Fransa ve Almanya mukimi firmalara yapılan lisans hakkı bedeline ilişkin ödemelerin KDV ve KV karşısındaki durumu hk. |
28 Mayıs 2012 | ||||||||||||||||||||||||||
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, firmanızın Fransa ve Almanya'da yerleşik firmalardan ithal ettiği lisanslı oyuncakların yurtiçi satış tutarının %12 sini, satışı olmaması halinde ise sözleşmede belirtilen asgari bir tutarı bu firmalara lisans bedeli olarak ödediği, bu ödemelerden %10 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapıldığı, ayrıca %18 oranında hesaplanan KDV'nin de sorumlu sıfatıyla beyan edildiği belirtilerek, bu işlemlerin mükerrer vergilendirme oluşturup oluşturmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır. KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Safi kurum kazancı" başlıklı 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu'nun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun "Dar mükellefiyette vergi kesintisi" başlıklı 30 uncu maddesinin birinci fıkrasında; dar mükellefiyete tâbi kurumların bu fıkranın bentlerinde yer alan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından % 15 oranında kurumlar vergisi kesintisine tabi tutulması gerektiği, ikinci fıkrasında ise; ticarî veya ziraî kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddî hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen kişilerce % 20 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiştir. Diğer taraftan, 01/01/1990 tarihinden itibaren uygulanmakta olan "Türkiye Cumhuriyeti ile Fransa Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması" nın "Ticari Kazançlar" başlıklı 7'nci maddesinde, "Bir Akit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, kazanç bu diğer Devlette, işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere, vergilendirilebilir" hükmüne yer verilmiş olup aynı Anlaşma'nın "Gayrimaddi Hak Bedelleri" başlıklı 12 nci maddesinde ise; "1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. 2. Bununla beraber, söz konusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak kendisine ödemede bulunan kişi gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak vergi gayrimaddi hak bedelinin gayrisafı tutarının yüzde 10 unu aşmayacaktır. 3. Bu maddede kullanılan "gayrimaddi hak bedelleri" terimi, sinema filmleri, radyo-televizyon yayınlarında kullanılan filmler ve bantlar dahil olmak üzere edebi, artistik, bilimsel her nevi telif hakkının veya her nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin veya sınai, ticari, bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanma imtiyazı, kullanma hakkı veya satışı ile sınai, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında elde edilen her nevi bedeli kapsar. ..." hükmü yer almaktadır. Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları ile ilgili olarak 13/02/2007 tarihinde yayımlanan ÇVÖA/2007-1 sayılı Çifte Vergilendirme Önleme Sirkülerinde, "...Bununla birlikte anlaşmaya taraf diğer ülkede yerleşik (tam mükellef) olanların Türkiye'de elde ettikleri kazanç veya iratların ilgili anlaşma çerçevesinde vergiye tabi tutulabilmesi için de kendi ülkelerinin yetkili makamlarından mukimlik belgesi almaları ve bu belgenin aslı ile noterce veya bu ülkelerdeki Türk konsolosluklarınca tasdik edilecek Türkçe tercümesinin bir örneğini ilgili vergi dairesine veya kendilerine yapılan ödeme üzerinden vergi sorumlularınca vergi tevkifatı yapılması durumunda ise vergi sorumlularına ibraz etmeleri gerekmektedir. Vergi sorumluları teslim aldıkları söz konusu mukimlik belgelerini gerektiğinde yetkili makamlara ibraz etmek üzere muhafaza edeceklerdir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi durumunda ise ilgili anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimiz uygulanacaktır..." açıklamalarına yer verilmiştir. Bu hüküm ve açıklamalara göre, firmanız tarafından Fransa mukimi firmaya lisans bedeli karşılığında yapılacak ve gayrimaddi hak bedeli niteliği taşıyan ödemenin "Türkiye Cumhuriyeti ile Fransa Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması" uyarınca %10 oranında kurumlar vergisi kesintisine tabi tutulması gerekmektedir. Ancak, anılan firmanın mukimlik belgesini ibraz etmemesi durumunda ilgili anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimiz uygulanacağından şirketiniz tarafından Fransa mukimi firmaya yapılacak ödemeler üzerinden %20 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir. 01/01/1990 tarihinden itibaren uygulanmakta olan "Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti Arasında Gelir ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması" 21/07/2009 tarihi itibarıyla feshedilmiş olup, 01.01.2011 tarihinden sonraki vergilendirme dönemleri için uygulanmayacağı belirtildiğinden şirketiniz tarafından Almanya mukimi firmaya yapılacak ödemeler üzerinden %20 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir. KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun, 1/2 nci maddesine göre, her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV ye tabi olduğu hükme bağlanmıştır. KDV Kanununun 9/1 inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutmaya yetkili kılınmış, bu yetkiye dayanarak yayımlanan 15 Seri No.lu KDV Genel Tebliği'nin (C) bölümünde, yurt dışından sağlanan hizmetlere ait KDV nin, hizmetten yurt içinde yararlananlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edileceği belirtilmiştir. Buna göre, firmanız tarafından ithal edilen mallar için yurtdışına ödenen ve gümrük idaresine beyan edilmeyen lisans bedelleri üzerinden % 18 oranında hesaplanacak KDV nin Şirketinizce sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi mümkündür. Bu şekilde beyan edilen KDV nin ödendiği tarihi kapsayan dönemde de KDV Kanununun 29 uncu maddesi çerçevesinde indirim konusu yapılacağı tabiidir. Diğer taraftan, vergi mükerrerliği Vergi Usul Kanununun 117/3 üncü maddesinde, aynı vergi kanununun uygulanmasında belli bir vergilendirme dönemi için aynı matrah üzerinden bir defadan fazla vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmıştır. Bu hüküm uyarınca, Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında yapılan kesinti ile KDV Kanununa göre sorumlu sıfatıyla beyan edilip, ödenen ve aynı Kanununun 29 uncu maddesi uyarınca da indirim konusu yapılan KDV nin mükerrer vergilendirme sayılmasına hukuken imkan bulunmamaktadır. Bilgi edinilmesini rica ederim. (*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir. (**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir. (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır. |