T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
|
|
|
Sayı
|
:
|
B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-135
|
12/01/2012
|
Konu
|
:
|
Yıl içerisinde irsaliyeli fatura kullanılmaya başlanılmasının mümkün olup olmadığı.
|
|
|
|
|
|
|
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Kurumunuz tarafından 2011/Nisan döneminde 5.000 adet irsaliyeli fatura bastırıldığı, ancak denetçilerinizce yıl içerisinde irsaliyeli fatura kullanmaya geçemeyeceğiniz ve söz konusu irsaliyeli faturaların imha edilmesi gerektiğinin söylendiği belirtilerek, bu irsaliyeli faturaların imha edilmeyerek 2012/Ocak dönemi itibarıyla kullanılıp kullanılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227'nci maddesinde; bu Kanun'da aksine hüküm olmadıkça bu Kanun'a göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hüküm altına alınmış olup tevsik edici belgelere anılan Kanun'un 229 ve müteakip maddelerinde yer verilmiştir.
Mezkur Kanun'un 229'uncu maddesinde; "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır." şeklinde tanımlanmış, 230'uncu maddesinin 5'inci bendinde ise; "... Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının, taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve taşıtta bulundurulması şarttır." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunu'nun mükerrer 257'nci maddesinin Bakanlığımıza vermiş olduğu yetkiye dayanılarak yayımlanan 211 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile; fatura ve sevk irsaliyesinin ayrı belgeler olarak değil, isteyen mükellefler açısından "irsaliyeli fatura" adı altında tek belge olarak düzenlenmesi ve kullanılması esası getirilmiş, sattıkları mallar dolayısıyla Vergi Usul Kanunu'nun 231/5'inci maddesinin mükelleflere tanıdığı, malın tesliminden itibaren faturanın yedi gün içinde düzenlenmesi imkanından vazgeçerek, bu yükümlülüğü derhal yerine getirmek isteyen mükelleflerin fatura ve sevk irsaliyesini ayrı ayrı düzenlemeksizin, diledikleri takdirde bu tebliğde belirlenen esaslara uygun olarak "irsaliyeli fatura" düzenleyebilecekleri açıklanmıştır.
Diğer taraftan, 232 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nde ise 211 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nde öngörülen, bu usulü seçen mükelleflerin o takvim yılı sona ermeden fatura veya sevk irsaliyesini ayrı ayrı düzenleyemeyeceklerine ilişkin uygulamadan vazgeçilerek, mükelleflerin faaliyetleriyle ilgili olarak irsaliyeli fatura kullanmalarının yanı sıra fatura ve sevk irsaliyesini ayrı ayrı kullanmaları da uygun görülmüştür. Ayrıca, fatura, irsaliyeli fatura ve sevk irsaliyesi kullanılmasına ilişkin olarak daha önce yayımlanmış olan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri'nin bu Tebliğ'e aykırı olmayan kısımlarının uygulanmasına devam olunacağı da hüküm altına alınmıştır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, irsaliyeli fatura kullanımına ilişkin olarak 211 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile getirilen sınırlamalar 232 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile kaldırılmış olduğundan Şirketinizin 2011/Nisan ayında bastırmış olduğu irsaliyeli faturaları hesap dönemi içerisinde veya izleyen hesap döneminde kullanmaya başlaması mümkün bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
|