Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
SGK'na olan borcun KDV iade alacağı ile mahsuben ödenip ödenemeyeceği PDF Yazdır e-Posta
06 Nisan 2015

Başlık

SGK'na olan borcun KDV iade alacağı ile mahsuben ödenip ödenemeyeceği hk.

Tarih

06/04/2015

Sayı

25947440-130-7

Kapsam

 T.C.

ISPARTA VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

 

 

Sayı

:

25947440-130-7

06/04/2015

Konu

:

SGK'na olan borcun KDV iade alacağı ile mahsuben ödenip ödenemeyeceği hk.

 

         

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; ihraç kaydıyla mal satışından dolayı KDV iade alacağınız bulunduğu, ticari faaliyetiniz çerçevesinde, gül alımı yaptığınız mükelleflerin ürün bedellerinden 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve ilgili diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde prim borcu (5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin b bendinin 4 no.lu alt bendinde yer alan "Tarımsal Faaliyette Bulunanlar"a ait bağ-kur prim borcu) tevkifatı yapıp bunu SGK'na ödediğiniz, tarımsal faaliyette bulunanların prim borçlarının ödenmesi için sattıkları tarımsal ürün bedellerinden yaptığınız söz konusu tevkifattan dolayı SGK'na olan borcunuzun KDV iade alacağınız ile mahsuben ödenip ödenemeyeceği hususunda Defterdarlığımız görüşü talep edilmektedir.

            3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabi tutulmuş; 9 uncu maddesinin birinci fıkrası ile vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Bakanlığımıza yetki verilmiştir.

            Söz konusu yetkiye dayanılarak yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama  Tebliğinin "IV/A-2.1. Mahsup Yoluyla İade" bölümünde; KDV iade alacağının mükellefin kendisinin veya ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve adi komandit şirketlerde ortakların (komandit şirketlerde sadece komandite ortakların), vergi dairelerince takip edilen amme alacaklarına, ithalat sırasında uygulanan vergilere, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim borçlarına mahsuben iade edilebileceği belirtilmiştir.

            2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Kanun ile kurulan kısaca "Bağ-Kur" olarak anılan Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu, 16/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı Kanun ile Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilmiştir. 5502 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinde; sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası prim gelirleri, idarî para cezaları, gecikme cezaları, gecikme zamları ve katılım payları Sosyal Güvenlik Kurumunun gelirleri arasında sayılmıştır.

            31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar; (b) bendinde, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ticari kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar, kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından, sigortalı kabul edilmiştir.

            5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinde; prim borçlarının katma değer vergisi iade alacağından mahsubu suretiyle de ödenebileceği hükmüne yer verilmiştir.

            5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesi ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğine dayanılarak 28/11/2013 tarihli ve 28835 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan İşveren Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin "6. Prim Borçlarının Katma Değer Vergisi İade Alacağından Mahsup Suretiyle Ödenmesi" başlıklı bölümünde;

            "Prim borçlarının katma değer vergisi iade alacağından mahsup suretiyle ödenmesinin talep edilmesi durumunda, primin en geç ödenmesi gereken yasal süre; Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalı çalıştıran işverenlerden; sigortalılara ait ücretleri her ayın 1'i ila sonu arasına ilişkin olarak ödeyen işverenler yönünden, primin ilişkin olduğu ayı takip eden ayın sonu (vade) yerine, vadeyi izleyen yirminci, sigortalılara ait ücretlerin her ayın 15'inden, ertesi ayın 14'üne kadarki döneme ilişkin olarak ödendiği işverenler yönünden ise, primin ilişkin olduğu dönemi takip eden dönemin sonu (vade) yerine, vadeyi takip eden yirminci gün olacaktır." açıklamaları yapılmıştır.

            Buna göre, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalı çalıştıran işverenlerin prim borçlarının düzenleme kapsamında KDV iade alacaklarından mahsubu öngörülmüş olup, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin b bendinin 4 no.lu alt bendinde yer alan "Tarımsal Faaliyette Bulunanlar"a ait bağ-kur prim borcu tevkifatından kaynaklanan sigorta primlerinin bu çerçevede KDV iade alacağından mahsup suretiyle ödenmesine imkan bulunmamaktadır.

            Açıklanan nedenlerle, özelge talep formunuzda belirttiğiniz Bağ-Kur prim borçlarınızın KDV iade alacaklarınızdan mahsubu suretiyle ödenmesi mümkün bulunmamaktadır.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.