Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Millileşmemiş Malların Satış ve İhracatında Vergisel Yükümlülükler PDF Yazdır e-Posta
02 Ekim 2014

Başlık

Millileşmemiş Malların Satış ve İhracatında Vergisel Yükümlülükler hk.

Tarih

02/10/2014

Sayı

11395140-105[148-2012/VUK-2-...]-2322

Kapsam

 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[148-2012/VUK-2-...]-2322

02/10/2014

Konu

:

Millileşmemiş Malların Satış ve İhracatında Vergisel Yükümlülükler

 

         

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; firmanız tarafından yurt dışından ithal edilen kimyasal maddeleri gümrük antreposunda serbest dolaşıma (millileşmeden önce) girmeden başka bir firma tarafından devir yoluyla satın alınmak istendiği, malları devir alacak firmanın KDV hesaplanmadan fatura düzenlenmesini talep ettiği, malın millileşmeden alıcıya tesliminde KDV yükümlülüğünüzün doğup doğmayacağı, devir alınan malın millileşmeden yurtdışına gönderilmesinin ihracat sayılıp sayılmayacağı, söz konusu işlemlerde yevmiye kayıtlarının nasıl olması gerektiği ve bu yapılan işlemlerin Ba-Bs bildirimlerinde beyan edilmesinin gerekip gerekmediği hususunda tereddüt oluştuğu belirtilerek konu hakkında Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.

                  KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN;

             Bilindiği üzere, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin, 1/2 nci maddesinde ise her türlü mal ve hizmet ithalatının katma değer vergisine tabi olduğu; 6 ncı maddesinde de, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, malların teslim anında Türkiye'de bulunmasını, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.

            Aynı kanunun 16/1-c maddesine göre, Gümrük Kanunundaki transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge hükümlerini uygulandığı malların teslimi KDV den istisna edilmiştir.

            Söz  konusu  malların  alıcılar  tarafından  ithali  KDV  Kanunun  1  inci maddesinin 1 ve 2 nci bendine istinaden KDV'ye tabidir.

            Buna göre; şirketiniz tarafından yurt dışından satın alınan ve gümrükte henüz millileştirilmemiş malların başka firmalara teslimi Kanunun 16/1-c maddesi uyarınca KDV den istisna olacak, söz konusu malların millileşmeden yurtdışına teslimi ise malların teslim anında Türkiye'de bulunma şartını taşımadığından KDV Kanunun 6 ıncı maddesine istinaden KDV'ye tabi olmayacak ve yapılan işlemler ihracat olarak değerlendirilmeyecektir.

                VERGİ  USUL KANUNU YÖNÜNDEN;

            Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 148, 149 ve Mükerrer 257'nci maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362 ve 381 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmış, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri yeniden belirlenmiştir.

            396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar Ve Hadler" başlıklı bölümün (1.2.1.) bendinde "Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir" açıklamasına yer verilmiştir.

            Tebliğin (1.2.2.) bendinde de, mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir.

            Bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)' nun Tablo II alanında bildirilmesi gerekmektedir.

            Aynı tebliğin (2.1.) bölümünde "Yükümlülük kapsamındaki mükelleflerin mal ve/veya hizmet alış/satışlarının aylık dönemler itibariyle bildirilmesi gerekmektedir. Mal ve/veya hizmet alış/satışlarının bildirilecekleri aylık dönemler, bunlara ilişkin belgelerin düzenlenme tarihi dikkate alınarak belirlenir" hükümleri yer almaktadır. Bu kapsamda, Ba-Bs formlarının en önemli özelliklerinden biri, ekonomideki aktörler arasındaki mal ve hizmet hareketlerinin takip edilmesidir.

            Diğer taraftan, özelge talep formuna konu edilen muhasebe kayıtlarının ise Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerinde yapılan açıklamalar doğrultusunda yapılması gerekmektedir.

            Yukarıda yapılan açıklamalara göre gümrük antrepo rejimi kapsamında teslim ettiğiniz ve yurtiçi satış olarak değerlendirilen mal teslimi esas olarak KDV'nin konusuna girmekle birlikte aynı kanun hükümleri ile vergiden istisna edilmiştir. Ancak, bu mal teslimi için fatura düzenlenmesi nedeni ile belgenin düzenlenme tarihi dikkate alınarak tarafınızca mal ve hizmet satışlarına ilişkin bildirim formu (Form Bs), malı devir alan firmanında mal ve hizmet alışlarına ilişkin bildirim formu (Form Ba) ile bildirimde bulunması gerekmektedir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.