1 Ekim 2008 günü kamuoyunun “Sosyal Güvenlik Reformu” bazılarının da “Sosyal Güvenlik Deformu” dedikleri 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu yürürlüğe girecek. İşte 1 Ekim 2008 gününden önce yapmanızda fayda olan hususlar sayıyorum.
1- Borçlanmalarınızı 1 Ekim gelmeden yapmanızda fayda var
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu gereğince sigortalı olan eski SSK’lılar ve 2925’li Tarım SSK’lılar, 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu gereğince Bağ-Kur’lu olanlar ile 2926’lı Tarım Bağ-Kur’lular askerlik borçlanmalarınızın 1 Ekim 2008 günü gelmeden yaparsanız ucuz olacak, sonrasında ise zamlı olacak. Hatta bırakın ekim ayını 1 Temmuz 2008 günü gelmeden yaparsanız yani asgari ücrete zam gelmeden yaparsanız daha da kârlı olacaksınız. Halen geçerli olan 506 sayılı Kanuna göre SSK’lıların askerlik borçlanması hesaplanırken yürürlükteki asgari ücretin (608,40 YTL) yüzde 20’si yani 121,68 YTL dikkate alınmaktadır. Mesela 20 ay askerlik süresi ödeyecekseniz (20 X 121,68 =) 2433,60 YTL ödemeniz gerekiyor. Üstelik bu borcu 6 ay içinde ister ilk günü ister son günü ödeme hakkınız da var.
Temmuzda % 5 zam var
ÖTE yandan 1 Temmuz 2008 günü asgari ücret 638,70 YTL’ye yükseleceğinden, askerlik borçlanması hesaplamasına da zam gelecektir. Mesela yukarıdaki örnekte olan 20 aylık askerlik borçlanması tutarı, (638,70 X 0,20 X 20=) 2554,80 YTL’ye çıkacak yani yüzde 5 kadar zamlanacaktır.
Ekimde yüzde 60 zam var
BU arada, askerlik borçlanmanızı 1 Ekim 2008 günü ve sonrasında yaparsanız hesaplama sistemi tamamen değiştiği için ödeyeceğiniz rakam epey zamlanmış olacaktır. Yeni Kanun’a göre askerlik borçlanması için asgari ücretin yüzde 32’si kadar ödeme yapacaksınız. Bu durumda 20 aylık askerlik süreniz için ödeyeceğiniz rakam (638,70 X 0,32 X 20=) 4087,68 YTL olacaktır.
2- Borçlanmalarınızı ölmeden mutlaka ödeyin
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası’nın (SS ve GSS’nin) yürürlük (1 Ekim 2008) gününden sonra vefat ederseniz veya daha önce vefat ederseniz de geride kalanlarınız askerlik borçlanması veya yurtdışı borçlanmalarınızı 1 Ekim 2008 gününden sonra yaparlarsa kendilerine dul-yetim aylığı da verilmeyecektir.
1 Ekim 2008 günü yürürlüğe girecek olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile ölüm yani dul-yetim aylığı bağlanması şartları değiştiriliyor. 5510 sayılı Kanun’un 32’nci maddesi ile getirilecek olan yeni düzenlemeye göre, sigortalının vefatından sonra geride kalan eş ve çocuklara ölüm (dul-yetim) aylığı verilebilmesi için; “En az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,” olması gerekmektedir. Dikkat ettiyseniz madde içinde, 4/a’lılar yani eski adıyla SSK’lı veya Tarım SSK’lılar için getirilen düzenlemede “her türlü borçlanma süreleri hariç” ibaresi vardır bu ibare nedeniyle 1 Ekim 2008 günü ve sonrasındaki ölümlerde yurtdışı borçlanma süreleri ile askerlik borçlanmaları gibi borçlanmalar 900 günün hesabında dikkate alınmayacaktır. Bu getirilen acayip hükmün Anayasa’ya ne kadar uygun olduğunu hiç hukuk eğitimi almamış birisine sorsak bile Anayasa’ya aykırı, en azından vicdana aykırı diyecektir ve bana göre bu düzenlemenin Anayasa Mahkemesi’nden geçme şansı bana göre yoktur ama yine de madde iptal edilinceye veya değiştirilinceye kadar yerinde durmaktadır.
Ölüm bu kime ne zaman geleceği belli olmaz geride kalacak eşinizi (erkek-kadın fark etmez) ve çocuklarınızı veya ana-babanızı düşünüyorsanız ve SSK’ya ödenmiş 900 gününüz de yoksa askerlik borçlanmalarınız ile varsa yurtdışı borçlanmalarınızdan 900 gün kadarını borçlanıp 1 Ekim 2008 günü gelmeden ödemekte fayda var.
3-1 Ekim’den önce çocuklarınızı sigortalı yapmanın da avantajları var
5510 sayılı SS ve GSS Kanunu’nun birçok hükümleri 1 Ekim 2008 günü yürürlüğe girecek bunlardan birisi de nerden ve nasıl emekli olunacağı konusu ile ilgilidir. Bugün için kimin nerden emekli olacağını hesaplarken son yedi yıllık (2520 günlük) prim ödemelerinden en çok SSK’ya mı, Bağ-Kur’a mı, T.C. Emekli Sandığı’na mı prim ödediğini araştırıyoruz. Yeni dönemde ise,
“SSK’lıların adı 4/a oldu
“Bağ-Kur’lular 4/b ve “Memurların Adı 4/c’liler olmuştur.
Buna göre de 1 Ekim 2008 gününden önce SGK’lı yani sosyal güvenlik şemsiyesi altına girmiş olanların hangi şartlarla emekli olacakları ve emekli aylıklarının hesaplama usulü yine son yedi yıllık (2520 günlük) prim ödeme sürelerine bakılarak karar verilecektir. Ancak, 1 Ekim 2008 günü ve sonrasında ilk defa SGK şemsiyesi altına girenler için ise sadece son 7 yıllık değil bütün çalışma hayatlarında en çok hangi sisteme göre en çok (4/a’mı, 4/b’mi yoksa 4/c’mi) olduğuna bakılarak karar verilecektir. Sistemi etkilemek 1 Ekim 2008 gününden önce işe girenler için 3,5 yıllık prim ödemesi ile mümkün olabilecek iken 1 Ekim 2008 gününden sonra girenler için daha uzun süre prim ödemesini gerektirecektir.
Hem SSK’dan hem Emekli Sandığı’ndan alacaklısınız
SAYIN Tezel, SSK emeklisi olan babam Rasih Ener Oyman 18 Şubat 2008 günü vefat etmiştir. Kendisi SSK emeklisi olup bir süre emekli maaşı alıp daha sonra üniversitede öğretim görevlisi olarak göreve başladığı ve çift maaş uygulaması kalktığı için emekli maaşından feragat etti. Sizden ricamız, şu anda anneme dul aylığı bağlanması için ne yapmamız gerektiği konusunda bilgi vermenizdir. İki kurum da bir diğerinin işi takip etmesi gerektiğini söylüyor. İlk başvuru yapmamız gereken kurum hangisi olmalı? SSK ayrıca babamın çalışırken maaş dondurma yapmaması gerektiğini söyledi. Babamın SSK hizmet süresi en son çalıştığı Emekli Sandığı ile birleştirilebilir mi? Tüge Tanaydın
Sayın okurum, emekli olduktan sonra kamuda işe başlayanların emekli aylıklarının kesilmesi 5335 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesi gereğidir ama aynı madde gereğince SSK’dan emekli olduktan sonra üniversitede öğretim üyesi olan babanız aslında 5335 sayılı Kanun’un gereğince hem SSK’dan emekli aylığı alıp hem de üniversitedeki görevine devam edebilirdi. Zira;
Yaş haddini aşmamış olmaları kaydıyla her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler (üniversitelerde ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler hakkında yaş haddini aşmamış olmaları kaydı aranmaz.),
Vakıf üniversitelerinde görev alanlar,
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 60’ıncı maddesinin (a) fıkrası uyarınca Yasama Organı üyeliğinin bitiminden sonra öğretim üyesi olarak atanmış olanlar, hakkında aylık kesme uygulaması yapılmaması gerekmekteydi. Buna rağmen kestirmiş ise kesilen tutarları siz mirasçıları SSK’dan isteyebilirsiniz SSK bunu mirasçıların hepsine paylaştırmak zorundadır. Öte yandan, annenize SSK dul aylığı, varsa yetimlere de yetim aylığı bağlayacak olup bunun için nüfustan vukuatlı nüfus kaydı alıp, SSK’ya Tahsis Talep Formu doldurup verecektir. Son olarak şayet babanızın 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’na göre ödenmiş süreleri 10 yıldan çok ise bir 5434 sayılı Kanun gereğince oradan da dul-yetim aylığı verilmesi gerekir 10 yıldan az ise bu kere 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’na göre ödenen primleri annenize toptan ödeme olarak verecekler.
İsmimi kullanan sahtekârlara inanmayın
ALİ Bey, SİGORTA MÜFETTİŞLERİ SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ (Sicil No. 042571 ANKARA ) ile herhangi bir bağlantınız var mı? Sizin kitaplarınızın da dahil olduğu 12 ciltlik bir kitap paketi satıyorlar ve örnek olarak sizin 2005-2006 Yılları Güncel Yargı Kararları ile Donatılmış Son Değişikliklerle SOSYAL “SİGORTALAR MEVZUATI” kitabınızı gönderdiler, ödeme yapmadan önce sizin bu konuda bilginize başvurmak istedik saygılar. İsmi Mahfuz
Sayın okurlarım, bazı uyanıklar daha önce yayımlanmış kitaplarımın korsanlarını basıp sanki ben gönderiyormuşum gibi kişilere gönderiyorlar hatta bununla da yetinmiyorlar işyerlerine telefon edip, bizi Ali TEZEL gönderdi size hem bir kitabını satacağız hem de size bir yıl boyunca telefon ile danışmanlık yapacak diyerek işyeri telefonlarımı veriyorlar. Üstelik piyasada ve Yaklaşım Yayıncılıkta 25 YTL olan kitabı 800-900 YTL’ye satabiliyor inanamıyorum ama insanlar hatta resmi kurum yöneticileri bile buna da inanabiliyor. İlk zamanlar pek uyanamadım günlük telefon trafiği had safhaya ulaştığı gibi insanlar nezaketle değil sanki alacaklı gibi kendilerini dahi tanıtmadan soru soruyorlardı. Birisine çıkışınca “parasını verdik ya kardeşim” deyince uyanabildim. Ne olursunuz bu tür sahtekârlara inanmayın, yukarıdaki derneğin de ne benimle ne de meslektaşım müfettişlerle en ufak bir ilgisi yoktur. Bu dernek hakkında da SOSGÜM (Sosyal Güvenlik Müfettişleri Derneği) gereğini yapacaktır diye düşünüyorum.
http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=118971,10,185 |