T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
MALATYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
|
|
|
Sayı
|
:
|
B.07.1.GİB.4.44.15.01-2011-GV-1-9
|
16/02/2012
|
Konu
|
:
|
Gerçek Usulde Vergilendirilmeyen Zirai Kazancın Diğer Faaliyetten Dolayı Verilen Beyannameye Dahil Edilip Edilmeyeceği
|
|
|
|
|
|
|
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; fırın işletmeciliğinden dolayı ... Vergi Dairesinin ... vergi numaralı mükellefi olduğunuz, şahsınıza ait kayısı bahçesinin mevcut olduğu ve küçük çiftçi muaflığından yararlandığınız, bahçenizde üretmiş olduğunuz kayısıyı müstahsil makbuzu ile kayısı tüccarına sattığınız, alıcının müstahsil makbuzunda belirtilen %2 oranındaki stopajı muhtasar beyanname ile vergi dairesine bildirdiği ve tahakkuk eden vergiyi ödediği ayrıca alıcının söz konusu müstahsil makbuzlarını Ba formuna dahil ettiği, ancak fırın işletmeciliği faaliyetinizden dolayı vermiş olduğunuz Bs formuna zirai ürün satışınızdan dolayı düzenlenen müstahsil makbuzunu dahil etmediğiniz belirtilerek, gerçek usulde vergilendirilmeyen zirai kazancınızın, fırın işletmesi için verilen Gelir Vergisi ve KDV beyannamesine dahil edilip edilmeyeceği ve zirai ürün satışına ait müstahsil makbuzunun Bs formuyla bildirilip bildirilmeyeceği hususlarında bilgi verilmesi istenilmektedir.
GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN :
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında, çiftçilerin elde ettikleri zirai kazançların, bu Kanunun 94 üncü maddesine göre hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirileceği, ancak 54 üncü maddede yazılı işletme büyüklüğü ölçülerini aşan çiftçiler ile bir biçerdövere veya bu mahiyetteki bir motorlu araca veya on yaşına kadar ikiden fazla traktöre sahip olan çiftçilerin kazançlarının gerçek usulde tespit olunarak vergilendirileceği, kazançları gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçilerin bu kazançları için beyanname vermeyecekleri hükme bağlanmış, işletme büyüklüğü ölçülerinin belirlendiği 54 üncü madde ile çiftçilerin gerçek usulde vergilendirilmesi için gerekli olan meyve verebilecek hale gelmiş kayısı ağacı sayısı 2000 adet olarak tespit edilmiştir.
Aynı Kanunun 86/1-a maddesinde; tam mükellefiyette, gerçek usulde vergilendirilmeyen zirai kazançlar için yıllık beyanname verilmeyeceği, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; işletme büyüklüğü ölçülerini aşmamanız halinde, müstahsil makbuzu mukabilinde kayısı satışından doğan gelirinizin, fırın işletmeciliği faaliyetinizle ilgili olarak vereceğiniz gelir vergisi beyannamesine dahil edilmemesi gerekmektedir. Bu Kanunun 94 üncü maddesine göre hasılat üzerinden yapılan tevkifat nihai vergileme olacaktır.
Ancak, zirai kazancınızın işletme büyüklüğü ölçülerini aşması halinde gerçek usulde vergilendirileceği tabiidir.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN :
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, Türkiye'de ticari, sınaî, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu, söz konusu maddenin devamında; ticari, sınaî, zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre; Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edileceği,
Anılan Kanunun 17/4-b maddesinde ise, Gelir Vergisi Kanununa göre gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler tarafından yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'den istisna olduğu hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçi olmanız halinde, zirai faaliyet kapsamında yapacağınız teslim ve hizmetler KDV'den istisna tutulacaktır.
Ancak, gerçek usulde vergiye tabi çiftçi olmanız halinde, zirai faaliyet kapsamında yapacağınız teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olacağı ve vergilendirmeyle ilgili yükümlülüklerin yerine getirileceği tabiidir.
VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN :
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve Mükerrer 257 nci maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, 362 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiştir. Daha sonra yayımlanan 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin mal ve hizmet alımları ile mal ve hizmet satışlarının 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri açıklanmıştır.
396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "Bildirime Konu Alış/Satışlar Ve Hadler" başlıklı bölümünün 1.2.1. numaralı bendinde, "Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir." açıklaması yer almaktadır.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, yalnızca bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alım ve satımlarını Ba-Bs bildirim formu verme zorunlulukları bulunmaktadır.
Buna göre, bilanço usulüne göre defter tutmanız halinde, mal ve hizmet alım ve satımlarınıza ilişkin bildirimlerinizi elektronik ortamda gönderme zorunluluğunuz bulunmakta olup, yapacağınız her türlü mal ve hizmet alım ve satımlarınızı Ba-Bs formları ile bildirme mükellefiyetiniz bulunmaktadır.
Ancak, zirai ürün satışınızdan dolayı tarafınıza düzenlenen müstahsil makbuzu esas faaliyetinizle ilgili olmadığından, anılan satışınızın Bs formuna dahil edilmemesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, bilanço esasına göre defter tutmamanız halinde, mal ve hizmet alım ve satımlarınızı Ba-Bs formları ile bildirme mükellefiyetiniz bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
|