile hizmet erbabı çalıştırmayanlar yaptıkları tüm ödemeler üzerinden Kanunun 94 üncü maddesine göre yapmak zorunda oldukları vergi tevkifatına ilişkin muhtasar beyannamelerini, tevkifatın kira ödemesine veya diğer ödemelere ilişkin olup olmadığına bakılmaksızın, bağlı bulundukları vergi dairesine önceden bildirmek şartıyla her ay yerine Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının yirmiüçüncü günü akşamına kadar verebilirler.
Bu durumda, aile hekimliği hizmetlerinin verilmesi ile ilgili olarak çalıştırdığınız hizmet erbabı sayısının 10 ve daha az olması halinde, yürütmeyi durdurma kararı ile beyan edilemeyen tevkifatların Ekim ayında vereceğiniz üç aylık muhtasar beyannameye dahil edileceği tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
|