T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
GAZİANTEP VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
VERGİ VE ANLAŞMALAR UYGULAMA MÜDÜRLÜĞÜ
|
|
|
Sayı
|
:
|
16700543-125-4
|
03/03/2014
|
Konu
|
:
|
Yurt dışından gelen paranın harcanmasında vergileme
|
|
|
|
|
|
|
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Irak'ın ... şehrinde faaliyette bulunan ... ünvanlı bir şirketin ortağı olduğunuz, faaliyet alanlarınızın farklı ülkelerde ve Türkiye'de yerleşik değişik sektörlerde faaliyet gösteren şirketlere Irak'ta enerji, petrol, sağlık, gıda sektörleri ile alakalı olarak fizibilite araştırması yapmak ve lojistik destek sağlamak olduğu, bu çalışma konularınızın bir kısmı ile ilgili olarak Türkiye'deki bazı şirketlere Irak'ta hizmet vermeye başladığınız, Irak'ta verilen hizmetin karşılığı olarak sözleşme koşullarında faturasını tanzim ederek Türkiye'deki firmaya gönderdiğiniz, Türkiye'de faaliyet gösteren firmaların bir kısmının fatura bedelini Irak'ta faaliyet gösteren ... firmasının ... Şubesinde bulunan hesabına eft yaparak, bir kısmını da Irak ... bulunan ... hesabına eft yaparak hesaplarını kapattığı, ... firmasının ortağı olarak ... Şubesinde bulunan hesaptan parayı çekerek Türkiye'de harcadığınız belirtilerek, söz konusu şirketten elde edilen kazancın vergilendirilip vergilendirilmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Mükellefler" başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, Türkiye'de yerleşmiş olan gerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirileceği, anılan Kanunun "Türkiye'de yerleşme" başlıklı 4 üncü maddesinde ise,
" Aşağıda yazılı kimseler Türkiye'de yerleşmiş sayılır:
1. İkametgahı Türkiye'de bulunanlar;
2. Bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye'de oturma süresini kesmez.)
hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanunun 75 inci maddesinde; "Sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkül sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradıdır.
Kaynağı ne olursa olsun aşağıda yazılı iratlar menkul sermaye iradı sayılır:
1. Her nevi hisse senetlerinin kar payları (kurucu hisse senetleri ve diğer intifa hisse senetlerine verilen kar payları ve pay sahiplerine hazırlık dönemi için faiz olarak veya başka adlarla yapılan her türlü ödemeler ile Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım fonları katılma belgelerine ödenen kar payları ile konut finansmanı fonlarını temsilen ihraç edilen ipoteğe dayalı menkul kıymetlere ve varlık finansmanı fonlarını temsilen ihraç edilen varlığa dayalı menkul kıymetlere ödenen faiz, kar payı veya benzeri gelirler dahil.)
2. İştirak hisselerinden doğan kazançlar (Limited Şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ortakları ve komanditerlerin kar payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan karların ortaklara, kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz.)
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesindeki şartların birlikte gerçekleşmesi halinde; Türkiye'de yerleşik gerçek kişilerin doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin, kar payının veya oy kullanma hakkının en az % 50'sine sahip olmak suretiyle kontrol ettikleri yurt dışı iştiraklerinin kazançları dağıtılsın veya dağıtılmasın, iştirakin hesap döneminin kapandığı ayı içeren yıl itibarıyla dağıtılan kar payı sayılır. Türkiye'de vergilendirilmiş kazancın iştirak tarafından sonradan dağıtılması durumunda, elde edilen kar paylarının vergilendirilmiş kısmı bu tutardan indirilir.
Adi komandit şirketlerde komanditerlerin kar payları, şirket karının ilişkin bulunduğu takvim yılında elde edilmiş sayılır.
..."
hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun "Gelirin toplanması ve beyan" başlıklı 85 inci maddesinde, "Mükellefler, ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verirler. Bu kanuna göre beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur.
...
Yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlar:
1. Mükellefin bunları Türkiye'de hesaplarına intikal ettirdiği yılda;
2. Türkiye'de hesaplara intikal ettirilmemesinin mükellefin iradesi dışındaki sebeplerden ileri geldiği tevsik olunan hallerde, mükellefin bunlara tasarruf edebildiği yılda;
Elde edilmiş sayılır."
hükmüne yer verilmiştir.
Yine aynı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının 1/d bendinde ise bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 2013 yılı için 1.390 TL'yi aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul sermaye iratları için yıllık beyanname verilmeyeceği, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde de bu gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, anılan Kanunun 123 üncü maddesine göre, tam mükellefiyete tabi mükelleflerin yabancı memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratlardan mahallinde ödedikleri benzeri vergilerin, Türkiye'de tarh edilen gelir vergisinin yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmından indirilmesi mümkün olup, indirilecek miktarın gelir vergisinin yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmından fazla olması halinde, fazla olan tutar indirim konusu yapılamayacaktır. Vergi indiriminin yapılabilmesi için yabancı memlekette ödenen vergilerin gelir üzerinden alınan şahsi bir vergi olması ve yabancı memlekette vergi ödendiğinin yetkili makamlardan alınan ve mahallindeki Türk elçilik veya konsoloslukları, yoksa orada Türk menfaatlerini koruyan memleketin aynı mahiyetteki temsilcileri tarafından tasdik olunan belgelerle tevsik edilmesi şarttır.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre, Irak'ta ortağı bulunduğunuz dar mükellef şirketten elde edilen kar payının, Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı maddesinde belirtilen, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul sermaye iratlarına ilişkin ilgili yıl için belirlenen beyan haddini (2013 yılı için 1.390 TL) aşması halinde, elde edildiği yılın yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmekte olup, söz konusu gelirinizle ilgili olarak anılan ülkede ödemiş olduğunuz gelir vergisi benzeri vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisi tutarından, yukarıda bahsi geçen açıklamalar çerçevesinde indirilebilecektir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
|