Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Elektronik Fatura PDF Yazdır e-Posta
10 Nisan 2014

Başlık

Elektronik Fatura hk.

Tarih

10/04/2014

Sayı

76071283-105(229-2013-6)-11

Kapsam

 T.C.

ÇORUM VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

 

 

Sayı

:

76071283-105(229-2013-6)-11

10/04/2014

Konu

:

Elektronik Fatura.

 

         

 

            İlgide kayıtlı Özelge Talep Formunda, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numarasında kayıtlı bulunan şirketinizin;

            - 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu kapsamında madeni yağ lisansına sahip olan firmalardan 2011 yılında mal alımında bulunduğu, kullandığınız  ticari programda düzenlenen faturaların muhasebe kaydının entegre olarak yapıldığı, muhasebe kaydının denkliğinin sağlanması için faturada gösterilen satış iskontolarının "611 Satış İskontoları" hesabına borç, "600 Yurtiçi Satışlar" hesabına alacak kaydı yaptığı, bu işlem neticesinde " 600 Yurtiçi Satışlar" hesabının iskonto tutarı oranında arttığı,

görülmüştür.

            -2011 yılı gelir tablosunda brüt satış hasılatının 27.330.582,04-TL, satış iskontolarının 2.994.258,72- TL, olması gereken brüt satış hasılatının ise 24.336.323,32.-TL olduğu,

            -421 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen asgari 25.000.000,00-TL 'lik tutarın altında kaldığını, bu durumda elektronik faturaya geçiş için brüt satış hasılatının belirlenmesinde iskonto dahil olan 27.330.582,04.-TL'lık tutarın mı, yoksa iskontodan sonra kalan 24.336.323,32-TL'lık tutarın mı dikkate alınacağı hususunda görüş talep ettiği

           14/12/2012 tarih ve 28497 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 421 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin;

            3.Elektronik Defter ve Elektronik Fatura Zorunluğu başlıklı bölümünün, 3.1. Kapsama Giren Mükellefler başlıkla alt bölümünde;

            3.1.1 "........ Bakanlığımızca aşağıda sayılan mükellef gruplarına elektronik defter tutma ve elektronik fatura uygulamasına dahil olma zorunluğu getirilmiştir.

            a) 4/12/2003 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu kapsamında madeni yağ lisansına sahip olanlar ile bunlardan 2011 takvim yılında mal alan mükelleflerden 31/12/2011 tarihi itibariyle asgari 25 Milyon TL brüt satış hasılatına sahip olanlar,

            3.2. Elektronik Fatura ve Elektronik Deftere Geçiş Süresi" başlıklı bölümünde;

            3.2.1. 3.1. bölümünde yer alan zorunluluk kapsamına giren mükelleflerin:

            a) Elektronik fatura uygulamasına 2013 takvim yılı (1/9/2013 tarihi itibariyle Gelir İdaresi Başkanlığı'na başvurulması gerekmektedir) içerisinde geçmeleri zorunludur" açıklamasına yer verilmiştir.

            Bunun yanında bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 175 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak düzenlenen 1 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği ile mükelleflerin muhasebe sistemlerinde uymakla yükümlü bulundukları kurallar belirlenmiştir.

            Bu belirlemelere göre, mükellefler muhasebenin temel kavramlarına, muhasebe politikalarının açıklanması ve mali tablolar ilkelerine, tekdüzen hesap planı ve işleyişine ilişkin yapılan düzenlemelere uymaları gerekmektedir.

            Anılan Tebliğde, brüt satışlar, "İşletmenin esas faaliyetleri çerçevesinde satılan mal yada hizmetler karşılığında alınan yada tahakkuk ettirilen toplam değerleri kapsar. Satılan mal ve hizmetlerle ilgili sübvansiyonlar, satış tarihindeki vade farkları, ihracatla ilgili dönem içinde ortaya çıkan kur farkları, vergi iadeleri brüt satışlar içinde gösterilir. Brüt Satışlara Katma Değer Vergisi dahil edilmez." şeklinde açıklanmıştır.

            Ayrıca, muhasebenin temel kavramlarından olan sosyal sorumluluk kavramı; mali tabloların düzenlenmesi ve sunulmasında, belli kişi ve grupların değil, tüm toplumun çıkarlarının gözetilmesi ve dolayısıyla bilgi üretiminde gerçeğe uygun, tarafsız ve dürüst davranılması gerektiğini, tam açıklama kavramı ise; mali tabloların, bu tablolardan yararlanacak kişi ve kuruluşların doğru karar vermelerine yardımcı olacak ölçüde yeterli, açık ve anlaşılır olmasını ifade etmektedir.

            Bu nedenle, temel mali tablo olan gelir tablosu düzenlenirken belli ilkelere uymak zorunlu bulunmaktadır. Bu bağlamda, gelir tablosu ilkelerinin amacı; satışların, gelirlerin, satışlar maliyetinin, giderlerin, kar ve zararlara ait hesapların ve belli dönemlere ait işletme faaliyeti sonuçlarının sınıflandırılmış ve gerçeğe uygun olarak gösterilmesini sağlamaktır. Dolayısıyla, işletmenin mal ve hizmet satışlarına ait esas faaliyetlerden sağlanan gelir, diğer faaliyetlerden sağlanan olağan gelir ve olağandışı gelirlerin, gelir tablosunda ayrı olarak gösterilmesi gerekmektedir.

            Ayrıca, muhasebenin temel kavramlarından "Tutarlılık" kavramı; muhasebe uygulamaları için seçilen muhasebe politikalarının, birbirini izleyen dönemlerde değiştirilmeden uygulanması gereğini ifade eder. İşletmelerin mali durumunun, faaliyet sonuçlarının ve bunlara ilişkin yorumların karşılaştırılabilir olması bu kavramın amacını oluşturur. Tutarlılık kavramı, benzer olay ve işlemlerde, kayıt düzenleri ile değerleme ölçülerinin değişmezliğini ve mali tablolarda biçim ve içerik yönünden tek düzeni öngörmektedir. Ancak, geçerli nedenlerin bulunduğu durumlarda, işletmeler, uyguladıkları muhasebe politikalarını değiştirebilirler. Bu durumda, bu değişikliklerin ve bunların parasal etkilerinin mali tabloların dipnotlarında açıklanması zorunludur.

            "Özün Önceliği Kavramı"; işlemlerin muhasebeye yansıtılmasında ve onlara ilişkin değerlendirmelerin yapılmasında biçimlerinden çok özlerinin esas alınması gereğini ifade eder. "Önemlilik Kavramı"; bir hesap kalemi veya mali bir olayın nisbi ağırlık ve değerinin, mali tablolara dayanılarak yapılacak değerlemeleri veya alınacak kararları etkileyebilecek düzeyde olmasını ifade eder. Yani diğer bir deyişle; kararları etkileyebilecek olan hesap kalemleri ve finansal olaylar mutlaka mali tablolarda yer alması gerekmektedir.

            Öte yandan, Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu tarafından yayımlanan Kavramsal Çerçevede, tam açıklama ilkesi; finansal tablolardaki bilgilerin güvenilir olması için önemlilik ve maliyet sınırları içinde bütünü kavramasını yani tam olması gerektiğini, bilginin bir kısmının dâhil edilmemesi bilginin tamamının yanlış veya yanıltıcı olmasına bu nedenle de güvenilirlik ve uygunluk özelliğini kaybetmesine yol açtığı belirtilmektedir.

           Bu ilkeler gereği, işletmeler gerek faturalarda, gerek muhasebe kayıtlarında, gerekse finansal tablolarda yapmış oldukları toplam satış ve toplam iskonto tutarlarını göstermek durumundadırlar. Eğer, yapılan iskontolar doğrudan "60 Brüt Satışlar" hesap grubundaki hesaplardan mahsup edilerek gösterilirse muhasebe ilkelerine uyulmamış olacak ve finansal tablolar yanıltıcı olacaktır.

            Bu sebeple, yapılmış olan tüm iskontolar ilk önce "60 Brüt Satışlar" hesap grubuna dahil edilmeli ve yapılan iskontolar da "61 Satış İndirimleri" hesap grubunun içinde yer alan "611 Satış İskontoları" hesabında ayrı gösterilmelidir. Bu şekilde yapıldığı takdirde, finansal tablo kullanıcıları doğru ve tam bir bilgiye ulaşmış olacaklardır. Bir işletme, iskonto yaptığında, bu iskontonun işletmenin muhasebe kayıtlarında ve gelir tablosunda ayrıca gösterilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle, söz konusu iskontolar "611 Satış İskontoları" hesabında izlenmelidir.

            Bu itibarla, brüt satış hasılatının hesabında, "60 Brüt Satışlar" hesap grubunda yer alan tutarların, "611 Satış İskontoları" hesabında yer alan tutarlar düşülmeden dikkate alınması gerekmektedir. Elektronik fatura uygulamasında zorunluluk kapsamında olunup olunmayacağı hususunun tespitinde de  Brüt Satış Hasılatının esas alınacağı tabiidir.

            Bilgilerinize rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.