TRT kurumuna ödenen payların giderleştirilmesi hk. |
23 Kasım 2012 | ||||||||||||||||||||||||||
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; TRT Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından 3093 sayılı Kanunun 4/c maddesi hükmüne göre şirketinizden talep edilen ve dava konusu edilmiş olan TRT paylarının, 6111 sayılı Kanun hükümlerine istinaden taksitlendirilmek suretiyle yapılandırıldığı belirtilerek, ödenecek olan TRT paylarının, gecikme faizi ve faiz yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanan tutar ile takip masraflarının kurum kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılıp yapılamayacağı yapılabilecekse hangi dönemde dikkate alınacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir. Ayrıca, ilgi özelge talep formunuzda, elektrik satış bedeli belirlenirken TRT payının da dikkete alındığı ve bu tutarların zımmen gelir hesaplarınıza intikal ettirildiği belirtilmiştir. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, ikinci fıkrasında ise, safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ticari kazancın tespitinde indirilecek genel giderlere yer verilmiş olup, Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde ise bu Kanuna göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Ticari kazancın tespitinde "tahakkuk esası ilkesi" ve "dönemsellik ilkesi" olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağının veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Dönemsellik ilkesi ise bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır. Diğer taraftan, 3093 sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Gelirleri Kanununun; 4 üncü maddesinin (c) bendinde; nihai tüketiciye elektrik enerjisi satışı yapan lisans sahibi tüzel kişilerin, iletim, dağıtım ve perakende satış hizmetlerine ilişkin bedeller hariç olmak üzere, elektrik enerjisi satış bedelinin yüzde ikisi tutarındaki payı (katma değer vergisi, diğer vergiler, fon ve paylar ile benzeri kesintiler hariç) faturalarında ayrıca göstereceği ve bu kapsamdaki bedelleri Türkiye Radyo-Televizyon Kurumuna intikal ettireceği, 5 inci maddesinin (c) bendinde ise bu tutarların en geç tahakkuku takip eden ikinci ayın yirmibeşinde Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun göstereceği banka hesabına ödeneceği hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla, 3093 sayılı Kanun uyarınca faturalara yansıtılarak nihai tüketicilerden tahsil edilen TRT paylarının gelir olarak dikkate alınmayıp ilgili kuruma ödenene kadar "ödenecek vergi ve fonlar" hesabında takip edilmesi mümkündür. Bu hüküm ve açıklamalara göre; 3093 sayılı Kanuna istinaden şirketiniz tarafından nihai tüketiciye yapılan enerji satışı ile ilgili olarak hesaplanan ve 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılarak taksitler halinde ödenecek olan TRT paylarının, önceki dönemlerde gelir hesaplarına intikal ettirilerek kurum kazancına dahil edilmiş olması şartıyla kurum kazancının tespitinde taksitlerin ödendiği dönemlerde gider olarak dikkate alınması mümkündür. Daha önce gelir olarak dikkate alınmamış TRT paylarının ise gider olarak dikkate alınamayacağı tabiidir. Ayrıca, 6111 sayılı Kanunun 17/8 inci maddesi hükümlerinden faydalanabilmek için davalardan vazgeçilmesi nedeniyle ödenen takip masrafları gider olarak dikkate alınabilecektir. Ancak, söz konusu TRT paylarına gecikme faizi ve faiz yerine 6111 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile taksitlendirme nedeniyle hesaplanan faiz ve varsa ödenecek cezaların, kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün değildir. Bilgi edinilmesini rica ederim. (*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir. (**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir. (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır. |