Akaryakıt İstasyonu İnşaat İşinin Vergilendirilmesi hk. |
24 Şubat 2012 | ||||||||||||||||||||||||||
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, kendi arsanız üzerine yaptığınız akaryakıt istasyonu inşaatından dolayı gelir vergisi mükellefiyetinizin tesis edilip edilemeyeceği ile söz konusu inşaatınızın özel inşaat kapsamında değerlendirilmesi halinde inşaat giderleri ile yaptığınız harcamalarda ödediğiniz katma değer vergilerinin (KDV) indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda bilgi istenilmektedir. -Gelir Vergisi Kanunu Yönünden: Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrasında, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş, söz konusu maddenin 2 nci fıkrasının 4 numaralı bendinde ise, gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden elde ettikleri kazancın ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır. Söz konusu hükümlerden de anlaşılacağı üzere, ticari faaliyet bir tür emek sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin "ticari faaliyet" olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak, bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurları ile birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Gerçek kişilerin ticari gaye olmaksızın, servetin nitelik değiştirmesi veya bir takım zorunlu nedenlerle gayrimenkul inşa etmeleri ticari faaliyet olarak kabul edilmemektedir. Özel inşaat yapımında gayrimenkullerin şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşması ve ticari organizasyonun şekli ve maddi unsurlarını açıkça taşıması, yapılan faaliyetin ticari sayılması için yeterlidir. Şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşan mesken veya şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşmamakla birlikte işyeri ya da mesken ve dükkan ünitelerinden oluşan inşaatın yapılması durumunda, ticari bir organizasyonun şekli ve maddi unsurları ile açıkça ortaya çıkması nedeniyle bu faaliyetin de ticari sayılması gerekmektedir. Yukarıda yapılan açıklamalara göre, yapacağınız inşaat işinin ticari faaliyet kapsamında değerlendirilmesi ve ticari kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi ile inşaatta çalışan işçilere ödenen ücretlerin Gelir Vergisi Kanununun 61 inci, 94 üncü, 103 üncü ve 104 üncü maddelerine göre vergi tevkifatına tabi tutulması gerekmektedir. -KDV Kanunu Yönünden; KDV Kanununun, -1/1 maddesinde, Türkiye'de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetler vergiye tabi olduğu, - 1 inci maddenin devamında, ticari, sınai, zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre; Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edileceği, -29 uncu maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV yi indirebilecekleri, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği, -34/1 inci maddesinde de, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait KDV nin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği, hükme bağlanmıştır. Buna göre, yaptırmakta olduğunuz akaryakıt istasyonu inşaatı işi ticari faaliyet kapsamında değerlendirildiğinden, bu faaliyetinizden dolayı KDV mükellefiyetinizin tesis edilmesi ve faaliyetinizle ilgili olarak mükellefiyetinizin tesisinden önce satın alınan mal ve hizmetlerle ilgili belgelerin, ticari faaliyetinizle ilgili olması, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu yılının aşılmaması ve mükellefiyetinizin tesis tarihi itibariyle tasdik ettirilen yasal defterlere de süresi içinde kaydının yapılması şartıyla, bu belgelerde gösterilen KDV nin indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. Bilgi edinilmesini rica ederim. (*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir. (**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir. (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır. |