Taahhüt işleri kapsamındaki işyerlernin şube sayılıp sayılmayacağı hk. |
08 Şubat 2016 | ||||||||||||||||||||||||||
İlgide kayıtlı özelge talep formu ile; Başkanlığımız … Vergi Dairesinin … vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olan şirketinizin, taahhüde bağlı olarak ihale usulü … hizmet alım işleri (AG-OG, E.N.H., Arıza Bakım Onarım işleri vb.) ve her türlü taahhüt işlerinin ihalelerine iştirak ederek faaliyetlerini yürüttüğü, iştirak sonucu ihalesi şirketiniz uhdesinde kalan işlerin sözleşmesinin imzalanmasını müteakip adı geçen ihaleli işi sadece bilgi amaçlı olarak işin başlangıç ve bitişinde bir dilekçe ekinde sözleşme fotokopisi ile bağlı bulunduğunuz vergi dairesine bildirdiğiniz, bu işlerin sevk, idare ve kontrolünün şirket merkezinden yapıldığı, şirketinizin bütün gelirlerinin ihale makamlarından hakediş usulü ile yapılmakta ve hakedişin idarece onaylanmasından sonra şirket merkezinden faturasının kesildiği, Ayrıca ağırlıklı işlerinizin elektrik üzerine olması nedeni ile çoğu ihaleli işlerde sabit işyeriniz olmayıp geçici ve kısa süreli olarak herhangi bir arazi veya bir yol kenarında grup işler olarak ihale edildiği, bu nedenle Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre söz konusu ihale işlerinin ticaret siciline tescil ve ilan işlemleri yapılmadığından, şekli ve uygulaması izah edilen taahhüt işlerindeki işyerlerinin şube işyeri sayılıp sayılmayacağı hususlarında Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 156 ncı maddesinde, "Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette iş yeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane, şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir." hükmüne yer verilmiştir. Bu madde hükmüne göre, mükelleflerin ticari, sınai ve zirai faaliyetlerini sürdürdükleri yerlerin işyeri özelliğini taşıyabilmesi için bu yerlerin, "faaliyetin icrasına tahsis edilmesi" veya faaliyetin icra edildiği "yer" olma özelliğini taşıması şarttır. Mezkûr Kanunun 159 uncu maddesinde, "Aynı teşebbüs veya işletmeye dâhil bulunan iş yerlerinin sayısında vukua gelen artış veya azalışları mükellefler vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar." hükmü yer almakta, 168 inci maddesinde de, değişiklik bildirimlerinin bildirilecek olayın vukuu tarihinden itibaren bir ay içerisinde mükellef tarafından vergi dairesine yapılacağı belirtilmektedir. Öte yandan, arıza, bakım ve onarımı yapılan trafo merkezinin, bir ofis, büro vb. yerlerden idare edildiği veya sürekli personel bulundurulabilecek genişlikte olduğu durumlarda, söz konusu yerlerin işyeri olarak kabulü gerekmekte olup, personelin sadece bakım ve onarım yapmak için uğradığı yalnızca bina ve teçhizattan oluşan trafo merkezlerinin ise işyeri olarak kabul edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, … ve … ile yapılan sözleşme kapsamındaki arıza, bakım, onarım vb. taahhüt işlerinin yapıldığı trafo merkezleri, personelin sadece bakım ve onarım yapmak için uğradığı yer olması, şirketinizin işlerinin sevk ve idare edildiği ofis, büro vb. şekillerde kullanılmaması, şirketinizin işlerinin yürütüldüğü kanuni veya iş merkezi veyahut da şube vasfını taşımaması kaydıyla, Vergi Usul Kanununun 156 ncı maddesi kapsamında "işyeri" olarak değerlendirilemeyecektir. Diğer taraftan, … ait trafo merkezlerinde bir ofis, büro vb. yerlerin bulunması veya sürekli personel istihdam edilebilecek genişlikte olması durumunda söz konusu elektrik tesislerinin şirketinize ait şube işyeri olarak değerlendirilmesi ve mükellefiyetiniz devam ederken iş yeri sayınızda bir artış söz konusu olduğundan, bu durumun bir ay içinde ilgili vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz. |