Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İflas müdürlüğünde alacağın kısmi kabul ile sıra cetveline kaydı, kalan kısmın yargılamayı gerektirdiğine karar verilerek reddi halinde, kabul edilmeyen kısım için dava açılması halinde şüpheli alacak karşılığı ayrılması PDF Yazdır e-Posta
21 Şubat 2012

Başlık

İflas müdürlüğünde alacağın kısmi kabul ile sıra cetveline kaydı, kalan kısmın yargılamayı gerektirdiğine karar verilerek reddi halinde, kabul edilmeyen kısım için dava açılması halinde şüpheli alacak karşılığı ayrılması hk.

Tarih

21/02/2012

Sayı

B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-677

Kapsam

 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-677

21/02/2012

Konu

:

İflas müdürlüğünde alacağın kısmi kabul ile sıra cetveline kaydı, kalan kısmın yargılamayı gerektirdiğine karar verilerek reddi halinde, kabul edilmeyen kısmın hesaplanan kurum kazancından indirilmesi

 

         

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda ... İflas Müdürlüğünün ... Dosya ve ... sıra numaralı yazısı üzerine Kurumunuzun Müflis... Ltd. Şti.den olan alacağının  TL tutarındaki kısmının kabul edildiğini ve sıra cetveline alındığını, alacağın kalan  TL tutarındaki kısmının ise alacağın yargılamayı gerektirdiği kararı verilerek reddedildiğini belirterek, alacağın kabul edilmeyen kısmının kurumlar vergisi hesaplamasında gider kaydedilip kaydedilmeyeceği hususundaki Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

            213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Değersiz Alacaklar" başlıklı 322'nci maddesine göre; kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacaklar değersiz alacaktır. Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler aynı madde hükmüne giren değersiz alacakları gider kaydedilmek suretiyle yok ederler.

             Değersiz alacak, söz konusu madde hükmüne göre kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacaklardır. Kazai hükümden, alacağın borçlusu tarafından ödenme imkânının bulunmadığını hükme bağlayan bir mahkeme kararının anlaşılması gerekmektedir.

            Aynı Kanun'un "Şüpheli Alacaklar" başlıklı 323'üncü maddesinde; "Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;

            1. Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;       

            2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar;

            şüpheli alacak sayılır.

            Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.

            Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.

            Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kâr-zarar hesabına intikal ettirilir." hükmü yer almaktadır.

          Kanun hükmüne göre ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; dava ve icra safhasında bulunan alacaklarla, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar şüpheli alacak sayılmakta, bu şartlardan herhangi birinin mevcut olmaması durumunda ise şüpheli alacak kaydına imkan bulunmamaktadır. Diğer yandan, şüpheli alacaklar için dava veya icra takibine başlanıldığı yılda karşılık ayrılması gerekmekte olup, şüpheli hale geldiği hesap döneminde karşılık ayrılmayan alacaklar için daha sonraki dönemlerde karşılık ayrılması mümkün olmamaktadır.

            Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre, iflas masasına kaydedilen alacaklarınız için iflas masasına kaydedildiği tarih itibariyle diğer bir ifadeyle icra safhasına intikal ettiği hesap döneminde şüpheli alacak karşılığı ayırmanız mümkündür. İflas halinde de ayrılan şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilir.

            Ayrıca, iflas masasınca reddedilen alacaklarınızın alacak vasfını taşıyıp taşımadığı hususunda yargıda alacağın tespit davası açıldığı anlaşıldığından, söz konusu alacağın daha önce hâsılat hesaplarına intikal ettirilmiş olması şartıyla davanın açıldığı hesap döneminde şüpheli alacak karşılığı ayırmanız mümkün bulunmaktadır.

            Diğer taraftan, ilgili yılda hâsılat kaydedilerek kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmiş ve iflas masasınca reddedilmiş alacağın mahkeme tarafından kabul edilmemesi durumunda ise söz konusu alacağın Vergi Usul Kanunu'nun 322'nci maddesine göre kazai bir hüküm gereği tahsil imkânının kalmaması nedeniyle değersiz alacak olarak kayıtlara intikal ettirilmesi mümkündür.

             Bilgi edinilmesini rica ederim.          

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.