T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : 62030549-125[10-2013/494]-1851 11/07/2014
Konu : Kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunan ancak Türkiyede irtibat bürosu bulunan kurumlara yapılan yazılım hizmetlerinin indirim kapsamında olup olmayacağı.
İlgi : ... tarihli özelge talep formunuz.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizin yurt dışında bulunan kurum ve kuruluşlara teknik servis, yazılım, tasarım, veri girişi, veri saklama ve güncelleme hizmetleri sunduğu, yurt dışında yerleşik ancak Türkiye'de irtibat bürosu bulunan kurumlara yapmış olduğunuz yazılımlar vasıtasıyla markalarının verilerine ilişkin istatistiki bilgiler elde etmekte olduğu ve bu bilgiler ışığında markalı ürünlerin üretiminde kullandıkları hammadde ve yedek parçalarının kalite standartlarını belirleyerek üretim kalitesini artırmakta aynı zamanda işlenen bu veriler sayesinde yedek parça stoklarıyla ilgili satın alma kararları vermekte olduğu belirtilerek, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunan ancak Türkiye'de irtibat bürosu bulunan kurumlara vermiş olduğunuz bu hizmetlerin indirim kapsamında olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun "Diğer indirimler" başlıklı 10 uncu maddesine 6322 sayılı Kanunla eklenen (ğ) bendinde, Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili Bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50'sinin kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim unsuru olarak dikkate alınabileceği; indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "10.5. Türkiye'den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler" başlıklı bölümünde konuya ilişkin açıklamalar yapılmış olup, mükelleflerin bu indirimden faydalanabilmeleri için taşımaları gereken şartlara Tebliğin "10.5.2. İndirimden faydalanma şartları" başlıklı bölümünde yer verilmiştir. Buna göre, Türkiye'de sunmuş olduğunuz ancak yurtdışında yararlanılacak olan madde kapsamındaki hizmetlerden elde edeceğiniz kazançların %50'sinin kurumlar vergisi matrahından indirilebilmesi için;
- - Şirketinizin ana sözleşmesinde yazılı esas faaliyet konuları arasında yazılım ve tasarım hizmetlerinin sunulmasının bulunması,
- - Söz konusu hizmetlerin, Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara sunulması,
- - Bu hizmetler karşılığında faturanın yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum adına düzenlenmesi,
- - Türkiye'den vereceğiniz yazılım ve tasarım hizmetlerinden yurt dışında yararlanılması, gerekmektedir.
Aynı Tebliğin "10.5.3.1. İndirim tutarının tespiti" başlıklı bölümünde, "İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetlerden elde edilen hasılattan bu faaliyetler nedeniyle yüklenilen gider ve maliyet unsurlarının düşülmesi sonucu bulunacak kazancın %50'si, kurumlar vergisi beyannamesinin "Kazancın Bulunması Halinde İndirilecek İstisna ve İndirimler" bölümünde gösterilmek suretiyle indirim konusu yapılabilecektir. Diğer indirim ve istisnalar ile geçmiş yıl zararları nedeniyle indirim konusu yapılamayan tutar izleyen dönemlere devredilemeyecektir. Faaliyet sonucunun zararlı olması halinde ise indirim söz konusu olmayacaktır." açıklamalarına "10.5.3.2. Kazançların kayıtlarda izlenmesi" başlıklı bölümünde ise;
"İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile bu kapsama girmeyen işlerin birlikte yapılması halinde, indirim uygulanacak kazanca ilişkin hasılat, gider ve maliyet unsurlarının ayrı olarak tespit edilmesi esastır.
Gider ve maliyet unsurlarının ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespitinin mümkün olmadığı hallerde ise müşterek genel giderler, bu faaliyetler ile ilgili olarak cari yılda oluşan hasılatın toplam hasılata oranı esas alınarak dağıtılacaktır. İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile bu kapsamda değerlendirilmeyen faaliyetlerde müştereken kullanılan tesisat, makine ve ulaştırma vasıtalarının amortismanlarının ise bunların her bir işte kullanıldıkları gün sayısına göre dağıtımının yapılması gerekmektedir. Hangi işte ne kadar süreyle kullanıldığı tespit edilemeyen sabit kıymetlere ilişkin amortismanlar ise, müşterek genel giderlerle birlikte dağıtıma tabi tutulacaktır." açıklamalarına yer verilmiştir.
Diğer yandan, irtibat büroları, 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Uygulama Yönetmeliğinde yer alan düzenlemelere göre kurulmakta ve faaliyet göstermektedir. Mevcut yasal düzenlemelere göre irtibat büroları Türkiye'de ticari ve diğer gelir getirici faaliyetler ile izin konusu dışında bir faaliyette bulunamamakta, kâr elde edip transfer edememekte ve bütün masraflarını yurt dışından getirecekleri dövizlerle karşılamak zorunda bulunmaktadır.
Yukarıdaki hüküm ve açıklamalara göre, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunan ancak Türkiye'de irtibat bürosu bulunan kurumlara vermiş olduğunuz söz konusu hizmetlerden yurt dışında yararlanılması ve yukarıdaki diğer şartların da sağlanması durumunda bu hizmetlerden elde ettiğiniz kazançların %50'sinin, Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendine göre kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
Ancak, söz konusu hizmetlerden Türkiye'de yararlanılması veya Türkiye'deki irtibat bürosunun faydalanması durumunda bu hizmetlerden elde ettiğiniz kazançların indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413 .maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
|