Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Ernst & Young: Sorunlu krediler elden çıkacak PDF Yazdır e-Posta
09 Haziran 2008

Ernst & Young’un “2008 yılı Avrupa’daki Tahsili Gecikmiş Krediler Raporu”na göre, Türkiye’deki bankacılık sektöründe Haziran 2007 itibariyle yaklaşık 9 milyar YTL’ye ulaşan tahsili gecikmiş kredilerin yüzde 87’si Türkiye’nin en büyük 10 bankasında yer alıyor ve bu yıl sorunlu kredilerin satılarak elden çıkarılcağı öngörülüyor.

Ernst & Young tarafından hazırlanan “2008 Yılı Avrupa’daki Tahsili Gecikmiş Krediler (NPL-Non Performing Loan)” başlıklı raporda, 2000’li yıllardan bu yana Avrupa’da önemli bir pazara dönüşen takipteki krediler üzerinde durularak, öne çıkan 10 ülkedeki tahsili gecikmiş krediler pazarı mercek altına alınıyor. Raporda, Türkiye ile birlikte NPL piyasasında önemli işlemlerin gerçekleştirildiği Almanya, Italya, Rusya, Polonya, Portekiz, İspanya, Avusturya, Yunanistan ve Çek Cumhuriyeti’ne geniş yer veriliyor.

TÜRKİYE SORUNLU KREDİLERİN SATIŞINDA SESSİZ DÖNEME GİRDİ

Raporda, Türkiye’deki NPL satışlarının, yakın zamana kadar TMSF’nin elden çıkardığı 2 portföy işleminden ibaret olduğu vurgulanırken, 1.2 milyar dolar tutarındaki bu kredilerin, 2004 ve 2005 yıllarında ihale ile yerli ve yabancı yatırımcılara satıldığı ve Türkiye'nin bu tarihten itibaren sorunlu kredilerin satışı alanında "sessizlik dönemi"ne girdiği kaydedildi.

Raporu değerlendiren Ernst & Young Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü Yönetici Ortağı Müge Öner, Türkiye’de bir kaç yıllık sessizliğin sonrasında özel bankalar takipteki kredilerin satışı konusunda harekete geçmeye başladığını kaydetti. Öner, “Bankalar, rasyolarını düzeltmek ve yaklaşan Basel II uygulamalarına hazırlık yapmak üzere bilançolarını gözden geçiriyorlar. Bu çerçevede yüklü miktarda karşılık ayırdıkları sorunlu kredilerini satışa sunmaları, bankalarca hem risk yönetimi açısından yararlı bir araç olarak kullanılıyor hem de dönem karlılığına olumlu etkileri oluyor” dedi.

Öner’e göre, bu durum bankalara sermayelerini daha verimli kullanacakları alanlara kaydırma fırsatı yaratıyor.

Öner, 2008 yılında açıklanan 3 işlem bulunduğunu, bunların birincisinin yılbaşında gerçekleşen 243 milyon YTL tutarında Şekerbank’ın satmış olduğu bir portföy olduğunu, diğer ikisinin ise 532 milyon YTL’lik Yapı ve Kredi Bankası’nın portföyü ve 248 milyon YTL’lik Akbank’ın portföyü olduğunu kaydetti.

Bütün bu işlemlerin yerli ve yabancı yatırımcılardan büyük ilgi gördüğünü dile getiren Öner, işlemlerin bunlarla sınırlı kalmayacağını, henüz açıklanmamış daha küçük sorunlu kredilere ilişkin portföy satışları ile piyasanın hareketleneceğine dikkat çekti.

Türkiye’deki bankacılık sektöründe Haziran 2007 itibariyle yaklaşık 9 milyar YTL’lik NPL bulunduğuna işaret edilen raporda, bu tutarın yüzde 87’sinin Türkiye’nin en büyük 10 bankasında yer aldığı belirtiliyor. TMSF’nin elinde bulunan protokoller de dikkate alındığında bu rakam 16.6 milyar YTL düzeyine ulaşıyor.

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/alarmnews.aspx?DocID=9135094