Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Ar-Ge Yasası'nın içini doldurabilirsek yılda bir milyar dolarlık ilaç yatırımı çekebiliriz (19.04.08 PDF Yazdır e-Posta
19 Nisan 2008

 

Türkiye'nin teknolojide atağa kalkması için kısa bir süre önce Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) Yasası çıkarıldı. Yasayla bu alanda yatırım yapan firmaların desteklenmesi ve Türkiye'nin rekabet gücünün artırılması hedefleniyor.

Yasa, Sağlık Bakanlığı ve Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD)'ni de harekete geçirdi. Ar-Ge çalışmalarına yılda 70 milyar dolar harcayan uluslararası ilaç devlerini Türkiye'ye çekmek için harekete geçen AİFD'in Genel Sekreteri Engin Güner, "Ar-Ge Yasası'nın içini doldurabilirsek ilaç şirketlerinden yılda 1 milyar dolarlık Araştırma-Geliştirme yatırımı alabiliriz." diyor. AİFD, bu amaçla bir rapor hazırlıyor. Raporda Türkiye'nin ilaç geliştirme ve biyoteknoloji konusunda cazibe merkezi olması için neler yapılması gerektiği ortaya konulacak. Haziran ayında Sağlık Bakanlığı'na sunulacak rapor, uygulamaya geçirilmesi amacıyla Başbakanlık'a gönderilecek.

2007 yılında ilaç firmaları dünya genelinde 70 milyar doları Ar-Ge yatırımı olmak üzere toplam 90 milyar dolar yatırım yaptı. Bundan Türkiye'nin aldığı pay ise sadece 30 milyon dolar. Genel Sekreter Engin Güner, ilaç sanayiinde yetişmiş insan gücüne ve altyapıya sahip olan Türkiye'nin bu tabloyu hak etmediğini düşünüyor. "Daha fazla yatırım çekmek için her şeye sahibiz." diyen Güner, "Ar-Ge Yasası iyi bir başlangıç oldu; ama bunun içini çok iyi doldurmalıyız, önemli olan hedefleri hayata geçirmek." diyor. 20 yıl önce Avrupa'nın en fakir ülkesiyken kısa sürede ilaç firmalarının çekim merkezi haline gelen İrlanda'yı örnek veriyor Güner: "4 milyon nüfuslu bu küçük ülke, yılda 53 milyar dolarlık ilaç ihracatı gerçekleştiriyor. Singapur da aynı şekilde ilerliyor. Peki ilaç firmaları neden bize gelmiyor, bunu çok iyi sorgulamamız gerekiyor."

Yabancı ilaç şirketleri Türkiye'de teknolojik yatırımlar için bazı koşulların sağlanmasını istiyor. Bunların başında yasal mevzuatın düzenlenmesi geliyor. Firmalar, yeni geliştirdikleri ilaçların 20 yıllık patent hakkının yasal yollarla korunmasını ve klinik araştırmalar konusundaki bürokratik engellerin ortadan kaldırılmasını şart koşuyor. Dünyanın en büyük ilaç firmalarından Merck Sharp&Dohme'nin Türkiye Dış İlişkiler Direktörü Jeffrey Kemprecos, Türkiye'nin bu konuda çok yavaş davrandığınışünüyor. Kemprecos, şu örneği veriyor: "Sağlık Bakanlığı, Türkiye'de aşı üretimini başlatmak için çalışmalar yapıyor. Bizim de yeni bir aşı fabrikası kurma girişimimiz vardı. Ancak Türkiye'deki belirsiz durum nedeniyle 200 milyon dolarlık yatırımın İrlanda'ya yapılmasına karar verildi."

Uluslararası ilaç şirketlerinin yeni merkezi haline gelen ABD'nin Boston kenti, Türkiye için de yeni bir Ar-Ge modeli sunuyor. İrlanda'yı biyoteknoloji üssü haline getiren isim olarak tanınan eski başbakan danışmanı, bugünün Massachussets-Boston Vali Yardımcısı John Mahoney de aynı fikirde: "Boston, Türkiye için iyi bir model olabilir. Sadece üretime odaklanarak aynı yerde kalma riskiniz var. Ama Ar-Ge ile ileriye gidebilirsiniz." Özel sektor, akademi ve kamu birliğine dayanan yapısıyla Boston, Pfizer, Merck Sharp&Dohme, Wyeth, Novartis ve Sanofi Aventis gibi ilaç firmalarının yeni adresi. 122 üniversite, 410 biyoteknoloji şirketi ve Amerika'nın en önemli 5 hastanesine ev sahipliği yapan şehir, 1978 yılından beri biyoteknoloji alanında liderlik ediyor.

Sandoz, Türkiye'den ABD'ye ilaç ihraç edecek

Bu arada Sandoz Türkiye Ülke Başkanı Clemens von Oswald, bu yıl içinde ABD'ye ihracata başlayacaklarını, bunun için ABD İlaç ve Gıda Dairesi (FDA)'nin Gebze-1 tesisinde denetim yapmasını beklediklerini bildirdi. Sandoz, geçen yıl 13 ülkeye 51 milyon dolar tutarında ilaç ihraç etmişti.

 

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=678655