T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
|
|
|
Sayı
|
:
|
11395140-105[Mük 298-2012/VUK-1- . . .]-473
|
25/03/2013
|
Konu
|
:
|
Tasfiyeye halindeki şirketin enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan sermaye düzeltmesi olumlu farklarının aynı yıllar için oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup imkanının olup olmayacağı.
|
|
|
|
|
|
|
İlgi (a)'da kayıtlı özelge talep formunda, ....20... tarihinde tasfiyeye giren bankanızın, ... oranındaki hissedarı ... altında bulunduğu, tasfiyeye girdikten sonra Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci ve geçici 25 inci maddelerinde yer alan hükümler uyarınca 2003 ve 2004 yıllarında enflasyon düzeltmesi yapıldığı, enflasyon düzeltmesi sonucunda ortaya çıkan "Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları Hesabı"na kaydedilen tutarların, 2003 ve 2004 yılı enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan "Geçmiş Yıl Zararları"na mahsup etmeyi düşündüğünüzü belirterek; bu mahsup neticesinde tasfiye sürecinde ve sonrasında herhangi bir vergi yükümlülüğünün doğup doğmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun geçici 25 inci maddesinin (g) fıkrasında "31.12.2003 tarihli bilançonun düzeltilmiş aktif toplamından düzeltilmiş sermaye, düzeltilmiş hisse senetleri ihraç primleri ve düzeltilmiş hisse senedi iptal karları ile borç toplamının çıkarılması sonucu bulunan fark, geçmiş yıllar kar/zararı hesabında gösterilir. Bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl karı vergiye tabi tutulmaz, geçmiş yıl zararı ise zarar olarak kabul edilmez.
Pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, her hangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulur. Ancak öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farkları düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilir; bu işlemler kar dağıtımı sayılmaz. " hükmü yer almakta olup aynı hüküm mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (5) inci bendinde de yer almaktadır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükmü bulunmakta olup 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti" başlıklı 38 inci maddesinin birinci fıkrasında ise, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı hükmü yer almaktadır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Tasfiye" başlıklı l7 nci maddesinde de, her ne sebeple olursa olsun tasfiye haline girmiş kurumların vergilendirilmesinde hesap dönemi yerine tasfiye döneminin geçerli olacağı, tasfiyenin kurumun tasfiyeye girmesine ilişkin genel kurul kararının tescil edildiği tarihte başlayacağı ve tasfiye kararının tescil edildiği tarihte sona ereceği, başlangıç tarihinden aynı takvim yılı sonuna kadar olan dönem ile bu dönemden sonraki her takvim yılı başından tasfiyenin bitiş tarihine kadar olan dönemin bağımsız birer tasfiye dönemi sayılacağı hükme bağlanmıştır.
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "17. Tasfiye" başlıklı bölümünde tasfiye halindeki kurumların vergilendirilmesine ilişkin ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, ...20... tarihinde tasfiyeye giren bankanızın 2003 ve 2004 yıllarında enflasyon düzeltmesi yapılması nedeniyle oluşan sermaye düzeltmesi olumlu farklarının, düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilmesi mümkün bulunmaktadır. Ayrıca bu işlem kâr dağıtımı sayılmayacağından kurumlar vergisi kesintisi yapılması da söz konusu olmayacaktır.
Öte yandan, sermaye düzeltmesi olumlu farklarının enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan zararlardan mahsup edilmesi sonucu bir bakiye değer kalması halinde, tasfiye nedeniyle bu tutarın; öncelikle kurumlar vergisine tabi tutulacağı, tasfiye sonucunda ortaklara dağıtılabilecek bir tutar bulunması durumunda da kâr dağıtımına bağlı olarak vergi kesintisi yapılacağı tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
|