Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Vedat ÖZDAN - Hızlandırılmış KDV iade sisteminden yararlanmak varken neden YMM'ye para verelim? (07. PDF Yazdır e-Posta
07 Mayıs 2008

KDV mevzuatında tam istisna konusu işlemlere ait vergi alacaklarının iadesi, genel esaslar ve özel esaslar olmak üzere iki ayrı usul çerçevesinde yerine getiriliyordu. 109 seri numaralı KDV tebliğiyle bunlara "Hızlandırılmış KDV İade Sistemi" (HİS) adı verilen yeni bir usul ilave edildi. Amacımız, "iyi ve büyük mükellefler" lehine bir düzenleme olması niyetiyle uygulamaya konulan bu sisteme başvurmayı düşünenlere, olanaklar ölçüsünde tecrübelerimizi aktarmak.

HİS uygulamasının avantajı nedir?

109 numaralı tebliğ sonrasında "HİS sertifikası" sahibi mükelleflerin nakden ve/veya mahsuben iade talepleri; tutarına bakılmaksızın, teminat, inceleme raporu veya YMM tasdik raporu aranılmadan yerine getirilecek.

Başvuru prosedürü nasıl çalışacak?

Prosedür kısaca şöyle: İade talebi bir dilekçe ile yapılacak. Talep, beyanname ve dilekçenin verilmiş olması şartıyla, ilgili genel tebliğlerde iade için öngörülen belgelerin tamamlandığı tarihte geçerlik kazanacak. Yani mükellef, KDV tebliğlerine hakim olacak ve yine eksiksiz bir iade dosyası hazırlayacak!

Yüklenilen KDV'yi de mükellef hesaplayacak!

İade dosyasının en önemli belgesi "Yüklenilen KDV Tablosu". Bu tablo, mükellefin tam istisna konusu işlemle ilgili yüklenilen KDV tutarının nasıl hesaplandığını gösteriyor. Tebliğlerdeki ifadeyle yüklenilen KDV; sabit kıymet KDV'si, normal alış giderleri, genel üretim ve yönetim giderleri ile imalat varsa her üretim biriminde kullanılan hammadde için ödenmiş olan KDV tutarları toplamından oluşuyor. Tablo, yüklenilen KDV listesine, o da indirilecek KDV listesine dayanıyor. Bu tablo ve listelerin doğru, zamanında ve aksamadan çıkarılması "maalesef" bir uzmanlık işi. Sistem kurmayan veya sistemini aksayarak çalıştıran mükellefin katlanması gereken birçok maliyet unsuru var. Sertifikası olanın; ya işi deneme yanılma yoluyla öğreninceye kadar iadenin gecikmesi dolayısıyla bir "fırsat maliyetine" (oportunity cost) katlanması gerekecek; ya da iyi işleyen bir sistemin kurulması ve eksiksiz iade dosyası hazırlanması için bu işe kalifiye eleman tahsis etmesi gerekecek. Aylık mahsup talebinde bulunacak bir mükellefin Yüklenilen KDV Tablosu'nu doğru ve zamanında çıkarabilmesi ciddi bir iş. Çünkü bu tür bir personelin hem KDV tebliğlerine hakim olması, hem de çok iyi bir maliyet muhasebesi birikimine sahip olması şart. Bunun bir ücret maliyeti olacağı kuşkusuz.. İşin bir de "iç kontrol" boyutu var. Bunun da bir ilave ücret ve zaman maliyeti olması kaçınılmaz.

Sertifika sahiplerinin iade talepleri ne zaman yerine getirilecek?

Sertifika sahibi mükelleflerin nakden iade talepleri, belgelerin tamamlandığı tarihi izleyen 5 iş günü içinde; mahsuben iade talepleri ise belgelerin tamamlandığı tarih itibariyle hüküm ifade edecek. Bu ne demek? Nakden iade için yılı içinde başvuruyorsan (indirimli oran dışındaki tüm iade konularında var) sistemini iyi kurmuş olman ve belgeleri eksiksiz olarak vergi dairesine vermen lazım. "5 gün seni yanıltmasın muhterem!" Geri sayım, belgeler tamamlandıktan sonra başlayacak. Vergi dairelerinin ne zaman, hangi belgelerle yetineceği ve hangi konuda ne açıklama talep edebileceğini bilmek de bir tecrübe işi. Bakın tebliğ nasıl devam ediyor: "Tamamı ibraz edilen belgelerde şekil veya muhteviyat yönünden vergi dairesince eksiklik veya yanlışlık tespit edilmesi halinde iade talepleri yerine getirilmekle birlikte, bu hususlar belgelerin ibraz edildiği tarihi izleyen 15 gün içinde mükellefe tebliğ edilecektir. Mükelleflerin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde eksiklikleri tamamlamamaları halinde, durum ilgili vergi dairesi başkanlığına/defterdarlığa bildirilecektir. Hakkında olumsuz rapor olmaması şartıyla, mükellefle ilgili olumsuz tespit ortaya çıkması veya olumsuz rapor bulunanlardan mal ya da hizmet aldığının tespit edilmesi halinde de iade talebi yerine getirilmekle birlikte bu durum kendisine ve ilgili vergi dairesi başkanlığına/defterdarlığa bildirilecektir." Bunun anlamı ne? Yani mükellef iade dosyasını hazırlayacak, vergi dairesi iş yüküne bağlı olarak kendi belirlediği bir zamanda belgeleri inceleyecek, eksiklik görürse bunu mükellefe yazacak, mükellef bu eksiklikleri tamamlayacak, tamamlandığı günden başlayarak vergi dairesi 5 gün içinde nakden iadeyi yapacak ve belgelerin tamamlandığı tarihten sonraki 15 gün içinde mükelleften gördüğü eksiklikleri tamamlamasını isteyecek. Eskiden teminat vardı, YMM raporu vardı. O nedenle müdürler daha rahattı. Peki şimdi?

Sürelere uyulacak mı?

HİS'in amacı iade sürecini "iyi ve büyük mükellef" lehine hızlandırmak. Peki 109 numaralı tebliğe vergi daireleri uyacak mı? Bakın 20 seri numaralı SM, SMM ve YMM Kanunu tebliğinin 10. kısmında ne denmiş: "Vergi daireleri, rapor dispozisyonuna uygun olarak düzenlenmiş katma değer vergisi iadesi tasdik raporları üzerindeki işlemleri 7 iş günü içinde tamamlamak durumundadırlar. Ancak, işlemlerin yoğunluğu nedeniyle 7 günlük süre içerisinde katma değer vergisi iadesi işlemlerini tamamlamakta güçlükle karşılaşan vergi daireleri bağlı bulundukları defterdarlıklar kanalıyla bakanlığımızdan (Gelirler Genel Müdürlüğü) izin talep edebilirler." Peki 7 iş gününe uyuluyor mu? Cevap: Maalesef hayır.

Nakden iade yapıldıktan sonra yanlışlık ortaya çıkarsa ne olacak?

Tebliğ, vergi dairelerine; "sadece belgeleri eksiksiz al ve iadeyi sonuçlandır; belgelerin şeklinde bir eksiklik görürsen veya içeriğinde bir yanlışlık görürsen bunu daha sonra yazıyla mükellefe bildir" diyor. Yani "sertifika sahipleri için 1990/8 seri numaralı Uygulama İç Genelgesini unut" deniliyor. Tebliğ, vergi dairesi müdürlerine; "eksiklik ve yanlışlıklara rağmen iadeyi yap, daha sonra mükellefe sadece eksiklikleri tamamlaması için süre ver ve tamamlamasını bekle" diyor. Peki Yüklenilen KDV Tablosu'nda bir yanlışlık varsa ne olacak? Tebliğe göre: "önce iade yapılacak, yanlışlık varsa sonra düzeltme yapılacak"! Size iade yapıldı, sonra vergi dairesi kod taraması yaptı ve tedarikçilerinizin bir kısmının kodda olması nedeniyle sizden tenzil istedi... Ya da yüklenilen KDV'nizi yanlış hesaplamışsınız! Olur ya, bir husus gözden kaçmış! Daha açık bir ifadeyle, haksız iade nedeniyle vergi ziyaı varsa, ceza ve gecikme zammı ne olacak? Tebliğ diyor ki sen iadeyi yap ve sonra durumu "Başkanlığa/defterdarlığa" bildir. "Şaşırdım (!)" Zira sonrası henüz muamma! İşin Türkçesi şu: "Sen iadeyi yap ve sorumluluğu al; ben, senin sonradan sorun olarak bana bildirdiği şeyi çok bariz bir sorun değilse ihmal ederim; sorunsa zaten incelemeye sevk ederim." Eski bir Maliye müfettişi olarak şunu söylemek zorundayız: Bu tür durumlarda vergi dairesi müdürleri ben durumu bildirdim; artık sorumluluk bende değil diyerek kurtulamazlar. Haksız iade varsa cezalı tarhiyat yapmak zorundalar. Neden mi? Çünkü vergiyi tarh etmek onların görevi.

Vergi dairesi müdürleri Sayıştay'a hesap veriyor!

Pek yaygın bir yanlış kanaati de bu vesileyle DÜNYA okuruyla paylaşalım: Sadece (eski tabirle) "gider saymanları" değil, "gelir saymanları" da Sayıştay'a hesap vermek zorunda. Vergi dairesi müdürü eski tabirle bir "gelir saymanıdır" ve yanlış iade yaparsa bizzat kendisi hakkında "zimmet" kararı verileceğini gayet iyi bilir. Bu aralar İstanbul vergi dairesi müdürleri arasında en çok konuşulan konunun ne olduğunu bilmek ister misiniz? Satışlarının tamamı tam istisna kapsamında olmayan bir mükellefin yüklenilen KDV'sinin hesabında elektrik faturasındaki KDV'nin tamamının iade hesabına dahil edilmiş olması! Sayıştay, vergi dairesi müdürü hakkında zimmet kararına hükmetmiş. Yani müdür, fazla iadeyi "cebinden" vergi dairesi veznesine ödeyecek. Tebliğ "sen durumu bana bildir, ben ne yapılacağına duruma bakarak karar vereyim" dese de uygulama pek bu şekilde olmayacak.

Halihazırda Müdürler Haksız İade Varsa Sorunu Nasıl Çözüyor?

Haksız iade yapıldığı tespit edilmişse yaygın uygulama şu şekilde: Vergi dairesi müdürleri haksız yere fazla iade yapılmışsa vergi inceleme yetkilerini kullanarak genelde sınırlı bir inceleme raporu düzenleyerek sorunu çözme yoluna gidiyor. Mükellefi, yazıyla inceleme tutanağını imzalamaya çağırıyor ve inceleme raporuyla haksız iadeyi ikmal ediyorlar. Hem de cezası ve gecikme zammıyla. "Müdür bey cezalar için uzlaşmada yardımcı oluruz." dedi; bunun ne sakıncası olabilir ki diyebilirsiniz! Bakın tebliğ nasıl devam ediyor: "SMİYB kullanma veya düzenleme fiili dışındaki nedenlerle katma değer vergisi, özel tüketim vergisi, kurumlar vergisi ve gelir vergisi bakımından vergi ziyaına sebebiyet verdiği, vergi inceleme raporu ile tespit edilen mükelleflerin sertifikası iptal edilir." Bu vesileyle biraz terör, biraz da "Avrupalı" olacağız diye ihmal ettiğimiz "tarımın" önemini hatırlatmak üzere, bu aralar çok kıymete bindiği için bir "hububat atasözümüzü" paylaşmakta yarar görüyoruz: İşin sonunda "Midyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak" var. Hatırlatmakta fayda gördük.

http://www.dunyagazetesi.com.tr/yazar.asp?authId=63