Faaliyetin terk edilmesinde KDV hk. |
26 Aralık 2011 | ||||||||||||||||||||||||||
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, 2005 yılından bu güne kadar inşaat müteahhitliği faaliyetinde bulunduğunuz, bu faaliyetinizi 2010 yılında terk etmeye karar verdiğiniz, ancak son katma değer vergisi (KDV) beyannamesinde devreden KDV tutarının gelir vergisinin tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı hususunda tereddüde düştüğünüz anlaşılmaktadır. KDV Kanununun; 29/1 maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV yi indirim konusu yapabilecekleri, 29/2 maddesinde, 28 inci madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51'i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödeneceği, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edileceği hükümleri yer almaktadır. 99 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinde ise indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade alacağının yılı içinde mahsuben iade edilemeyen kısmı, izleyen yıl içinde mükellefin isteğine bağlı olarak, nakden veya mahsuben iade edilebileceği, iade talebinin en erken izleyen yılın Ocak dönemine ait olup Şubat ayı içinde verilecek, en geç Kasım dönemine ait olup Aralık ayı içinde verilecek KDV beyannameleri ile yapılabileceği açıklanmıştır. Buna göre, devreden KDV tutarları içinde indirimli orana tabi işlemleriniz nedeniyle yüklendiğiniz KDV tutarları olması halinde, bu tutarların 99 Seri No.lu KDV Genel Tebliğindeki açıklamalar çerçevesinde en geç bu işlemlerin gerçekleştiği yılı izleyen Kasım ayı KDV beyannamesi ile iadesinin talep edilmesi mümkün bulunmaktadır. Öte yandan, KDV Kanununun 58 inci maddesinde, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV ile mükellefçe indirilebilecek KDV nin gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilemeyeceği hükmü yer almaktadır. İşi bırakan mükelleflerce işin bırakıldığı dönemi izleyen dönemlerde beyanname verme imkanları olmayacağından, yüklendikleri vergileri bir daha indirim yoluyla telafi etmeleri mümkün olmayacaktır. Bu nedenle, işi bırakma nedeniyle yüklenilip de indirimle giderilemeyen KDV nin, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru ya da kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. Buna göre, devreden KDV tutarlarının vergiye tabi işlemlerde bulunduğunuz dönemde yüklenilmesi ve mükellefiyetinizin sonlandırılması nedeniyle indirim konusu yapılamayacak olması durumunda gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru ya da kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir. (**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir. (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır. |