Yurt dışı borçlanmasında dikkat edilmesi gereken hususlar… |
06 Ağustos 2015 | |
Yurtdışında yaşayan ‘gurbetçilerimiz’ tatil ve akrabalarıyla hasret gidermek için anavatanlarına dönüyor. Çaylar içiliyor, sohbetler ediliyor ve memleket meseleleri masaya yatırılıyor. Sohbetlerin ana gündem maddelerinden birisi de emeklilik oluyor. Gurbetçilerimizden gelen çok sayıda soru bize şunu gösteriyor; halkımız bu konuda çoğu zaman kulaktan dolma bilgilere sahip. Dolayısıyla el yordamıyla yolunu bulmaya çalışanların büyük bir bölümü de hayal kırıklığına uğruyor. AYLIK HESABA DİKKAT Bu konuda adım atmak isteyenlerin kendi başlarına sonuç almaları çok zor. Bunun için yurtdışı borçlanma hakkı ve sistemini iyi bilmeniz gerekiyor. En az günle emeklilik hakkı sağlayan SSK’dan emeklilik, diğer emekliliklere göre çok daha avantajlı. Hatta hangi dönemi borçlanması gerektiği konusunda da en eski dönemler (70'li, 80'li, 90'lı yıllar) diye klasik bir cevap vermek de mümkün. Peki, doğru mu? Kısmen doğruluk payı var, ama herkes için doğru değil. Eğer “Mümkün olduğunca az gün ve az tutar ödeyeyim ama buna karşın alabileceğim miktar olabileceğin en iyisi olsun” derseniz bu seçim yanlış olmaz. Fakat “Emekliliğimde olabildiğince en iyi maaşı alayım, o nedenle bir yatırım gibi düşünerek çok ödeyip çok maaş alayım” derseniz eski dönemleri ödemek paranızın önemli kısmını sokağa atmak olur. Hele ki yaşlılık değil de ölüm aylığı veya malûllük aylığı bağlanacaksa çok aylık almak isteyenler için doğru seçim eski yılları borçlanmak olmaz. ÜÇ BÜYÜK ALTI KÜÇÜK Üç ayrı aylık bağlama sisteminin uygulandığı 2000 yılı öncesi, 2000-2008 Ekim ayı arası ve 2008 Ekim ve sonrası diye adlandırabileceğimiz üç büyük dönem var. Ama ayrımın hepsi bu değil, 2000 - 2008 yılları arasında aylık bakımından farklılık doğurabilecek etkileri birbirinden ayrı değerde altı farklı yıl bulunuyor. Her ikisi de meşhur 2000 öncesi dönem olsa bile, 1975-2000 yılları arasında yurtdışında çalışan bir gurbetçi ile 1970-1995 yılları arasında yurtdışında çalışan bir gurbetçinin borçlanma alternatifleri aynı olmaz. İkisi de 1980-2010 yılları arasında çalışan ama biri olabildiğince yüksek aylık alayım diğeri ise olabildiğince az para ödeyeyim diyen iki gurbetçinin seçmesi gereken dönemler birbiriyle alâkasızdır. Bu bakımdan “Yurtdışı borçlanmasını kendim yaparım” veya "Falanca arkadaşım bu işi bilebilir" diyen biri ile “Hayatımda bir kere emekli oluyorum, önce kendi özel durumuma göre en iyi stratejiyi belirleyebilecek aylık hesabını bilen bir uzmanla yapayım” diyen diğer bir kişinin elde edeceği sonuçlar da aynı olmayacaktır. Tabii burada uzmandan kastettiğimiz aylık hesabını yapabilen uzmandır. BUNLARI BİLMEK YETMİYOR Kısacası yurtdışı borçlanması yapmak için;
Yurtdışı borçlanmasında çok şey biliyor anlamına geliyor, ama kişiye özgü en doğru ve en hesaplı borçlanma yapmak için maalesef yeterli bulunmuyor. Bu gerçeği deneyerek öğrenmek de gurbetçiye oldukça pahalıya mal oluyor. Ali Tezel
Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti./Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.
|