Yasal Defterlerin Tutulmaması İle İbraz Edilmemesi halinde Yaptırımlar |
02 Kasım 2015 | |
DEFTERLERİN TUTULMAMASI İLE TASDİK EDİLMEMESİ HALİNDE KARŞILAŞILACAK YAPTIRIMLAR VUK’ a göre 220. maddesine göre tutulması gereken defterlerden herhangi birinin tutulmaması ile tasdik ettirilmemesi VUK’un 30. maddesinin birinci fıkrasının 3. bendinde re’sen takdir nedeni olarak sayılmıştır Yani aynı yaptırıma bağlanmıştır. Buda bize defterlerin tasdik ettirilmemesinin, tutulmamasından bir farkı olmadığını yani tasdiksiz defterlerin ispat niteliğine haiz olmadığını göstermektedir. Anlaşılacağı üzere defterlerin tutulmamasından anlaşılması gereken iki husus vardır. Biri defterlerin gerçekten tutulmamış olması, diğeri ise defterlerin tutulmuş ancak tasdik ettirilmemiş olması hasebiyle yasal defter olarak kabul edilemeyeceğidir. Bunun yanında usulsüzlük cezalarının belirlendiği VUK’un 352. maddesinde tutulması mecburi olan defterlerden herhangi birinin tutulmamış olması, I. derece usulsüzlük cezasını gerektirir bir fiil olarak belirlenmiştir. 2015 yılında I. derece usulsüzlükler için belirlenmiş olan ceza tutarı ise 120 TL olup, bu tutar sermaye şirketleri için geçerlidir. Usulsüzlüğü işleyen mükellef, birinci sınıf tüccar veya serbest meslek erbabı gibi sermaye şirketleri dışında kalan mükellef gruplarından biri içerisinde yer alıyorsa bu tutardan daha düşük ceza tutarları ile karşılaşacaktır. DEFTERLERİN İBRAZ EDİLMEMESİ HALİNDE KARŞILAŞILACAK YAPTIRIMLAR Yasal defter ve belgelerin ibraz zorunluluğuna uyulmamasının cezai ve vergisel olmak üzere iki farklı sonucu vardır. Defter ve belgelerin ibraz edilmemesine ilişkin cezai müeyyide, VUK’un 359. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Söz konusu madde de defter kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezasının hükmolunacağı belirtilmiştir. Gizlemeye ise parantez içi hükümde yer verilmiştir. Buna göre varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi halinde gizleme fiili vuku bulmuş olacaktır. Vergisel anlamda ise durumu irdelemeye KDV mevzuatından başlamalıyız. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1/a bendinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanun’da aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanun’un 34. maddesinin 1. bendinde, yurt içinden sağlanan mal veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır. Bu hükümler karşısında katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, mal alışlarının gerçek olması, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir. Hal böyle olunca defter ve belgelerin ibraz edilmemesi halinde defterlere kayıt zorunluluğunun yerine getirilip getirilmediği tespit edilemediğinden KDV indirimleri inceleme elemanları tarafından reddedilmekte veya vergi dairesince kabul edilmemektedir. Mustafa Sefa KARA Yaklaşım / Kasım 2015 / Sayı: 275 Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti /Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz. |