Ziya Perver - Reformda U dönüşü (19.04.08) |
19 Nisan 2008 | |
2 yıl kadar süren mutfak çalışmalarından sonra 2005 yılı sonunda TBMM'ye iki yasa gönderilmişti. Birincisi Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu Tasarısı, ikincisi Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Tasarısı... SSK, Bağ-Kur ve TC Emekli Sandığı'nın tek çatı (SGK) altında toplanması işi 5502 sayılı Kanun ile gerçekleştirildi. Ancak, 20'ye yakın özel banka-borsa sandıklarının da bu çatı altına girmesi işi 3 yıl sonra gerçekleşecek. Sosyal güvenlik sisteminin kurumsal yapısını değiştiren, "5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu", 13.04.2006 günü kabul edildi ve SGK ilk genel kurulunu 25.11.2006 günü gerçekleştirdi. O gün SSK, Bağ-Kur ve TC Emekli Sandığı yönetim olarak tek çatı altında SGK adıyla birleştirildi. Bu kanuna karşı Anayasa Mahkemesi'ne giden olmayınca da iptali söz konusu olmadı. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın tam olarak SGK adını alması işleminin geçiş süreci kanunda 3 yıl olarak belirlenmiş olup bu süre yetmezse Bakanlar Kurulu'nca 2 yıl daha uzatılabilecektir. Süre sonunda SSK Bağ-Kur ve Emekli Sandığı olmayacağı gibi; bundan böyle her ilde, SSK Sigorta İl Müdürlüğü, Bağ-Kur İl Müdürlüğü, TC Emekli Sandığı Bölge Müdürlüğü de kalmayacak ve üç müdürlük ve müdür yerine bir tane sosyal güvenlik il müdürü bulunacak. Ayrıca, hemen her ilçede hizmet üretecek, toplam 1.700 kadar 'Sosyal Güvenlik Merkezi' kurulacak. İlk reform yargıdan döndü 5502 sayılı Kanun ile kurumlar SGK çatısı altında birleştirildi; ama eski SSK'nın işçiler için uyguladığı 506 ve tarım işçileri için uyguladığı 2925, eski Bağ-Kur'un uyguladığı esnaf ve şirket ortakları için uyguladığı 1479 ve çiftçiler için uyguladığı 2926, eski TC Emekli Sandığı'nın memurlar ve kamu görevlileri için uyguladığı 5434 sayılı kanunlarda birliği ve çalışanlar arasında norm ve standart birliğini sağlayacak olan asıl düzenleme bir türlü hayata geçirilemedi. Birkaç kere gelgitler yaşandı ve hâlâ da yaşanmaya devam ediyor. Uygulama kanunlarının birleştirilmesi için; önce 5489 sayılı 'Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu' 19.04.2006 günü TBMM'de kabul edildi ama zamanın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından yeniden görüşülmek üzere 10.05.2006 günü TBMM'ye iade edildi. Cumhurbaşkanı'nın TBMM'ye iade ettiği 'Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu' geciktirilmeden yeniden görüşüldü ve 31.05.2006 günü Genel Kurul'da kabul edilerek bu kere numarası değiştirilip '5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu' oldu. Yeni Kanun, Cumhurbaşkanı'nca onaylandı ve 16.06.2006 günü Resmî Gazete'de yayımlandı. Yayımından sonra hem Cumhurbaşkanı hem de 117 CHP milletvekilince Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. 5510 sayılı kanun'un yürürlük tarihini takip eden gün yılbaşı olan 01.01.2007 günü olarak belirlendiğinden, Kanun'dan sonra yönetmelik-genelge gibi ikincil mevzuat çalışmaları devam ediyordu ki, Anayasa Mahkemesi 2007 Ocak ayında yürürlüğe girecek yasayı, Aralık 2006'da yaptığı açıklama ile memurların, daha doğrusu asker, hakim ve öğretim üyesi gibi kamu görevlilerinin işçi-amele-esnaf-tüccar ile bir tutulamayacağını, hatta aynı kanunun içinde isimlerinin bile birlikte anılamayacağından bahisle, 22 maddesini iptal etti. 6 maddesinin de yürürlüğünü durdurduğunu ilan etti. Hedefe kısmen ulaşılacak SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'na tabi olanlar arasında var olan farklılıkları gidermek amacıyla çıkılan noktada Anayasa Mahkemesi'nin, Anayasa'nın 128'inci maddesini gerekçe göstererek 'herkesin eşit ama kamu görevlilerinin daha eşit olduğu' savıyla getirdiği iptalden sonra iki seçenek vardı. Birincisi Anayasa'nın 128'inci maddesini değiştirip yola norm-standart birliği ile devam etmek. İkincisi ise norm ve standardı boşverip memurları dışarıda bırakarak yola devam etmek. İşte bunlardan birincisi değil ikincisi seçilerek yola devam edildi. TBMM'den perşembe günü geçen kanundan sonra eski memurlar tamamen emeklilik yönünden eskiye yani 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu'na tâbi olacak, sadece reform kanunundan sonra ilk defa işe giren memurlar 5510'a tâbi bulunacak. Eski ve yeni memur ayrımı olmaksızın tüm memurlar GSS'ye, yani Genel Sağlık Sigortası'na tabi tutulacak. İşçi ve esnaf ise her yönüyle yeniye yani hem emeklilik hem de GSS yönünden yeni yasaya tabi olacak. En başta 4 amaçla reform için yola çıkmıştık, bugün gelinen noktada bu amaçlardan hangileri gerçekleşti dersek; Sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında toplanması amacına ulaşıldı. Sosyal güvenlik kanunlarının birleştirilmesi amacına kamu çalışanları (memur-asker vs) hariç ulaşıldı. Yani bu hadef kısmen gerçekleştirildi. Çalışanlar ve emekliler arasında norm ve standart birlikteliğinin sağlanması amacına da kısmen ulaşılıyor. Sosyal güvenlik açıklarının azaltılması için yola çıkmıştık, emeklilik kısmında yapılan azaltmalara karşın, Genel Sağlık Sigortası'nda yapılan düzenlemelerle ortaya çıkacak harcamalar nedeniyle bu amaca hiç ulaşamadık ve sonra da ulaşamayacağız. |