|
Yeni çıkan Genel Sağlık Sigortası karşısında işsizlerin durumu ne olacak? Emekliliğime 2 sene var, şu anda işsizim, bu kanun bizim için neler getiriyor. Bu konuda bilgi vermeniz mümkün mü? Volkan Bilgiç
Sayın okurum, bir kısmı 1 Temmuz 2008 günü ve kalanı da 1 Ekim 2008 günü tamamen yürürlüğe girecek olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SS ve GSS) Kanunu ile ülkemizdeki iki kesim (milletvekilleri ile turistler) hariç herkes GSS’li (Genel Sağlık Sigortalı) olacak. GSS’li olan tüm nüfustan,
1-Çalışanlardan işyerlerinden aldıkları ücrete göre alınacak yüzde 12,5 oranındaki GSS primi
2-İsteğe bağlılar ile çalışmayanlardan gelirlerine göre yüzde 12 oranındaki GSS primi, alınacaktır.
Ben işsizim ne gelirim olur diye düşünmeyin sakın, kirada eviniz varsa, menkul gelirleriniz varsa, tarlanız-bağınız-bahçeniz varsa hepsi gelir hanesine yazılacaktır. Zira, SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) harcamalarınızı dikkate alarak gelirinizi belirleyecek ve buna göre sizden GSS primi isteyecektir. Mesela oturduğunuz ev size ait olsa bile bu ev kira olsaydı kaç para kira öderdiniz sorusuna göre gelir belirleyecektir. Bu arada işsiz olduğunuz için sadece kendiniz için değil aile içindeki her bir birey için de GSS primi ödeyeceksiniz.
Buna göre;
Ailenizin kişi başına düşen geliri asgari ücretin 3’te, 1’i kadar yani (202,80 YTL) ise tüm aile bireylerinizin GSS primini devlet ödeyecek tıpkı yeşil kartlılara ödediği gibi.
Kişi başına düşen gelir,
Asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen aileler için (18 yaşından büyük) her bir bireyi için 24,32 YTL prim ödeyeceksiniz.
Asgari ücretten asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilen aileler için(18 yaşından büyük) her bir bireyi için 72,96 YTL prim ödeyeceksiniz.
Asgari ücretin iki katından fazla olduğu tespit edilen aileler için (18 yaşından büyük) her bir bireyi için 145,92 YTL prim ödeyeceksiniz.
Özel hastanelerin blöfü tutmaz
Şu an için özel hastaneler sağlık hizmetlerini fiyatlandırırken tamamen bağımsız ve özgürler. Mesela biri diyebiliyor ki; ‘benim muayenem 200 YTL’, bir diğeri; ‘benim muayenem 100 YTL’ diyebiliyor. Bu arada SGK ile sözleşmeleri varsa gelen hastalara da ‘SGK sizin için bana 35 lira ödüyor siz de aradaki farkı ödeyeceksiniz’ diyebiliyor. Bu durum 1 Ekim 2008 günü tamamen değişecek ve tüm ülke GSS kapsamında olacak ve yeni getirilen sistem ile “Sağlık Fiyatlandırma Komisyonu” kurulacak ve bu komisyon ülkedeki tüm özel hastaneleri kategorize ederek, A grubu hastaneleri, B grubu hastaneleri, C, D, E grubu hastaneleri belirleyecek sistem tıpkı 5 yıldızlı, 4 yıldızlı otel belirler gibi olacak. Sonra bu kategorize ettiği hastanelere göre sağlık hizmetlerini fiyatlandıracak. Mesela, A grubu hastanelerde muayene 100 YTL, idrar tahlili 5 YTL, kan tahlili 15 YTL, B grubu hastanelerde muayene 80 YTL, idrar tahlili 4 YTL, kan tahlili 13 YTL gibi bütün sağlık hizmetlerini belirleyecek. İşte bu fiyatları kabul eden özel hastaneler kategorilerine göre SGK ile sözleşme yapacaklar ve SGK’dan gelen hastalardan da Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenen yüzde 30 oranında fark alabilecekler. Mesela, siz A grubu bir hastaneye giderseniz 100 YTL muayene parasını SGK ödeyeceği gibi hastane, sizden de 30 YTL fark isteyebilecek. Özel hastaneler bugünkü sistemi düşünüp ‘yüzde 30 fark çok az, biz yüzde 200 fark isteriz, yoksa birlikte hareket edip SGK ile sözleşme imzalamayız’ blöfünü ortaya atıyorlar ama bana göre blöfleri 1 Ekim 2008 günü SGK ile ilk kim sözleşme yapacak yarışı sırasında biter.
Çünkü, 1 Ekim sabahı tüm ülke GSS’li olacak, ben GSS’li hasta kabul etmeyeceğim diyen hastaneler çok değil 1 yıla kadar kepenk kapatır. Öte yandan tüm Avrupa ve ABD’nin sağlık sektörleri Türkiye’de oluşacak kârlı sağlık sektörü için sıraya girip mantar gibi özel hastane inşa ederken bizim özel hastanelerin mızıkçı çocuklar gibi sızlanmaları hiç inandırıcı değil.
Birkaç rakam vereyim, 2002 yılında SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı’nın toplam sağlık harcamaları 1,2 milyar iken 2007 yılında 18 milyara ulaşmış durumdaki dev bir artış, iştah kabartan Türkiye’deki özel ilaç fabrikalarını kapışacak kadar büyük bir artış varken GSS ile bu rakam 2015 yılında 44 milyara ve 2025 yılında 88 milyara çıkacakken yapılan şeye ben sadece blöf derim.
İki güzel kitap daha piyasada
Birçok kişiyi yakından ilgilendiren sosyal güvenlik reformu 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girecek. İşte sosyal güvenlik reformuyla birlikte değişecek olan uygulamalar SGK Başmüfettişi ve sosyal güvenlik uzmanı Resul KURT tarafından kaleme alınan ve TİEM Yayınları’ndan çıkan “66 Başlıkta Sosyal Güvenlik Reformu Rehberi” isimli kitapta ayrıntılı olarak ele alınıyor. Sosyal Güvenlik Reformu Yorum ve Açıklamasına, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, Yurt Dışı Borçlanma Kanunu, İstihdamı Teşvik Kanunu ve SSK ve Bağ-Kur Prim Affına da kitapta yer verilmiştir. Ayrıntılı bilgi için 0212-211 10 11 nolu telefonu arayabilir ya da tüm kitabevlerinde bulabilirsiniz.
Öte yandan, “İşverenlere yüklenen tazminatlarda esaslar ve hesap yöntemleri”ni de ayrıntılı olarak anlatan ve işverenleri yakında ilgilendiren ve işverenlere yüklenen tazminatlarda esaslar ve hesap yöntemlerini ayrıntılı inceleyen güzel bir eser de Yargıtay 9’uncu Hukuk Dairesi’nin Başkanı Dr. Mustafa Kılıçoğlu tarafından kaleme alınan “Tazminat Esasları ve Hesap Yöntemleri” isimli kitap da piyasadadır. Turhan Kitabevi tarafından piyasaya çıkarılan kitabı 0312 418 82 59 numaralı telefondan isteyebilirsiniz.
Borcu ödeyenler aftan yararlanamaz
Bizim şirket olarak SSK’ya prim borcumuz vardı, bunu yılbaşından sonra yaklaşık 12.000 YTL olan faiziyle birlikte ödedik. Bu prim affından geriye dönük yararlanabilir miyiz? Faizi geri alma ihtimali var mı? İsmi mahfuz
Sayın okurum SSK ve Bağ-Kur prim borçlarına getirilen af veya diğer deyişle gecikme zam-faizlerinden indirim olayından sizin gibi af kanunu öncesinde borcu olanlar yararlanamaz. Siz diğerleri gibi affı beklemediğiniz için zararlı çıkmışsınız bekleseydiniz gecikme zamlarının yüzde 85’i silinirdi.
İş Teftiş Kurulu’nu Tarım’a mı bağladılar?
13 Haziran 2008 günü Resmi Gazete’de 2008/10150 sayılı kararname ile İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’na Alaaddin Coşkun’un atanması vardı ama işin ilginçliği kararı Tarım ve Köyişleri Bakanı’nın yürütmesiydi. İnsanın aklına İş Teftiş Kurulu nereye bağlandı sorusu geliyor. “1 - Açık bulunan 1’inci derece kadrolu ve + 6400 ek göstergeli İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’na Alaaddin COŞKUN’un atanması, 657 sayılı Kanun’un değişik 76’ncı maddesi ile 2451 sayılı Kanunun 2’nci maddesi gereğince uygun görülmüştür.
2 - Bu Kararı Tarım ve Köyişleri Bakanı yürütür.”
http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=121193,10,185
|
