Vergisel açıdan, Adi Ortaklığın Sermaye Şirketine Dönüşmesi |
02 Aralık 2015 | |
GV Kanunu’nun 81., KDV Kanunu’nun 17/4-c maddesi ile KV Kanunu’nun 19. maddesinde, adi ortaklıkların devrine ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Adi ortaklıkların tüzel kişiliği olmadığı için KV mükellefi ve ferdi işletme olmadığı için GV mükellefi olmaları da söz konusu değildir. Adi ortaklığın nevi değiştirmek suretiyle anonim şirkete dönüşmesinin, gelir ve KV ile KDV uygulamaları karşısındaki durumu hakkında GİB’ nin, 28.02.2011 tarih ve 4.34.17.01-KDV.17.4-140 sayılı Özelgesi’ nde, “Gelir ve KV Kanunları Yönünden: Adi ortaklıkların tüzel kişiliği olmadığı gibi gelir veya KV mükellefi olmaları da söz konusu değildir. İki veya daha fazla gelir veya KV mükellefinin, adi ortaklık kurmak suretiyle faaliyet göstermeleri halinde, ortaklıktan elde ettikleri karlar, hisseleri oranında gerçek kişilerin ticari kazancına veya şirketlerin kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilmektedir. Görüleceği üzere, Gelir veya KV Kanunlarında ve TTK’da adi ortaklıkların nev’i değiştirmelerine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Ayrıca, söz konusu adi ortaklıkta gerçek kişiye ait hissenin ferdi işletme sayılmak suretiyle, aktif ve pasifiyle bütün halinde bir sermaye şirketine devrolunması durumunda, mevcut adi ortaklık sona ermiş olacağından, söz konusu adi ortaklığın nev’i değişikliği işleminin gelir veya KV hükümlerine göre vergi ertelemesi müessesesinden yararlanmak suretiyle yapılması mümkün bulunmamaktadır. KDV Kanunu Yönünden: KDV Kanunu’nun 17/4-c maddesine göre, GV Kanunu’nun 81. maddesinde belirtilen işlemler ile KV Kanunu’na göre yapılan devir ve bölünme işlemleri KDV’den müstesnadır. Söz konusu madde uyarınca bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemlere, KDV Kanunu’nun 30. maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmamakta; işlem sonunda faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve indirilemeyen vergiler, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında devredilen veya bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılabilmektedir. Buna göre, Gelir veya KV Kanunlarında adi ortaklıkların nev’i değiştirmelerine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığından, söz konusu işlemin KDV Kanunu’nun 17/4-c maddesi kapsamında KDV’den istisna tutulması da mümkün değildir.” şeklinde idari görüşünü açıklamıştır. Nuri DEĞER Yaklaşım / Aralık 2015 / Sayı: 276 Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti /Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz. |