Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Bir mükellefin vergilendirme ile ilgili ödevlerinin başka bir kişi tarafından yerine getirilip getirilmeyeceği PDF Yazdır e-Posta
17 Mart 2011

Başlık

Bir mükellefin vergilendirme ile ilgili ödevlerinin başka bir kişi tarafından yerine getirilip getirilmeyeceği hk.

Tarih

17/03/2011

Sayı

B.07.1.GİB.4.20.15.01-30-MUK-2010-55-30

Kapsam

 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

DENİZLİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MÜKELLEF HİZMETLERİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

 

 

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.20.15.01-30-MUK-2010-55-30

17/03/2011

Konu

:

Babanıza ait Vergilendirme ile ilgili ödevlerin tarafınızdan yerine getirilip getirilmeyeceği.

 

         

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ile, ............... Vergi Dairesi Müdürlüğünün GMSİ mükellefi olan babanız .................... akli melekelerinin her zaman yerinde olmadığını belirterek, babanıza ait işyerlerini kendi adınıza kiraya verip veremeyeceğinizin, kiracıların vergisel ödevlerinde size ait vergi kimlik numarasını kullanıp kullanamayacaklarının, babanızın mükellefiyetinden doğacak olan vergi iadelerinin tarafınızdan alınıp alınamayacağının tarafınıza bildirilmesi istenilmiştir.

Vergi Usul Kanununun 8 inci maddesine göre mükellefin, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüp eden gerçek veya tüzel kişi olduğu, vergi kanunları ile kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna müteallik özel mukavelelerin vergi dairelerini bağlamayacağı, 9 uncu maddesinde de, mükellefiyet ve vergi sorumluluğu için kanuni ehliyetin şart olmadığı belirtilmektedir.

Mezkûr Kanunun 10 uncu maddesinde de, "Tüzelkişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, Vakıflar ve cemaatler gibi tüzelkişiliği olmıyan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzelkişiliği olmıyan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirilir.

(3505 sayılı Kanunun 2'nci maddesiyle değişen fıkra) Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacaklar, kanunî ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır. Bu hüküm Türkiye'de bulunmayan mükelleflerin Türkiye'deki temsilcileri hakkında da uygulanır.

Temsilciler veya teşekkülü idare edenler bu suretle ödedikleri vergiler için asıl mükelleflere rücu edebilirler.

Tüzelkişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını da kaldırmaz." hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun 332 nci maddesinde ise velayet ve vesayet altında bulunanların veya işlerinin idaresi bir kayyıma tevdi edilmiş olanların, kendilerine izafeten veli, vasi veya kayyımın vergi kanunlarına aykırı hareketlerinden dolayı cezaya muhatap tutulamayacağı, bu hallerde cezanın muhatabının veli, vasi veya kayyım olacağı hükmüne yer verilmektedir.

Vergi Hukukunda mükellef ve vergi sorumlusunun kanundan doğan görevleri genel bir kural olarak kendileri tarafından yerine getirilir. Diğer taraftan mükellefiyete ait vecibeler bir başkasına devredilemez. Bu konuda yapılmış olan mukaveleler vergi dairesini bağlamaz. Ancak çeşitli nedenlerle medeni haklarını kullanma ehliyeti kısmen veya tamamen kaldırılmış olan kısıtlılarla küçüklerin vergi mükellefi olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri tarafından yerine getirilir. Kanuni temsilci, kanunların verdiği yetkiye dayanarak temsil ettiği gerçek ya da tüzel kişi adına ve hesabına muamelelere girişen kişi ya da kişilerdir. Türk Medeni Kanununa göre, vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlının kanuni temsilcisi vasisidir. Mezkûr Kanunun 403 üncü maddesine göre vasi, vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlının kişiliğini ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini koruyan ve hukukî işlemlerde onu temsil etmekle yükümlü olan kimsedir.

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, babanızın akli dengesinin yerinde olmaması sebebi ile babanıza ait mükellefiyetin şahsınıza devri söz konusu olmayıp, durumun resmi sağlık kurulu raporu ile tespit ettirilerek Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından vasi tayin edilmeniz durumunda, mükellef olan babanızın ödevlerinin babanız adına vasi olarak tarafınızdan yerine getirileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

Vergi Dairesi Başkanı V.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.