Maliye Bakanı Unakıtan, mayısta merkezi bütçe fazlasının 3 milyar 389 milyon YTL olduğunu açıkladı

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, 2008 yılına ait bütçe rakamlarını düzenlenen basın toplantısıyla değerlendirdi.

Bütçe rakamları hakkında bilgi veren Unakıtan, mayısta merkezi bütçe fazlasının 3 milyar 389 milyon YTL olduğunu açıkladı. 2008 Mayıs ayında Faiz Dışı Fazla'nın (FDF) 5 milyar 7 milyon YTL olarak açıklayan Unakıtan, mayısta giderlerin 15 milyar 823 milyon YTL, geliri ise 19 milyar 252 milyon YTL olarak duyurdu.

Ocak-Mayıs döneminde bütçe açığının 2 milyar 6 milyon YTL olduğunu bildiren Bakan Unakıtan, ilk 5 ayda FDF'nin 17 milyar 538 milyon olduğunu açıkladı.

"MB'nin kararını takdir ediyoruz"

Öte yandan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Merkez Bankası'nın enflasyona yönelik hedefi revize etmesinin gerçekçi bir tutum olduğunu belirterek, "Takdir ediyoruz" dedi.

2008 Ocak-Mayıs Bütçe Gerçekleşmeleri'ne yönelik basın toplantısında konuşan Maliye Bakanı Unakıtan, enflasyonu tek haneye indirmeyi en büyük hedef olarak gördüklerini kaydetti. Unakıtan, "Enflasyonda üçüncü, belki dördüncü çeyrekte bazı iyileşmeler görmek mümkün" dedi.

Merkez Bankasının sıkı para politikasını desteklediklerini kaydeden Unakıtan, "Sıkı bütçe politikalarına devam edeceğiz" dedi.

"Yüzde 7-8'li büyümeler bir kaç yıl olmayacak"

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ocak-mayıs bütçe sonuçları toplantısındaki konuşmasında Türkiye'deki ekonomik gelişmeler hakkında bilgi vererek, Türkiye'nin yapmış olduğu reformlarla küresel ekonomiye entegre olduğunu belirtti. Unakıtan, ülke dışında olan gelişmelerin Türkiye'nin etkilememesinin mümkün olmadığını söyleyerek, buna karşın uygulanan politikalarla ülke ekonomisinin iç ve dış şoklara karşı güçlendiğini ifade etti.

Öte yandan dışarıdaki belirsizliklerin yanında ülke içindeki belirsizliklerin ekonomiyi etkilediğini belirten Unakıtan, "Büyüme hızımız yavaşladı %7-8'li büyümeler bir kaç yıl olmayacak fakat yüzde 4 civarındaki büyümemiz, Avrupa ekonomisinin üzerinde" dedi.

"Halkbank için strateji önümüzdeki haftalarda belirlenecek"

Konuşmasında özelleştirme çalışmaları hakkında da bilgi veren Unakıtan, Türkiye'nin AK Parti hükümeti döneminde 49 milyar dolarlık özelleştirme yaptığını, özelleştirmelerin para bulmak için değil, rekabet şartları için gerçekleştirildiğini kaydetti. Unakıtan, şans oyunlarının işletme hakkı devri sürecinin bu ay başlayacağını, otoyol ve köprü özelleştirmelerinin devam ettiğini, Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesine dönük çalışmaların da bu yıl sonuna bitirilmesinin öngörüldüğünü söyledi.

Halk Bankasının kamu hissesinin özelleştirilmesi stratejisinin önümüzdeki haftalarda belirleneceğini ifade eden Unakıtan, enerji dağıtım ihalelerinin de başlayacağını vurguladı.

Yapısal reformlar

Basın toplantısında yapısal reformların önemine de değinen Maliye Bakanı, bu çerçevede Tarım, İstihdam, Borçlar Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, KDV'nin Sadeleştirilmesi, her türlü ücret ödemelerinin bankacılık sisteminden geçmesi, kayıt dışının azaltılması, enerji ve kamu bankalarının özelleştirmesinin hızlandırılması, elektrikte otomatik fiyatlandırmaya geçilmesi, doğal gaz ve elektrik piyasasının liberalleştirilmesi, Kamu Personel Rejiminin rasyonel hale getirilmesi ve KİT'lerin mali ve idari yapılarının güçlendirilmesi çalışmalarına hız verileceğini bildirdi.

Unakıtan, bu reformların yol haritalarının kilometre taşları olacağını da vurguladı.

Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile kimsenin istediği gibi harcama yapamadığının da altını çizen Maliye Bakanı, son 5-6 yıllık dönemde bütçe harcamaları yüzde 57 artarken, bütçe gelirlerinde yüzde 102, vergi gelirlerinde ise yüzde 107,5 oranında artış kaydedildiğini söyledi.

Eskiden gelirlerin giderlerden az arttığını ve onun, bunun kapısına gidip el açıldığını dile getiren Unakıtan, daha sonra şu açıklamalarda bulundu:

"Ayaklarının üzerinde duran bir toplum olduğumuzdan itibaren her yönden yüksekte olacağız. Ama bir de siyasi istikrar sağlansa, var ya, önümüzde kimse duramaz. Ama ne yapalım. Her şeyin üstesinden geleceğiz.

Türk ekonomisi, güçlendiği için krizlere dayanıklı hale geldi. Türkiye, şimdi hafif bulutlu devam ediyorsa, bu ekonominin güçlenmesinden geliyor. Küresel dalgalanmalar, gelecekte de olacaktır. Önemli olan Türkiye'nin önünü açmaktır. Yapısal reformları devam etmek durumundayız. Büyümeden, kalkınmadan ödün vermememiz gerekiyor. AB ile ilişkileri de daha iyi hale getirmeliyiz."

http://www.dunyagazetesi.com.tr/haber.asp?id=11865&cDate=