T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
|
|
|
Sayı
|
:
|
B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-2367
|
27/12/2011
|
Konu
|
:
|
Serbest bölgede faaliyet gösteren ve defterlerini "euro" para birimi ile tutan şirketin Ba Bs bildiriminde hangi kuru uygulayacağı hususu.
|
|
|
|
|
|
|
İlgi dilekçenizde, serbest bölgede faaliyet gösterdiğiniz belirtilerek, 5.000 TL'yi aşan alım satım tutarların Ba-Bs formunda hangi kura göre beyan edileceği hususunda görüş talep edilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Türkçe Tutma ve Türk Parası Kullanma Zorunluluğu" başlıklı 215'inci maddesinde;
"1. Bu Kanun'a göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması zorunludur. Ancak, Türkçe kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir. Bu kayıtlar vergi matrahını değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer defterlere de yapılabilir.
2. Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.
...
ba) Türk para birimi ile yapılan işlemler, işlemin gerçekleştiği günün Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası döviz alış kuruyla ilgili para birimine çevrilir. İktisadi kıymetlerin değerleri ile vergi matrahı kayıt yapılan para birimine göre tespit edilir, beyannamenin verilmesi gereken ayın ilk gününün kuruyla Türk parasına çevrilerek beyan edilir. Vergi ödeme, mahsup ve iade işlemlerinde de Türk Lirası tutarlar kullanılır." hükümleri yer almıştır.
Öte yandan, Vergi Usul Kanunu'nun 148, 149 ve mükerrer 257'nci maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'yle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362 ve 381 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ'leriyle de bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmıştır.
Yine, konu ile ilgili olarak yayımlanan 396 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu'nun Genel Tebliği'nin "Kapsam" başlıklı 1'inci bölümünün, "Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler" başlıklı 2'nci fıkrasının 2'nci bendinde;
"Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç, 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" nun Tablo II alanında bildirilecektir.",
Aynı Tebliğ'in 1'inci bölümünün ikinci fıkrasının 3'üncü bendinde;
"Herhangi bir mal ve hizmet alış veya satışına bağlı olarak, ödemenin gecikmesi ve döviz kurlarının değişmesi suretiyle ortaya çıkan ve fatura düzenlenmek suretiyle alıcıya/satıcıya yansıtılan vade veya kur farkı gelirleri/giderleri de haddi aşması halinde bildirimlere dahil edilecektir.",
Yine aynı Tebliğ'in "Bildirimlerin Verilme Şekli ve Doldurulması" başlıklı 3'üncü bölümü "Bildirimlerin Doldurulmasında Uyulacak Esaslar" başlıklı 2/2 ayırımında;
"İthalat işlemlerinin form Ba ile bildirilmesinde Gümrük Beyannamesi giriş tarihi, ihracat işlemlerinin form Bs ile bildirilmesinde ise, fiili ihracatın gerçekleştiği tarih dikkate alınacaktır.
Ayrıca serbest bölgelerde faaliyette bulunan mükelleflerin yurt içine yaptıkları satış işlemlerinin form Bs ile bildirilmesinde serbest bölge işlem formu tarihi ve tutarı dikkate alınacaktır."
Açıklamaları yer almıştır.
Bu itibarla, söz konusu tebliğde belirtilen işlemler dışında kalan faturaların beyannamenin verilmesi gereken ayın ilk gününün kuruyla Türk parasına çevrilerek bildirilmesi gerekeceği tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
|