Hükümet, uzun süredir gündeminde bulunan Sendika Yasa Tasarısı'nı gündemine aldı. Dün yapılan Bakanlar Kurulu'nda masaya yatırılan taslakta birkaç madde hariç birçok konuda uzlaşma sağlandı.

Tasarı, önümüzdeki günlerde yapılacak son düzenlemelerin ardından imzaya açılacak, ardından Meclis'e sevk edilecek. Tasarı, sendikalı olmak ve sendikadan ayrılmak için gerekli olan noter onayı şartını kaldırıyor. Ayrıca sendika kurmak için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak da gerekmeyecek. Sendikalar yurtdışında temsilcilik açabilecek. En düşük üye olma yaşı da 16'dan 15'e düşürülüyor. Bir iş kolunda yetkili sendika olabilmek için gerekli olan yüzde 10 barajı da yeni düzenlemeyle ortadan kalkacak. Üyelik aidatı konusunda ise henüz netlik sağlanmış değil. Ağırlıklı görüş, aidatın serbest bırakılması yönünde.

Bakanlar Kurulu'nun ardından basına açıklamalarda bulunan Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, toplantıda ekonomi yoğunluklu konuların görüşüldüğünü belirtti. Toplantıda, Sendikalar Yasası ile birlikte tarım ve gıda güvenliğini de ele aldıklarını aktardı. Tarımın hem nüfusun önemli bir kısmının geçiminde hem de Türkiye'nin ihracat kalemlerinde de önemli yer tuttuğunu aktaran Çiçek, bu alandaki fiyat artışlarında enerji faturası ve kuraklığın önemli rol oynadığını kaydetti. Hükümet sözcüsü, "Enerji, petrol fiyatı 120 dolara çıkmıştır. Kuraklığın getirdiği sıkıntı söz konusu, para piyasalarındaki dalgalanmalar tarım sektörü üzerinde önemli bir baskı oluşturmaktadır." dedi. Tarım konusunda çok önemli değişiklikler yaptıklarını, hem yapısal olarak hem de desteklenmesiyle ilgili 12 yasa çıkardıklarını, doğrudan gelir desteği yerine ürüne destek vermeye çalıştıklarını anlattı. Tarım Bakanı'nın, mazot ve gübredeki artışları da dikkate alarak neler yapılabileceği konusunda kapsamlı bir sunumda bulunduğunu kaydederken, "Tarım Bakanı, Maliye Bakanı, Hazine Bakanı arkadaşımız 3'lü bir çalışma yapacaklar. Kısa sürede destekler ne olacaksa gözden geçireceğiz. Tarıma yapılabilecek destekler yeni baştan gözden geçirilecektir." bilgisini verdi. "1 Mayıs olaylarını sendikalar uluslararası mahkemelere taşımaya karar verdiler. Yorumunuzu alabilir miyiz?" sorusunu, "Evet maalesef 1 Mayıs vesilesiyle çok tatsız olaylar yaşanmıştır. Bunları artık geride bırakmamız gerektiği kanaatini taşıyorum. Kim ne söyleyecekse söylemiştir, herkes tepkilerini, görüşlerini ortaya koymuştur. Keşke bu olaylar olmasaydı, yaşanmayabilirdi ama yaşandı. Bundan sonra sağa sola taşımamız gerektiği kanaati taşımıyorum." şeklinde cevapladı.

Hükümet Sözcüsü Çiçek, "Sendikaya üye işçilerin iş güvencesini sağlayacak düzenleme yer alıyor mu? Siz AB, demokrasi dedikçe bu tür olayların dozu fazlalaşıyor. Size rağmen mi bu tür olaylar çıkıyor?" sorusuna da şu karşılığı verdi: "En son bu yasa 1983'te düzenlenmiştir. Bir özeleştiri yapmadan yasal düzenlemeler yapmak da yanlış oluyor. Hepimiz yanlış, eksik yapabiliriz. Bugüne kadar neden sendikalı sayısı bu düzeyde kalmıştır, konuşulur. İkincisi biz AB'yi önemsiyoruz. Bunun Türkiye'nin yararına olduğunu düşünüyoruz ve buna inanıyoruz. Her hafta gündeme gelen bir kanun, paket olarak gelmiyor. Önemli bir kısmının zaten AB müktesebatı ile fasıllarla ilgili olduğunu ifade etmeye çalışıyoruz. Ayrıca AB meselesi sadece bir yasal düzenlemeden ibaret değildir. Bir anlayış, felsefe meselesidir."

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=685800