T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
|
|
|
Sayı
|
:
|
62030549-120[81-2014/132]-2123
|
29/08/2014
|
Konu
|
:
|
Adi ortaklığın sermaye şirketine dönüşmesi ve hisse senetlerinin devri halinde değer artışı kazancı hesaplanıp hesaplanmayacağı.
|
|
|
|
|
|
|
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, kazancı bilanço esasına göre tespit olunan adi ortaklığınızın tüm aktif ve pasifiyle yeni kurulan bir anonim şirkete devredileceği ve devir bilançosuna göre hesaplanacak öz sermaye tutarında nama yazılı hisse senedi alınacağı belirtilerek hisse senetlerinin devri halinde iktisap tarihi olarak hangi tarihin esas alınacağı ile hisse devri halinde değer artışı kazancı hesaplanıp hesaplanmayacağı hususlarında bilgi talep edilmekte olup, konuya ilişkin Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ivazsız olarak iktisap edilenler ile tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançların değer artış kazancı olduğu hükme bağlanmış ve aynı maddenin ikinci fıkrasında, bu maddede geçen "elden çıkarma" deyiminin, bu maddede yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade ettiği belirtilmiştir.
Anılan Kanunun 81 inci maddesinin (2) numaralı bendinde ise, kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devir alan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.) durumunda değer artış kazancının hesaplanmayacağı ve vergilendirilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 19 ve 20 nci maddelerinde kurumların devir, bölünme ve hisse değişimine ilişkin düzenlemelere yer verilmiş, 1 Seri No'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "19.3.3. Devir ve bölünmelerde elde edilen hisselerin iktisap tarihi" başlıklı bölümünde ise Kurumlar Vergisi Kanununun 19 ve 20 nci maddeleri kapsamında gerçekleştirilen devir ve bölünme (kısmi bölünme dahil) hallerinde, devir olan veya bölünen şirketin ortaklarına verilen hisselerin iktisap tarihi olarak, bu yeni hisselerin verilmesine neden olan devir olan veya bölünen şirketin hisselerinin iktisap edildiği tarihin esas alınması gerektiği belirtilmiştir.
Öte yandan adi ortaklık sözleşmeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620-645 inci maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan Kanunun 620 nci maddesinde, adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşme olarak tanımlanmıştır. Adi ortaklıkların tüzel kişiliği olmadığı gibi gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmaları da söz konusu değildir. İki veya daha fazla gelir veya kurumlar vergisi mükellefinin, adi ortaklık kurmak suretiyle faaliyet göstermeleri halinde, ortaklıktan elde ettikleri karlar, hisseleri oranında gerçek kişilerin ticari kazancına veya şirketlerin kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilmektedir.
Buna göre, Borçlar Kanununda düzenlenmiş olan adi ortaklıkların devri ve nev'i değiştirmeleri ile ilgili olarak gerek 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda gerekse 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.
Ayrıca, söz konusu adi ortaklıkta gerçek kişiye ait hissenin ferdi işletme sayılmak suretiyle, aktif ve pasifiyle bütün halinde bir sermaye şirketine devrolunması durumunda, mevcut adi ortaklık sona ermiş olacağından, söz konusu adi ortaklığın devir işleminin gelir veya kurumlar vergisi hükümlerine göre vergi ertelemesi müessesesinden yararlanmak suretiyle yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, devir nedeniyle ortakların edineceği hisse senetlerinin ilk iktisap tarihi olarak anonim şirket hisselerinin edinim tarihinin dikkate alınması gerekmektedir. Dolayısıyla, söz konusu hisse senetlerinin bu tarihten itibaren iki yıl içerisinde elden çıkarılmasından elde edilecek kazançların değer artışı kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmekte olup, iki yıldan fazla süreyle elde tutulduktan sonra elden çıkarılan hisse senetleri ile ilgili olarak ise değer artışı kazancı doğması söz konusu değildir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
|