Kayıtdışı ekonominin kayıt altına alınması, vergide etkin denetim sağlanamaması kamuoyunun sıkça eleştirdiği konuların başında geliyor. Bu kez hem vergi toplamak hem de denetim yapmakla sorumlu kuruluş olan Gelir İdaresi Başkanlığı iğneyi kendine batırdı. İdare, denetim etkinliğinin zayıf olmasını ve klasik yöntemden uzaklaşamamasını zayıf yönleri olarak tanımladı.

Maliye müfettişleri, hesap uzmanları ve gelirler kontrolörlerinin tek çatı altında birleştirilmesi planlanıyor. Tek çatıya ilişkin tasarı hazırlanırken Gelir İdaresi Başkanlığı'nın da yeniden yapılandırılması gündeme geldi ancak daha sonra yeniden yapılandırmaya yönelik düzenlemeler tek çatı tasarısında yer almadı. Bu tartışmalar sırasında Gelir İdaresi Başkanlığı'nın 2007 yılı faaliyet raporunda yaptığı özeleştiriler ise dikkat çekti.

Faaliyet raporunun "Kurumsal kabiliyet ve kapasitenin değerlendirilmesi" başlıklı bölümde idarenin zayıflıkları sıralandı. Bunlar içinde, "köklü bir kuruluş olma ve yönetim anlayışının yeni olması nedeniyle klasik yönetim anlayışından uzaklaşılamaması, yönetimde performans sistemine geçilememiş olması ve bilgi ve verilerin yeterince kullanılamaması, her birimin kendini bütünün parçası olarak hissetme alışkanlığının kazanılamaması, sürekli iyileştirme felsefesinin günlük işlere yeterince yansıtılamaması, kurum içi noksanlığın bulunması, bilgi, beceri ve yönetim anlayışında kamu yönetimi içerisinde sahip olunan ağırlığın getirdiği rahatlık, çalışanların ücret ve başka beklentilerinin karşılanamaması nedeniyle çalışan devir hızı yüksekliği, katılımcılık anlayışının yeterince yerleşmemiş olması" gibi nedenler yer aldı.

Zayıflıkların yanı sıra idarenin "üstünlükleri" de sıralandı. Bu kısımda; güçlü bir tarihçe ile kamuda temel değerleri en güçlü kurumlar arasında yer alınması, diğer kurumlarla sürekli iletişim içinde olmak, belirli alanlarda bağımsız karar alma özelliği, değişim yönetimi konusunda yapılan çalışmaların belli noktaya gelmesi gibi yanlar sıralandı.

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=98969