Şirket Ortağının, Şirkete verdiği borç parada İkrazatcılık (Tefecilik) durumu |
05 Kasım 2015 | |
Dolaysıyla, ortağın bir defaya mahsusu şirkete borç vermesi ve karşılığında herhangi bir faiz geliri elde etmemesi halinde, borç işlemi ortaklık yapısı içinde kendi servetinden verilen bir borç olduğu ve diğer müşteri alacakları ile kıyaslandığında tahsilat süresinde ciddi bir farklılık bulunmadığı dikkate alındığında, 193 sayılı gelir vergisi ve 5520 sayılı kurumlar vergisi bakımından, tenkidi gerektirir bir husus bulunmadığı kanaatindeyiz. Dolaysıyla, ortak tarafından faiz geliri de elde edilmediği için alacak faizi gelirinin şartları oluşmadığından, ayrıca beyan edilmesine gerek bulunmamaktadır. www.ozdogrular.com Ancak, borcun şirkete bir defa da olsa faiz karşılığında verilmesi durumunda; Hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı ile ilgili tutar hesap dönemi için örtülü sermaye sayılacaktır. Bu kısım için hesaplanacak faiz KVK’nın 11 maddesine göre kurum kazancının tespitinde gider kabul edilmeyecektir. www.ozdogrular.com Buna göre, borç para için hesaplanacak faiz tutarının örtülü sermayeye isabet eden kısım, ortak bakımından dağıtılmış kar payı sayılarak, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 maddesine göre % 15 oranında stopaj yoluyla vergilendirilecektir. Diğer taraftan örtülü sermayeyi aşmayan kısmına ise isabet eden faiz tutarı ise alacak faizi olarak vergilendirilecektir. www.ozdogrular.com Olay, katma değer vergisi açısından değerlendirildiğinde; Şirket ortağın borç parayı, şirkete faizli ya da faizsiz vermesi sonucu değiştirmeyecektir. Her iki halde de KDV hesaplanması gerekecektir. www.ozdogrular.com Borç verme işleminin sözleşmeye dayandırılması halinde de Damga vergisi hesaplanacağı tabidir. Bu açıklamalar ışığında, şirket ortaklarının, şirketlerine sermaye koymak suretiyle ortaklık payını artırmak yerine belli zaman aralıklarında ve sürekli olarak şirkete faiz karşılığı veya faiz almaksızın borç vermeleri vergi incelemelerinde büyük sorunlar yaratacağı kaçınılmazdır. O nedenle mükelleflerin bu sorunlarla karşılaşmamak için borç verme yerine sermaye taahhüdünde bulunmalarının daha doğru olacağı kanısındayız. Mahmut TALAY E-Yaklaşım / Kasım 2015 / Sayı: 275 Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti /Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz. |