T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
|
|
|
Sayı
|
:
|
B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-2041
|
17/11/2011
|
Konu
|
:
|
Son kullanma tarihi geçmiş veya tamiri mümkün olmadığından satış değerini yitirmiş pil, şarj cihazı ve adaptörlerin gider kaydedilip kaydedilemeyeceği ile KDV karşısındaki durumu.
|
|
|
|
|
|
|
İlgide kayıtlı dilekçenizin incelenmesinden, pil, şarj cihazı ve adaptör v.b. cihazları ithal ederek yurt içinde satışı faaliyeti ile iştigal ettiğiniz, söz konusu cihazlardan son kullanma tarihi geçen veya hasar nedeniyle tamiri mümkün bulunmayanların ... sayılı kararı ile imhasına karar verildiği belirtilerek, zayi olan bu malların gider olarak kaydedilip kaydedilemeyeceği ile ithalde yüklenilen KDV'nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususlarında görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.
A-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 38'inci maddesinde "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:
1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Ticarikazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41'inci maddeleri hükümlerine uyulur." hükmü yer almakta olup "İndirilecek Giderler" başlıklı 40'ıncı maddesinde ise, safi kazancın tespitinde hasılattan indirilecek giderler sayılmış, 1'inci bendinde de, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hükmüne yer verilmiştir.
B-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29'uncu maddesinde mükelleflerin vergiye tabi işlemler dolayısıyla hesaplanan KDV'den, bu Kanun'da aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV'yi indirim konusu yapılabileceği hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, 05/12/2009 tarih ve 27423 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 113 Seri No'lu KDV Genel Tebliği'nin "E-Kullanım Süresi Geçen veya Kullanılamayacak Hale Gelen Mallara İlişkin Yüklenilen KDV Hakkında Yapılacak İşlem" başlıklı bölümünde;
"Gelir İdaresi Başkanlığına intikal eden olaylardan; mükelleflerin faaliyetlerine ilişkin olarak stoklarında mevcut olan ancak kullanım süresi geçen veya bir başka nedenle kullanılamayacak durumda olan malların, ilgili mevzuat uyarınca teşkil edilen resmi komisyonlar veya takdir komisyonu huzurunda imha edilmesi durumunda, bu mallara ilişkin yüklenilen KDV'nin indirilip indirilemeyeceği hususunda tereddüde düşüldüğü anlaşılmıştır.
KDV Kanunu'nun (30/c) maddesinde; deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait KDV'nin indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.
Bu hüküm uyarınca, kullanım süresi geçen veya bir başka biçimde kullanılamayacak hale gelen ve imha edilen mallar, zayi olan mal mahiyetinde olduğundan mükelleflerce bu malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV'nin indirim konusu yapılmasıda mümkün bulunmamaktadır.
Bu çerçevede, zayi olan mallara ait yüklenilen ve daha önce indirim konusu yapılan KDV'nin, imha tarihini kapsayan vergilendirme dönemine ait 1 No'lu KDV beyannamesinin 'İlave Edilecek KDV' satırına dahil edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerekmektedir." denilmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalar uyarınca, söz konusu eşyalar zayi olan mal hükmünde olduğundan KDV'nin indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
C- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Kıymeti düşen mallar" başlıklı 278'inci maddesinde; "Yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak,çatlamak, paslanmak gibi haller neticesinde iktisadi kıymetlerinde önemli bir azalış vaki olan emtia ile maliyetlerin hesaplanması mutad olmıyan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, deşe ve ıskartalar emsal bedeli ile değerlenir." hükmü mevcuttur.
Anılan Kanun'un 267'nci maddesinde ise emsal bedelinin, gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değer olduğu, emsal bedelinin ise ortalama fiyat esasına, maliyet bedeli esasına veya takdir esasına göre tespit edileceği hüküm altına alınmış olup Vergi Usul Kanunu'nun 278'inci maddesi gereğince emsal bedeli tespitinde takdir esası kullanılmakta ve değer takdirleri takdir komisyonlarınca yapılmaktadır.
Takdir komisyonu, Vergi Usul Kanunu'nun 72'nci maddesine göre oluşturulur ve 74'üncü maddesinde sayılan görevleri yapar.
Bu hüküm ve açıklamalar uyarınca, son kullanma tarihi geçen veya satış imkanı kalmayan pil, şarj cihazı, adaptör v.b. cihazların, emsal bedelinin "0" olarak tespit edildiği hususu da göz önünde bulundurularak, imha işlemine ilişkin tutanağın istenildiğinde ibrazı şartıyla muhasebe kayıtlarına gider olarak intikal ettirilmesi mümkündür.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
|