Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
BSMV ve KDV mükellefiyeti bulunmayan faktoring şirketinin Ba-Bs formu verme zorunluluğu bulunup bulunmadığı PDF Yazdır e-Posta
21 Haziran 2011

Başlık

BSMV ve KDV mükellefiyeti bulunmayan faktoring şirketinin Ba-Bs formu verme zorunluluğu bulunup bulunmadığı hk.

Tarih

21/06/2011

Sayı

B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-782

Kapsam

 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-782

21/06/2011

Konu

:

BSMV ve KDV mükellefiyeti bulunmayan faktoring şirketinin Ba-Bs formu verme zorunluluğu bulunup bulunmadığı.

 

         

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, 11.10.2001 tarihi itibariyle tasfiye kararı alınması sebebiyle BDDK tarafından faaliyet izni iptal edilen ve faktoring hizmetleri dolayısıyla faaliyette bulunamayan şirketinizin Ba-Bs formu verme zorunluluğu bulunup bulunmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

             Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve Mükerrer 257 nci maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirmeleri hususunda yükümlülük getirilmişti.

            Konu ile ilgili yayımlanan 396 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin mal ve hizmet alımları ile mal ve hizmet satışlarının 2010 yılı ve müteakip yıllarda bildirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri açıklanmış bulunmaktadır.

            Anılan Tebliğin "1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler" başlıklı bölümünün beşinci bendinde; "Bankalar,  Katılım Bankaları, Aracı Kurumlar,  Portföy Yönetim Şirketleri, Menkul Kıymet Yatırım Fon ve Ortaklıkları, Reasürans Şirketleri, Emeklilik Şirketleri, Sigorta Şirketleri ve Acenteleri yapmış oldukları işlemleri belirli periyotlarla Bakanlığımıza bildirdiklerinden, hizmet ve satış işlemlerinde düzenledikleri dekont ve poliçe bilgilerini Form Bs ile bildirmelerine gerek bulunmamaktadır.

            Aynı şekilde, bu kurumların kendi aralarındaki işlemler sebebiyle düzenledikleri dekontların karşı tarafça Form Ba ile bildirilmesine de gerek bulunmamaktadır.

            Ancak bu kurumlar, diğer belgelere dayalı olarak yaptıkları mal ve hizmet alım/satımlarını genel esaslar çerçevesinde Ba-Bs formları ile bildirmek zorundadırlar."

             "2.2 Verilme Süresi" başlıklı bölümünün dördüncü bölümünde ise; "Tasfiyesi devam eden mükellefler bildirim formlarını, tasfiye süresince aylık dönemler halinde vereceklerdir. Tasfiyenin başladığı aya ait bildirim formları ise tasfiye öncesi ve sonrası ayrımı yapılmaksızın düzenlenecektir.

            Diğer taraftan, tasfiye sonunda bildirimler tasfiye kararının tescil edildiği tarihi izleyen ayın son günü akşamına kadar tasfiye memuru veya 3568 sayılı Kanuna istinaden yetki almış meslek mensupları tarafından verilecektir."

            ifadeleri yer almaktadır.

            Ayrıca, söz konusu Tebliğin 3.2.4. bölümüne göre, bildirim verme yükümlülüğü bulunan,  ancak tüm alış ve satışları belirtilen haddin altında kalan mükellefler, söz konusu formları Tablo II dışındaki tüm bilgileri doldurmak suretiyle vermek zorundadırlar.

            Buna göre, şirketinizin bilanço esasına göre defter tutması ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunması nedeniyle  396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde Ba ve Bs  bildiriminde bulunmanız gerekmektedir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.