Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Asgari Ücret 1.300 TL Olursa... PDF Yazdır e-Posta
30 Kasım 2015

Image

Gün geçmiyor ki asgari ücretle ilgili medyada bir haber okumayalım. Konunun tarafları her gün açıklama üstüne açıklama yapıyor. Her medeni ülkede olduğu gibi asgari ücretin insanların yaşamlarını sürdürebilecekleri seviyede olması en büyük beklentimiz. Bu yazımızda tartışılan modelin mali ve ekonomik etkilerini ele alacağız. 

2015’in ikinci 6 ayında geçerli olan asgari ücretin brüt tutarı 1.273,50 TL. İşveren bu tutar üzerinden %14 SGK primi, %1 İşsizlik sigorta fonu, %15 gelir vergisi ve % 0,759 damga vergisini kestikten sonra işçiye AGİ  (asgari geçim indirimi) dahil 1.000,54 TL ödüyor. İşverenin üzerinde aynı zamanda %15,5’lik SGK işveren payı ve %2’lik İşveren İşsizlik Sigorta Fonu maliyeti bulunmakta. Brüt tutar üzerinden hesaplanan bu primleri de hesaba katarsak asgari ücretin işverene maliyeti 2015’in ikinci yarısında 1.496,36 TL oluyor.

Şimdi de bu hesaplamaları asgari ücretin net 1.300 TL olduğu varsayımı üzerinden yapalım. İşçi açısından baktığınızda cebine giren maaş açısından %30’luk bir artış söz konusu.  Son yıllarda asgari ücretteki  artış oranlarıyla karşılaştırdığımızda oldukça yüksek bir artış olacak. İşveren açısından baktığımızda,  yukarıdaki SGK işçi-işveren prim oranları ile gelir ve damga vergisinin aynı kaldığı varsayımıyla, asgari ücretin işverene maliyeti yaklaşık 2.000 TL’ye yükseliyor. Mevcut işverene maliyeti rakamı ile karşılaştırdığımızda işverenin maliyetinde yaklaşık  %40’lık bir artış gözüküyor. Bu durumun, kayıt dışı istihdamın artması gibi beklenmeyen bir etkisi de olabilir.

Üstelik asgari ücretin net 1.300 TL olması, sadece asgari ücretlileri de etkilemiyor. Asgari ücretin net 1.300 TL olması demek, artık işverenlerin 1.300 TL altında işçi çalıştıramaması anlamına da geliyor. Örneğin; bugün ücreti 1.200 TL net olan bir işçi mevcut bir asgari ücretliden daha yüksek maaş almasına karşın, asgari ücretin net 1.300 TL’ye çıkması, bu çalışanların maaşlarının artması anlamına gelecek.

Asgari ücretteki artış, ücretlilerin gelir vergisi dilimlerinden kıdem tazminatına kadar başka birçok unsuru da etkiliyor. Asgari ücretten %15 sabit gelir vergisi kesintisi yapıldığını göz önüne alırsak, yeni yıldaki gelir vergisi dilimlerinin de yine sabit %15 gelir vergisi kesintisi yapılacak şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Bunun bir diğer anlamı, taban gelir vergisi matrahı artacağı için, diğer ücretlilerin de ücret seviyelerine göre daha uzun süre %15’lik gelir vergisi tarifesinde kalacak olmaları.

İşveren ve işçi açısından bir başka önemli etki de kıdem tazminatı hesabında. Kıdem tazminatı işçinin son çalıştığı aydaki brüt ücreti ile çalıştığı yıl sayısı çarpılarak hesaplanır. Kıdem tazminatı tabanı, asgari ücretten düşük olamayacağı için, asgari ücretteki bu artış doğal olarak işçiye ödenecek kıdem tazminatı tutarını da etkileyecek.

Tüm bu unsurların maliyet etkisinin iş dünyası da farkında ve farklı çözüm önerileri medyada dile getiriliyor. Nitekim, tüm siyasi partilerin seçim vaatleri arasında yer alan asgari ücret artışından geri adım atılmayacak gibi gözüküyor. Konuyla ilgili akla gelen ilk çözüm asgari ücret üzerindeki SGK ve Gelir/Damga Vergisi oranlarının düşürülerek işverene maliyetinin olumsuz etkisini mümkün olan en aza indirgemek. Sosyal Güvenlik Kurumu Açısından Etkisi Ne Olabilir ?

 

Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre; Türkiye’de sigortalı olarak çalışan işçi sayısı 12 milyon civarında. Çalışma Bakanlığı’nın soru önergelerine verdiği yanıtlarda Türkiye’de asgari ücretli çalışan sayısının toplam çalışanların  %40’ı civarında olduğu anlaşılıyor. Bu da yaklaşık 5 milyon kişi demek. Öte yandan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 2014 faaliyet raporuna göre prim gelirleri toplam gelirler içerisinde yaklaşık %72’lik bir paya sahip olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla kamu açısından bakıldığında SGK prim oranlarındaki olası bir indirimin, kamu gelirlerine de olumsuz bir etkisi olacağı muhakkak. 

Asgari ücret tespit komisyonu ilk toplantısını 2 Aralık’da yapıyor. Tüm bu açıklamalara bakarak işveren-işçi ve kamu üçgeninde nasıl bir mutabakata varılacağı ve asgari ücretin 2016 yılında nasıl uygulanacağını merakla bekliyoruz. Emre Ilgaz/KPMG Blog

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti /Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.