9 Ekim 2012 tarihinde yürürlüğe giren 2012/3792 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’na kadar; Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun (I) sayılı listesinin (B) cetvelindeki malların aynı listedeki mallar dışında imalatta kullanılması halinde ödenmesi gereken ÖTV’nin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen tutarı tecil edilmekte, vergisi tecil edilen malların tecil tarihini takip eden ay başından itibaren 12 ay içinde imalatta kullanıldığının tespiti üzerine de tecil edilen vergi terkin ediliyordu.

08.10.2012 tarih ve 2012/3792 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın 1’inci, 2’nci ve 3’üncü maddeleriyle, Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki vergi tutarları uygulanarak teslim edilen malların, imalatçılar tarafından imalatta kullanılmaları halinde vergi tutarlarının indirimli uygulanmasına yönelik düzenlemeler yapıldı.

Ardından 11.10.2012 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren 25 Seri Numaralı Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliği ile¹ ülkemizde uygulaması az bilinen özel tüketim vergisi mevzuatının ilgili bölümü daha da karmaşık hale geldi. 

Tebliğ’e göre; Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki vergi tutarları uygulanarak teslim edilen  malların, (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde imalatçılar tarafından kullanılması halinde, imalatta kullanılan mallar için yukarıda bahsi geçen Bakanlar Kurulu Kararı’ndaki maddede belirtilen G.T.İ.P. numaraları itibarıyla karşılarında gösterilen oran ile daha önce uygulanan vergi tutarının çarpılması suretiyle hesaplanan vergi tutarlarının uygulanacağı öngörülmüştür. Böylece, söz konusu mallara daha önce uygulanan vergi tutarları ile, bu mallar için Bakanlar Kurulu Kararı’nda belirtilen oranlara göre hesaplanan vergi tutarları arasındaki farkın iade edilebileceği belirtilmiştir.  

Ancak ilgili Tebliğ’de; ÖTV mükelleflerinden satın alınan malların satın alma tarihini, ithal edilen malların ise ithal tarihini takip eden aybaşından itibaren 12 ay içinde imalatta kullanılarak yine aynı süre içerisinde KDV (KDV mükellefiyetinin bulunmaması halinde Gelir veya Kurumlar Vergisi) yönünden bağlı bulunulan vergi dairesinden iade talebinde bulunulabileceği belirtilmiş ve bu süreler geçtikten sonra iade talep edilmesinin mümkün bulunmadığı ifade edilmiştir.

Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nda 12 ay içerisinde imalatta kullanılma şartı bulunmakla birlikte, 12 ay içerisinde iade talebinde bulunma şartı bulunmamaktadır. Yasa koyucu söz konusu tebliğ ile birlikte kanunda belirtilmeyen bir süre şartı getirmiştir.

Nitekim 12 aylık süreden sonra ÖTV iade talebinde bulunduğu gerekçesiyle iadesi reddedilen bir mükellefin açtığı dava sonucunda İzmir 2‘nci Vergi Mahkemesi mükellef lehine karar vermiştir. 

İzmir 2’nci Vergi Mahkemesi Esas No: 2014/1272, Karar No: 2015/1275 no' lu Kararında

• Kişilerin bir takım haklarının kısıtlanmasını veya belli bir haktan yararlandırılmasının belirli sürelerle sınırlandırılmasını öngören düzenlemelerin, Anayasa’nın belirlediği sınırlar dahilinde, ancak, yasalarla yapılabileceğinden, böyle bir düzenlemenin tebliğ ile yapılmasının olanaklı olmadığına, 
• 4760 Sayılı Kanun’un 12. Maddesi’nin 4’ncü fıkrasında, verginin iadesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesinde Maliye Bakanlığı yetkili kılınmış ise de, söz konusu yetkinin, iade talebinin nereye ve nasıl yapılacağı, iade işleminde hangi belgelerin aranılacağı gibi düzenlemelerle sınırlı olduğunun kabulünün zorunlu olduğuna ve hakkın özüne dokunabilecek bir düzenlemenin tebliğ ile yapılmasının söz konusu olamayacağına,
• Kanunla düzenlenmesi gereken bir konunun tebliğ ile düzenlenmesinin, olayda olduğu gibi, kanunda öngörülmeyen bir sınırlamanın tebliğ ile getirilmesinin, kuvvetler ayrılığı rejimine ters düşeceği gibi, fonksiyon gaspına da yol açacağına,
• Yürürlükte bulunan vergi kanunlarında, iade talepleri konusunda herhangi bir süre sınırlandırılması öngörülmediğinden, bu tür taleplerin, vergi kanunlarındaki genel zaman aşımı süresi içerisinde her zaman yapılabileceğine,
• Bu durumda, kanunda öngörülmeyen bir süre sınırlandırması getiren tebliğe istinaden davacının iade talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığına,

hükmetmiştir.

Nihai kararın Danıştay süreci sonunda da benzer yönde çıkacağı ve ÖTV iadesine ilişkin vergi dairesinin yaptığı reddin iptal edileceği kanaatindeyiz. Bu bağlamda kanunda belirtilmeyen ancak tebliğler ile süre sınırı getirilen buna benzer vergi düzenlemelerinin mükellefler tarafından dava konusu yapılabileceğini düşünüyoruz.

¹05.03.2015 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren Özel Tüketim Vergisi (I) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliği ile tüm ÖTV tebliğleri birleştirilmiştir. Hilmi Atağan/KPMG

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.